CHP’deki telaşı anlamış değilim

Sinan Eskicioğlu'nun Ocak Medya'daki yeni yazısı;

CHP’deki telaşı anlamış değilim

‘İlginç zamanlardan geçiyoruz…

Garip tepkilerle dolu değişik olaylar yaşıyoruz…’ gibi bir cümle kurmayacağım. 
Gözlemlediklerim zihnimdeki bazı düşüncelerin değişmesine sebep oldu. 

 

 

Evet, ilginç zamanlar ve olaylar ama bu son zamanlarda artan bir durum ama buna rağmen bu ilginçlikler bence yeni değil. Türkiye eskiden beri bu ilginçlikleri yaşıyor belki de ülkemiz bu ilginçliklerin mekanı. 

Hafta ortası olan Çarşamba günü İzmir’de bir restoranın önünden geçerken dolu olduğunu gördüğümde yazarımız İbrahim Yersiz’e ‘bu normal mi?’ demiştim. Bunu sormamın nedeni saatin 23.00’ü göstermesiydi. Yani hafta ortası ve ertesi gün iş günü. İnsanlar ertesi gün çalışacaklar ama gene de gecenin o vaktinde yemek yiyorlar. 

İlginç. 

Ama insanlarımıza göre bu normal. 

Bunun gibi birçok olay var kimilerimize ilginç gelen. 

Hukuksuzluğun bu kadar yaygın olması da ilginç ama yadırgayanların sayısı çok az. 

Ya da cümlemi şöyle kurayım: ‘Hukukun kişilere göre çalıştığı ya da çalıştırılmadığı bir ülke olmak ve bundan şikayetçi olanların sayısının çok az olması da ilginç’.

Hani diyoruz ya insanlar tepeden aşağı doğru olan adam kayırmacılığı ve menfaatçiliği yadırgamıyorlar diye. Evet, yadırgayan yok çünkü toplumun her kesiminde bu durum var. Bir göreve gelenin bu usulsüzlükleri yapacağı sanki toplum tarafından kanıksanmış. Böyle olmasa şu cümle meşhur olur muydu? 

‘Çalıyorlar ama çalışıyorlar…’

Öğretmenler eylem yapıyorlar ve bir emniyet mensubu ‘bana bağırma, alın şunu alın’ diye hönkürüyor ve İçişleri Bakanlığı’ndan açıklama yok. 

Yazık. 

Hem de çok yazık. 

Allahtan CHP’nin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tweet attı da içimiz biraz rahatladı. 

Seçim maratonu başladı sizler de farkındasınızdır. 

Nereden anlıyoruz? 

İcralık olan dosyaların silinmesinin önünü açan yasa teklifinden bahsetmiştim. 

Cumhurbaşkanı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi Korkmaz Karaca istifa etmiş. 

Sebebi de yeni atamalarla seçim dönemecine hazırlanmak. 

Diğer bir belirti de 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün adaylığının tekrar gündem olması. 

Sayın Gül ‘kendisi hakkında süregelen insafsız yalana cevabımdır’ diyerek videolu bir paylaşım yaptı. 

Aman Allahım nasıl tepkiler, nasıl tepkiler. 

Bir zamanlar gazetemizde yazarlık yapan Veysi Dündar da bu kervana katılmış, yorum yapmış. Keşke yapmasaydı ama diyecek bir şey yok, herkes kendi kaderini çiziyor. 

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün bu paylaşımından sonra ortalığın karışmasının sebebi sayın Gül’ün haksızlık yapılmamasına dair özen göstermesi değil, sorun kendisinin aday olup olmayacağına dair ihtimalin konuşuluyor olması. 

Bu yüzden de CHP tarafından olanlar başladılar söylenmeye ve homurdanmaya…

Haziran ayında görüştüğüm Sayın Gül aday olmayacağını ve ‘yürüdüğü bir yolu tekrar yürümenin bilgece bir davranış olmayacağını’ ifade etmişti.

Ama CHP’ye gönül verenleri nedense bir telaş sardı. 

Tweetler, paylaşımlar, yorumlar ve hatta saygısızca sözler. 

11. Cumhurbaşkanı’nın aday olmasının ve böyle bir durumun söz konusu dahi olmadığına dair açıklama yapılma ihtiyacı hasıl oldu demek ki parti meclis üyesi Eren Erdem bu görevi üstlenmiş ve demiş ki: Cumhuriyet Halk Partisinin kurumsal ve tüzel kişiliğini temsil eden kurulların gündeminde Abdullah Gül’ün adaylığı söz konusu dahi değildir. Cumhuriyet Halk Partisinin 6’lı masaya önereceği Cumhurbaşkanı adayı; Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Ve ortak aday olması halinde; 13. CB olacaktır‘. 

Bu telaşı anlamak mümkün değil.

CHP’den birisi çıkıp ‘Ey CHP gönüllüleri Abdullah Gül Türkiye Cumhuriyeti’nin 11. Cumhurbaşkanlığı’nı yapmış bir zattır, lütfen yazdıklarınıza ve paylaşımlarınıza dikkat edin’ demedi. 

Yazık. 

Çok yazık. 

Ben sayın Kılıçdaroğlu’ndan böyle bir açıklamayı bekliyorum ve beklemeye de devam edeceğim. 


Kılıçdaroğlu ve CHP yönetiminin bu yöndeki açıklaması emin olun ki sağ seçmenin tercihine bile büyük etki edecektir. 

Çok ilginç ülke tamam, kabul ediyoruz ama biraz saygı… 

Sevgi ve Bilgiyle kalın