01.11.2018 Perşembe
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu´nun ödediği tazminatlara ilişkin, "Paranın kaynağı belli, yıllarca yapılmış memuriyetle alınmış mütevazı yazlık bir ev satıldı. Kemal Kılıçdaroğlu, ´bir bedel ödenecekse bu bedeli ilk ben öderim´ diyor ya o bedeli ilk o ödedi, hepimizin yardım teklifini reddetti." dedi.
Özel, Sheraton Otel´de başlayan 14. Türkiye Eczacılık Kongresi´nin açılış oturumunun ardından, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Dün, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik´in Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin açıklamalarında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu´nu olayı "örtbas etmek" ile suçladığının hatırlatılması üzerine Özel, "Öyle bir noktadayız ki bir gün Ömer Çelik, Recep Tayyip Erdoğan´ın yaptığı hatalar görülmesin diye, Erdoğan ´2 kere 2 kere 5 eder´ diye buyurdularsa ´Reis kerrat cetvelindeki tarihi hatayı düzeltti´ diyecek." ifadesini kullandı.
Özgür Özel, şöyle devam etti:
"İlk günden itibaren Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, bütün dünya televizyonları İstanbul´da ne oluyor diye şüpheli durumu ve duyulan endişeyi haberleştirirken, şeffaf bilgilendirme, etkin bir soruşturma ve herkesin içini rahatlatacak şekilde bu konunun üzerine gidilmesi çağrısını yaparken, 5 gün boyunca Suudiler delilleri kararttı, biz çağrıda bulunduk, Adalet ve Kalkınma Partisi de sustu ve izledi. Cinayeti işleyenler, dezenfektanlarla, kimyasallarla delilleri ortadan kaldırdıktan sonra cinayeti işleyenler, Türkiye´yi terk ettikten sonra cinayetin işlenmesine adeta yardım ve yataklık eden konsolos ülkeyi güvenle terk ettikten sonra bizimkiler, sorumluluklarını hatırladılar ve bir şeyler yapmaya başladılar. Maalesef bazı köşe yazarlarından da bazı siyasetçilerden de sanki olay olur olmaz Türkiye üstüne düşen her şeyi yapmış gibi açıklamalar geldi. Burada ´kral çıplak´ diye haykırmak Kemal Kılıçdaroğlu´na kaldı. Herkes şunu biliyor ki, Kaşıkçı olayında deliller ortadan kaldırılıp, suçlular, Türkiye´den bir kuş gibi kaçıp gidene kadar Türkiye kılını bile kıpırdatmadı."
Daha sonra bir Türk yetkiliye dayandırılan açıklamalarda, "Biz bunu bilerek yaptık, dünyanın tepkisini ölçtük" dendiğini belirten Özel, "Dünya tepkisiz kalsaydı, tam da Erdoğan´ın başdanışmanının söylediği gibi Suudileri rahatsız etmeyecek kadar olayın kıyısından dolaşıp geçilecekti." görüşünü savundu.
"Halen başdanışman görevdeyse halen ceset bulunamadıysa halen cinayeti işleyenler, Suudi Arabistan´da ise bir yerde suçüstü durumu varsa ağır cezalık bir durum varsa dokunulmazlık durum olmamasına rağmen bunlara dokunulmadıysa bu işin üstüne giden Kemal Kılıçdaroğlu mu bu olayı örtbas ediyor?" sorusunu gündeme getiren Özgür Özel, AK Parti yöneticilerinin gerçeklikten koptuklarını iddia etti.
Tunceli´deki şehitler
Özgür Özel´e, Tunceli´de hava şartları nedeniyle şehit olan iki askerlerle ilgili açıklamalar hatırlatılarak, tartışmanın Kılıçdaroğlu ile Erdoğan´ın çocuklarının askerlik yapma meselesine gelmesi soruldu.
İki askerin bu şekilde şehit olmasının herkesin yüreğini yaktığına dikkati çeken Özel, bu konuda iktidara sorumluluklarını hatırlatmanın boyunlarının borcu olduğunu söyledi.
