CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye´nin her zamankinden daha fazla birliğe, beraber olmaya, kardeşçe bir arada yaşamaya ihtiyacı olduğunu ifade etti.
Bu sırada salonda bulunanların "Mustafa Kemal´in askerleriyiz" sloganı atması üzerine Kılıçdaroğlu, "Şimdi siz, Mustafa Kemal´den söz ettiğiniz zaman birileri gece yatağında rahat uyumuyor. Gerekirse uyutmayacağız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk´e, onun ilkelerine, yurtseverliğine, vatanseverliğine sonuna kadar sahip çıkacağız. Mustafa Kemal Atatürk, 80 milyonun gönlünde, kalbinde yer eden bir kişidir. 3-5 kişi farklı düşünebilir ama 80 milyonun yüreğinde Mustafa Kemal´in Kuvayımilliyesi atar. O ruh atar bizim yüreklerimizde." dedi.
Kılıçdaroğlu, defalarca "Orta Doğu bataklığına girmeyin" dediklerini hatırlatarak, şunları belirtti:
"Suriye´de demokrasi yokmuş. Sende de yok. Yani birisi gelip müdahale mi etsin, sen bunu mu istiyorsun? Oraya müdahale ettiler, tırlarla silah gönderdiler, kardeşi kardeşe öldürttüler. Yani Müslümanı Müslümana öldürttüler. Silahları kim verdi? Bir kısmını Amerika, bir kısmını Rusya verdi. Onlar parayı kazandılar, canını feda eden, ölüme giden oradaki Müslümanlar oldu. Ve Türkiye de onların maşası oldu. Hükümet onların maşası oldu. Müslümanı Müslümana kırdırdılar, silahları da buradan gönderdiler. ´Yapmayın, etmeyin´ dedik. PYD çıktı, PKK, IŞİD, El-Nusra çıktı, adını bilemediğim bir sürü terör örgütü çıktı. Şimdi onlarla mücadeleyi canını feda eden ordumuz yapıyor. Ordumuz, hükümetin yaptığı hataları düzeltmeye çalışıyor. Ne uğruna? Vatan uğruna. Canını feda ederek vatan uğruna mücadele ediyor."
"Herkesin saygı göstermesi lazım"Kılıçdaroğlu, 1 Mart 1924´te Diyanet İşleri Başkanlığı ile Genelkurmay Başkanlığının aynı tarihteki bir kanunla kurulduğunu hatırlatarak, bunun Atatürk´ün Diyanet İşleri Başkanlığına verdiği önemi gösterdiğini belirtti.
Atatürk´ün 1 Mart 1924´teki Meclis konuşmasında "dinin, siyasetin etkisinden korunması gerektiğine" işaret ettiğini aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Diyanet İşleri Başkanlığına sormak isterim, sizin kurucunuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk´ü neden anmıyorsunuz? Milli Kurtuluş Savaşı´nın kahramanını neden anmıyorsunuz? 1920´lerde, 1930´larda harabeye dönmüş camiler için devletin bütçesinden ödenek ayırıp, bütün o camileri tamir ettiren Gazi Mustafa Kemal Atatürk´ün adını neden anmıyorsunuz? Bir fesli Kadir soytarısı var biliyorsunuz. Bu soytarıya saraydaki zat gidiyor, ziyaret ediyor. Siz Gazi Mustafa Kemal´in adını anmadığınız zaman, bu soytarıyla aynı paralele, izdüşümüne düşüyorsunuz. Diyanete, bütün din adamlarına saygılıyız, herkesin başımızın üstünde yeri var ama bu ülkenin kurtarıcısına da saygılıyız. Herkesin saygı göstermesi lazım. Hele hele Çanakkale´yi Atatürk´süz kabul etmek mümkün değildir. Siz, nasıl kalkarsınız da Gazi Mustafa Kemal´i anmazsınız, bir rahmet, Fatiha okumazsınız? Bu memlekete yazıktır, günahtır. İnsanda biraz vicdan, ahlak, inanç olur. Yapmayın, etmeyin. Bu memlekete kötülük yapıyorsunuz. 80 milyonun kalbini kırıyorsunuz. Umuyorum Diyanet İşleri Başkanlığı birilerinin etkisinde kalmaz. Siyasetin etkisinde kalmaz. "
"Cübbenize iki delik açın"Dürüst, düzeyli, namuslu hakim ve savcı sayısının az kaldığını, onların yüzü suyu hürmetine kısmen de olsa yargının çalıştığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "sarayın avukatlarınca yargıya talimat verildiğini" savundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın bir konuşmasında, "Devletler ve milletler adalet üstünde yükselir veya adaletsizlik batağında boğulur. Mazlumun ahının arşı titrettiğini asla unutmayacağız" dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Doğrudur, hangi arşı? 7 kat arşı titretti kardeşim. Harp Okulu öğrencilerini görmüyor musun sen kardeşim? Boğaz köprüsünde boğazı kesilen gencecik askerleri görmüyor musun? Tedavi edilmesi gerekirken ilaçları zamanında verilmediği için hapishanede ölen kişiyi görmüyor musun? Kuddusi Okkır´ın ´Ergenekon´un, Balyoz´un kasası´ diye ölüme mahkum edildiğini görmüyor musun sen? Bu ülkede adalet bitmiş zaten. Adaleti savunsaydın, hakimleri ayağına çağırmazdın, sen onların ayağına giderdin."
