CHP Milletvekili Başarır, yanlışını saniyeler içinde düzeltti, "Ordumuza öyle demek ister miyim hiç" diyerek sözlerini geri aldı.
Yine de savcılık ve RTÜK, tatil günü demeden harekete geçti.
Yine de Milli Savunma Bakanı Akar, "Cevabını adalet verecek ama keşke o kişi çıkıp öyle demek istemedim, yanlış yaptıysam özür dilerim deseydi, daha anlamlı olurdu" dedi.
Oysa...
Programın konukları tepki gösterdi. Moderatörü Eren Eğilmez müdahale etti.
Başarır da ikiletmedi, anında hatasını kabul etti. "Tabii ki geri alıyorum" dedi.
Sanki dememiş gibi...
Yine de RTÜK, jet hızıyla karar verip Habertürk'e 5 yayın durdurma ve yüzde 5 para cezası kesti.
Oysa daha ne yapsaydı moderatör, kanalın suçu ne? Canlı yayın sırasında oldu.
Canlı yayın değilmiş gibi, yayınladı diye cezalandırıldı.
Milletvekiline o sözü geri aldırtmakla yetinmeyip ellerine ters kelepçe mi taksalardı? Oldu olacak, iki de tokat mı atsalardı? Ne bekleniyordu da yapmadı kanal?
Yine de TOBB, TESK, TİSK, Hak-İş, Türk-İş, Kamu-Sen ve Türk Harb-İş Sendikası başkanları dün sabah toplandı, orduya destek ziyaretine gitti.
Bakan Akar ve Genelkurmay Başkanı Güler'le kuvvet komutanları da toplanıp bu heyeti kabul etti.
Genelkurmay Başkanı Güler, "Hoş olmamıştır, hukuk gereğini yapacaktır" dedi.
Cumhurbaşkanlığı ve AK Parti demediklerini bırakmış, Başarır'ı kınamamış, o sözleri yerden yere vurmamış, en ağır cevabı siyaseten vermemiş gibi...
Yine de STK ziyaretiyle, Genelkurmay'a konuşma platformu sunuldu.
Yine de asker, iktidarla muhalefet arasındaki bir atışmaya çekildi.
Yine de siyasi iradenin tasarrufuna karşı söylenmiş yanlış bir söze, asker muhatap edildi.
Üstelik askere bile edilse o lafın cevabını siyasi otorite vermeli, asker siyasi polemiklere karışmamalı değilmiş; AK Parti yıllarca bunu savunmamış gibi...
Yine de, siyasi muhatapları lafını bildirdiği halde kesmedi. Bir muhalefet milletvekilinin karşısına komutanlar çıkarıldı.
Milli Savunma Bakanlığı, yine de şöyle duyurdu:
"Bir televizyon programında TSK’ya yönelik sarf edilen hakaret içerikli sözler sonrası, ülkemizin önde gelen sivil toplum kuruluşları Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar ve TSK Komuta Kademesi’ne destek ziyareti gerçekleştirdi."
Siyasi tasarrufa yönelik yanlış ifade edilmiş bir eleştiri, siyasi iradeye değil de Genelkurmay'a gidermiş gibi...
Tank Paleti Fabrikasının Katar ortaklığına devri tartışması, bir milletvekilinin üç kelimelik lafına indirgendi.
Bir kaşık suda koparılan fırtına, yine de nerelere getirildi.
Oldu olacak, CHP'ye bir de e-muhtıra verdirilmediği kaldı.
İşçi ve işveren STK'ları, hazır başlamışken...Çalışanların yüzde 40'tan fazlası niye asgari ücrete talim ediyor diye de toplanır bakarsınız.
Askeri siyasete karıştırma, buna çanak tutma işleri vesayetle birlikte sandığa gömülmüştü Allah'tan. Bir de gömülmese neler görecektik demek!
Anadolu Ajansı, şu başlıkla geçti:
“194 senelik Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının yeni binasına tarihi açılış”.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla tamamlanmış. Cumhurbaşkanı tarafından bugün açılıyor.
“Orkestranın tarihinde bir dönüm noktası oalacak” demiş yetkililer.
Osmanlı sarayında başlayan Batılılaşma hikayemiz için de bir dönüm noktası.
Orkestra 194 senelik. Çünkü 194 sene önce kapatılan Mehterhane’nin yerine kuruldu. Muzıkayi Hümayun adıyla. Batı’ya özenen sarayın askeri bandosu olarak.
Adam etmesi için de başına, İtalya’dan ünlü besteci Donizetti Paşa getirtilmişti.
Bugün taçlandırılan 194 yıllık hikayemizi Sultan 2. Mahmud yazmaya başladı, Sultan Abdülhamid’le de zirvelerine çıktı.
Malum Abdülhamid Han, alaturka sevmezdi. Alafranga hayranıydı. Dombra, çöğür ve kopuz gibi sazlarımızdan, davulla zurnadan, Doğu’nun kanunundan hoşlanmazdı. Keman, piyano, borazan, trampet gibi Batı çalgılarına ve çoksesli müziğine bayılırdı. Yıldız Sarayı’nda müzikaller, operetler sahneletirdi.
Ecdadın Batı müziği zevk ve hayranlığının yeni bir zirveye çıktığı gün, bugün.
Dünyanın sayılı orkestra binalarından biri olacakmış.
Büyük salonu, 2023 koltuklu. Sembolik ve anıtsal bir bina için manidar bir seçim.
Görkemli bir törenle kapıları açılıyor.
Yakışır, hayırlı olsun.