Özel, "Kendisi meseleyi dedesine götürüp, dedesinin Sarıkamış´taki şehadetinden bahsediyor. Buna söyleyecek bir sözümüz yok. Herhalde çocuklardan örnek veremediği için dededen örnek veriyor." ifadesini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu´nun haklı olarak, "evladım aslan gibi askerliğini yaptı, seninkiler yapmadı" dediğini belirten Özel, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu doğru değil yalan diyorlar. Doğrusunu sen söyle. Beyefendi yurt dışında okurken dekontla askerliğini yapmış, diğeri çürük raporu almış. Her yerde selfi yapmayı bilen Erdoğan ailesinin, bir kere de nizamiye önünde oğullarını kışlaya teslim ederken selfisini görseydik ya. Erdoğan´ın üzerine cumhurbaşkanlığı forslu kamuflajları giydiriyorsunuz. Hep birlikte ´çok yakıştı´ yazıyorsunuz. Bu çok yakışan illa Erdoğan´a yakışacaksa bir kere de Burak Erdoğan´a, Bilal Erdoğan´a yakışsaydı ya.
Bütün şehit aileleri, camsız evlerde, sıvasız evlerde oturuyorlar hiç mi yüreğiniz sızlamıyor. Adalet ve Kalkınma Partisi´nin bütün yöneticilerinin bir tane çocuğunun normal yolla askerlik yapmış bir kışlaya teslim fotoğrafı yok mu? Vatandaşın gözünün içine baka baka yalan söyleyenler, bir kez daha ifşa olmuşlardır. İki oğlu da normal vatandaşın yaptığı askerlik gibi yapmadı. Yalan mı? Biri çürüktü, diğeri dekontla yaptı. Eğer bunu askerlikten sayıyorsa söyleyecek bir söz yok. İkisi de yaptı denilince ´esas nerede yaptı´ sorusunu sormak lazım. Bir tanesi Ziraat Bankası´nın veznesinde yapmış, bir tanesi de çürük raporu almış. Kamer Genç sormuş yıllar önce, ´bu çürük raporu neden alındı´ demiş. Cevap, ´Kişisel bilgidir, paylaşamayız´ demişler. Bugün ortaya koyduklarının da gerçeklikle hiçbir ilgisi yok."
Kılıçdaroğlu´nun güncellenen mal bildirimi beyannamesi
Kemal Kılıçdaroğlu´nun güncellenen mal bildirimi beyannamesinde bir ev sattığının hatırlatılması üzerine Özel, bu durumu 3 hafta önce yapılan MYK´de bütün üyelerin duygulu anlar yaşayarak öğrendiğini söyledi.
"Sayın Genel Başkana o fahiş, yıldırmaya ve susturmaya yönelik tazminat cezasının verildiği günden iki gün sonraydı." diyen Özgür Özel, tazminat hukukunun en temel ilkesinin, "alan açısından zenginleştirmeyecek kadar, veren açısından da fakirleştirmeyecek kadar bir tutara hükmedilmesi" gerektiğini dile getirdi.
Özel, şunları kaydetti:
"Belli ki mahkeme şunu tescil etmiş, ´Recep Tayyip Erdoğan 1 trilyona yakın para alsa da zenginleşmez. Onun zenginliği 1 trilyonla yerinden oynamaz.´ Ama, Kemal Bey açısından bu paranın kolay ödenir olmadığını hepimiz biliyorduk. Bir arkadaşımız söz aldı, MYK içinde bir imece teklif etti. Sayın Genel Başkan da ´Gerek yok, ben o işi hallettim. Bir ev sattım´ dedi. Geçen mal beyanında olan bu evi belli bir tutara sattığını söylemişti, bizde 600 bin liraya sattığını gördük. Bir miktar da borç alarak bu parayı ödemiş oldu. Birileri ´bu tazminatın üzerine o kadar büyük tazminat verelim ki ödenmesin, ödendiğinde de nereden buldun´ diye soralım dedi. Nereden buldun sorularına, yani ayakkabı kutularına, para kasalarına cevap veremeyenler ya da Man Adası´na cevap veremeyenler, Kılıçdaroğlu zorluk yaşayacak sandılar. Paranın kaynağı belli, yıllarca yapılmış memuriyetle alınmış mütevazı yazlık bir ev satıldı. Kemal Kılıçdaroğlu, ´bir bedel ödenecekse bu bedeli ilk ben öderim´ diyor ya o bedeli ilk o ödedi, hepimizin yardım teklifini reddetti. Biz bunu 3 haftadır biliyorduk ama biz bunu AK Parti gibi reklam malzemesi yapmayı sevmeyiz."
Kemal Kılıçdaroğlu´nun dün güncellenen ve TBMM Başkanlığına gönderilen mal bildirim beyannamesinde daha önce yer alan Burhaniye´deki evin bulunmadığı, ayrıca 4 kişiye toplamda 200 bin lira borcu olduğu belirtilmişti.