İndependent Türkçe'den Abdülhakim GÜNAYDIN'IN KONUYA DAİR" ANALİZİ...
Cumhuriyet Halk Partisi'nin Suriye sorununun çözümü için uluslararası düzeyde sürdürülen çalışmalara katkı sağlamak amacıyla düzenlediği Suriye'de Barışa Açılan Kapı - Uluslararası Suriye Konferansı'na Rusya, ABD, İran, Irak, Suriye ve Türkiye'den akademisyen, STK temsilcileri, gazeteci ve uzmanların katılımıyla gerçekleşti.
Açılış konuşmasını CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba'nın yaptığı konferansta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da birer konuşma yaptı.
Ağbaba, konferansa parti ayrımı yapmaksızın en çok Suriyeliye ev sahipliği yapan belediyelerin yönetimlerinin, konuyla ilgili devlet kurumlarının ve bölgedeki siyasi odakların çağırıldığını hatırlattı.
CHP lideri Kılıçdaroğlu konferansın açılış konuşmasını yaptı
İBB Başkanı İmamoğlu konuşmasında sığınmacılar problemini ele aldı. Suriye krizinde yollarını aydınlatacak en önemli ışığın toplumsal vicdan olduğunu ve nihai hedeflerinin Suriye’nin istikrara kavuşması olduğunu dile getiren İmamoğlu, Suriyelileri yalnız bırakmayacaklarını söyledi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Türkiye’nin dış politikasını ve Suriye meselesindeki tutumunu eleştirerek Doğu ve Batıyı birleştiren coğrafyada akan kanı durdurmanın tek hedefleri olduğunu belirtti.
5 oturumdan oluşan konferansta IŞİD’in hala bölgede tehdit olduğunu öne süren ve Suriye topraklarının yaklaşık yüzde 35’ini kontrol eden Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) atıfta bulunan tek konuşmacı ABD’nin Harvard Üniversitesi’nden konferansa katılan Doç. Dr. Amy Austin Holmes oldu.
Özetle SDG’nin içerisinde birçok etnisiteden kişilerin yer aldığını ve uluslararası çözüme dahil edilmesi gerektiğine vurgu yapan Holmes, Türkiye’nin mültecileri Kuzey Suriye’ye yerleştirme fikrini “tuhaf” olarak nitelendirerek SDG’ye yönelik tehditlerden vazgeçmesi gerektiğini savundu.
Konferans 5 panelden oluştu / Fotoğraf: Independent Türkçe
Kendi içinde boğuşan CHP’den Suriye konferansı düzenleyen CHP’ye
Konferansın ilkbaharda yapılacağı açıklansa da 23 Haziran seçimleri nedeniyle ertelenmişti.
Yaklaşık üç ay sonra düzenlenen konferans, Suriye sorunu ve mültecilerin durumunu ele aldı.
'Suriye Sorununun Uluslararası Boyutları, Suriyeli Sığınmacıların Karşılaştıkları Sorunlar, Toplumsal Yaşam ve Uyum, Bölgedeki Aktörlerin Stratejik Konumları, Yerel Yönetimlerin Rolü panellerinin ardından üç sayfalık kısa sonuç bildirgesi ile tamamlandı.
Söz konusu konferans CHP'nin Ortadoğu'dan kopuk ve uluslararası ilişkiler alanında ciddi açılımlar ortaya koyamadığı, Suriye meselesiyle ilgili fikir üretemediği eleştirilerine yönelik bir yanıt niteliği taşıdı.
CHP'nin uzun yıllar iç politikadaki başarısız seçim grafiğinin son yerel seçimlerde kırılması sonrası hem Ortadoğu hem Kürt siyaseti ile ilgili geliştirdiği diyalogu partinin farklı bir eğilime girmesi açısından dikkat çekici.
Parti en son 2013'ün Mart ayında dönemin Hatay Milletvekili Hasan Akgöl başkanlığında Suriye'ye bir heyet göndermiş, bu heyet Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşmüştü.
Yine 2013'ün Eylül ayında Bağdat ve Kahire ziyaretlerinden sonra, ABD'nin başkenti Washington’a bir ziyaret gerçekleştirmişti.
Ziyaretin ana teması 'özgürlük' olarak belirlenmiş, CHP ziyaret grubunda, Türkiye'nin Washington eski Büyükelçisi ve eski Dışişleri Komisyonu üyesi Faruk Loğoğlu, dönemin İstanbul Milletvekili Umut Oran gibi isimler katılmıştı.
