CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Toplantının ardından açıklamada bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, Kılıçdaroğlu´nun bu hafta sonu, eski Genel Başkanları Deniz Baykal´ı tedavi gördüğü rehabilitasyon merkezinde ziyaret etmek üzere Almanya´ya gideceğini belirtti.
Baykal´dan aldıkları iyi haberlerin kendilerini sevindirdiğini aktaran Tezcan, siyasi birikimi önemli olan Baykal´ın sağlığına kavuşup Türkiye´ye dönmesini beklediklerini söyledi.
Anayasa Mahkemesinin (AYM) Mehmet Altan ve Şahin Alpay´la ilgili "hak ihlali" kararı vererek, tahliye edilmelerine dikkati çektiğini hatırlatan Tezcan, bir hukuk devletinde olması gerekenin, mahkemenin, AYM´nin kararına uyması olduğunu vurguladı.
Tutuklama kararını veren mahkemenin, AYM´nin kararına uymak yerine AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın talimatına, iktidarın emrine uymayı yeğlediğini savunan Tezcan, AYM´nin Can Dündar ile ilgili kararında Erdoğan´ın "AYM kararına uymuyorum, saygı da duymuyorum. Mahkeme de buna uymasın, dirensin." dediğini aktardı.
Bu talimatı bugün Altan ve Alpay´ı yargılayan mahkemenin hatırladığını ve dehşet verici bir şekilde AYM kararını tanımadığını belirten Tezcan, "Bu suçtur. Açıkça hukuka aykırı bir şekilde tahliye etmesi gereken kişileri tahliye etmediği için hem görevini suistimal etmiştir hem hürriyeti tahdit suçu işlemiştir. Aradan geçen zaman içinde Hakimler Savcılar Kurulu, hala bu konuda bir adım atmış değil." dedi.
Bülent Tezcan, mahkemenin, "AYM kararları bağlayıcıdır ama AYM´nin hukuka uygun verdiği karar bağlayıcıdır. Hukuka aykırı verdiği kararlar beni bağlamaz." dediğini ifade ederek, "Mahkeme olarak sen kimsin? AYM kararlarının hukuka uygunluğunu denetleme yetkisi sende yok. Böyle bir hukuk düzeni olur mu? Olmaz." görüşlerine yer verdi.
Tezcan, şöyle devam etti:
"Türkiye´de hukuk düzenini tesis edebilmenin, darbe düzeninden çıkmanın birinci koşulu, OHAL´in derhal kaldırılmasıdır. Türkiye, OHAL şartları altında sıkışmıştır. Türkiye, OHAL şartları altında hiçbir problemini çözemez hale düşmüştür. Türkiye, OHAL şartları altında bir darbe düzeni içerisinde yönetilmektedir ve modern demokratik dünyada yalnızlaşmıştır."
"Asgari ücret bin 603 lira, 2 bin lira olsun" dediklerinde, Erdoğan´ın "Elinize, dilinize dursun" dediğini ileri süren Tezcan, "İşgal ettiği Cumhurbaşkanlığı makamının bir dakikalık masrafı bin 608 lira. Bir asgari ücretten fazla. Taksimetre çalışıyor, dakikası bir asgari ücret. Kafalarını yastığa koydukları zaman sabaha kadar saray çalışmasa bile, her dakikada bir askeri ücret yiyen bir saray var. Canavar gibi. Asgari ücret canavarı, vatandaş canavarı." dedi.
Bülent Tezcan, bunun, vatandaşı bu hale düşüren iktidarın, OHAL´i uzatmaya oy verecek olan milletvekillerinin ayıbı olacağını savundu.
Man Adası ile ilgili para transferi iddialarına da değinen Tezcan, şöyle devam etti:
"Sayın Erdoğan, belgelere ´sahte´ dediniz, savcılığa verdik. Dün de savcılığa bir dilekçe daha verdik. O dilekçede de ayrıntılı olarak şikayetlerimizi bildirdik ve dedik ki ´Bunlar araştırılsın tek tek.´ Bu ticaret neyin ticareti, bu şirketler nasıl kurulmuş, kalem kalem nelerin araştırılması gerektiğini dün uzun bir dilekçeyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından verdik."
Partisinin il ve ilçe kongrelerinin hafta sonu itibarıyla bittiğini dile getiren Tezcan, partilerinin yeni bir dinamizmle, anlayışla 3-4 Şubat´ ta kurultay yapacağını anımsattı.
Kurultay çalışmalarının devam ettiğini, gelecek günlerde bu çalışmaların basınla paylaşılacağını belirten Tezcan, bugün MYK´de kurultayın temasını kararlaştırdıklarını bildirdi.
Bülent Tezcan, 2017´de Türkiye´nin önemli bir referandum geçirdiğini, büyük bir "hayır" buluşmasının bir araya geldiğini, ayrım yapmadan, herkese açık "adalet" yürüyüşü ve kurultayı yaptıklarını hatırlatarak, Türkiye´de yapılan bütün araştırmaların Türkiye´de adalet ihtiyacının, huzur arayışının yükseldiğini, korkunun topluma egemen olduğunu gösterdiğini söyledi.
Toplumun korkuya teslim edildiğini, korkuyla iktidarını yürütmek isteyen bir anlayışın olduğunu savunan Tezcan, "Bunun için toplumun cesarete, cesaretle bir çıkışa ihtiyacı var. Önümüzdeki dönem, hem adalet isteğinin hem cesaretli bir çıkışın yılı olacak bu kurultaydan sonra. Bu nedenle toplumda korkuyu yenecek ve adaletsizliği giderecek bir temayla gidiyoruz, 36. olağan kurultayımıza. Kurultayımızın teması ´adalet ve cesaret´ kurultayı olacak. Adalet ve cesaretle yürüyerek, Türkiye´de bütün bu problemleri ortadan kaldıracak bir yeni doğuş, bir yeni inşa sürecini hep beraber başlatacağız." dedi.