Konferansa CHP'nin üst düzey yöneticileri de katıldı / Fotoğraf: Independent Türkçe
Kamuoyu muhaliflere yer verilmemesini tepkiyle karşıladı
8 yıldır iç savaşın yaşandığı Suriye'de sorunun çözümü için gerçekleşen uluslararası konferansa CHP'nin muhaliflerden hiç kimseye yer vermemesi kamuoyunun bir kesiminde tepkilere neden oldu.
Kamuoyunda CHP'nin Uluslararası Suriye Konferansı girişimini gerekli ve değerli bir adım olarak görenlerin yanı sıra, konferansa gereğinden fazla anlam yükleniyor görüşünü savunanlar da çoğunlukta.
Konferansa gözlemci sıfatıyla katılanlarda, uluslararası bir perspektif uyandırması beklenmediği gibi çözüm umudu taşımanın da gerçekçi bir yaklaşım olmayacağı görüşü hakimdi.
Katılımcılar tarafından, Suriye sorununda ABD, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler, Rusya, İngiltere gibi küresel aktörlerin dışında İran, Ürdün, Türkiye ve Suudi Arabistan gibi bölgesel aktörlerin de müdahil olduğu ve Cenevre, Astana ve Soçi gibi süreçlerin yaşanmasına rağmen bir çözümün gelişmediğini dolayısıyla CHP’nin düzenlediği konferanstan çözüme dair bir beklenti içerisine girmenin gerçekçi olmadığına ilişkin vurgular yapıldı.
Esad’ın gidişine odaklanan aktörler Suriye’ye en büyük zararı verdiler
Konferansta yanlış öngörüde bulunup Esad'ın gidişine odaklanan küresel ve bölgesel aktörlerin, Esad gitmeyince cihatçı örgütlere yardım ederek Suriye iç savaşının daha fazla uzamasına, yıkıcı hale gelmesine, yüz binlerce insanın ölmesine, 5 milyonun ülkeyi terk etmesine ve yaklaşık 7 milyon vatandaşın da ülke içinde yer değiştirmesine sebep olduğuna dikkat çekildi.
Konferans 5 panelden oluştu / Fotoğraf: Independent Türkçe
Suriye uzmanları, güvenlik kaygıları giderilmeden ve insanca yaşam alanları oluşturulmadan büyük oranda Suriyeli sığınmacıların geri dönmesini beklemenin doğru bir yaklaşım olmadığı görüşünde.
Kimi uzmanlara göre ise Esad gitmeden Suriye'de barış ve istikrardan söz etmek gerçekçi değil.
Suriyelilere kendi anayasalarını yapma fırsatı verilmeli
Panelde Türkiye'nin ÖSO ile hareket ettiği, Esad'a odaklanmaktan mültecilere zaman ayıramadığı ve Suriyeli çalışanların zor şartlarda ve düşük ücretle çalıştırıldığı gibi eleştirilere de yer verildi.
Suriyelilere kendi anayasalarını yapma fırsatının verilmesi ve yapılan yardımlarda ciddi oranda düşüşlerin olduğu mesajı konferansta öne çıkan önemli konu başlığıydı.
Uluslararası Suriye Konferansı Sonuç Bildirgesi
CHP tarafından "Suriye'de Barışa Açılan Kapı" teması ile gerçekleştirilen Uluslararası Suriye Uluslararası Suriye Konferansı Sonuç Bildirgesi
Konferansın sonunda bir de sonuç bildirgesi yayımlandı.
Bildirgede, CHP tarafından Türkiye'nin huzuru ve güvenliği ile bölgenin istikrarı bakımından en önemli sorunlarından biri haline gelen Suriye krizinin çözümüne katkı sağlamak, meselenin siyasi ve insani boyutlarını tartışarak yapıcı öneriler üretmek için İstanbul'da kamuoyuna açık uluslararası konferans düzenlendiği söylendi.
Bildirgede, Suriye'deki savaşa müdahil olan bölge ülkelerinin, bölgenin huzur, barış ve istikrarı için Suriye'deki savaşı bitirmeye odaklanmaları gerektiği, Suriye'nin yaralarını sarması için bölge ülkelerinin desteğinin önemli olduğu belirtildi.