Ayağa kalkan hakimlere seslenen Kılıçdaroğlu, "Cübbelerinize iki tane delik açınız. İki tane de düğme. Düğmelerin üzerindeki kabartma, sarayın kabartması olsun. Önünüze geldiği zaman sadece ayağa kalkmayın, iki düğmeyi de ilikleyin. Birisi yasama, birisi yürütme. Onların önünde ilikleyin. Siz, üçüncü güç olmaya layık değilsiniz." dedi.
"Yeter arkadaş ya..."CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden zatın, işsizlikle ilgili çözümü; ´her işveren bir işsizi alırsa işsizlik sorunu çözülür.´ Bana göre Nobel edebiyat ödülü vermek lazım. Dünyanın en saçma önerisi. Senin çocuklarının hepsi, enişten, dayın, herkes işveren, bunlar bir işsizi aldı mı? Bunlar ne yaptı, bırak istihdam yaratmayı vergi vermemek için Man Adası´nda şirket kurdular. Zaman zaman bizimkiler celallenir, Yunanistan´a saldırırlar, ekonomisi felaket, geçinemiyor, AB´ye muhtaç... Bir sürü laf. Yunanistan´da 10 yıllık devlet tahvilin faizi yüzde 4.19, Türkiye´de ise yüzde 12.41. Yakayı tefeciye kaptırırsan, emir alırsın. Faizi düşüreceğini, komiteler kurduğunu söylüyor. Faizi düşürecek beyefendi komisyona havale ediyor. Çıkar bir KHK, faiz sıfır olmuştur de. Biz de seni alkışlayalım sözünü tuttu diye. Yapamaz ancak bol bol konuşur. Sabah, öğle, akşam, ikinci konuşur. Yatarız, sabah kalkarız yine aynısı konuşur. Beyefendi sürekli konuşur. Yeter arkadaş ya. Bırak bir de millet, çiftçi, emekli, işçi, çay, fındık üreticisi konuşsun bakalım bunların derdi ne. Borçla bir ülkeyi yönetiyorsanız, tefecilerden talimat alırsınız. Bunlar da tefecilerden talimat alıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
"Paranızı alabilirsiniz"Konuşmasında Çiftlik Bank olayına da değinen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Adam kalkıyor bakan, başbakan, devletin kurumlarının önünde bunu kuruyor. 77 bin 843 kişiyi dolandırıyor, 511 milyon lira tokatlıyor. Hükümet, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), BDDK, Ticaret Bakanlığı, AK Parti Genel Başkanı, Başbakan seyrediyor. Tıpkı Jet Fadıl, Kombassan, İslami holdingler gibi. Kuruyor Çiftlik Bank´ı, bir iki dua, Allah, peygamber... Millet, ´Bu adam dindar hırsızlık yapmaz´ diyor. Dolandırılan 77 bin 843 kişiye sesleniyorum, paranızı rahat alabilirsiniz ama o tosundan değil. Parayı BDDK´dan alabilirsiniz, dava açmanız lazım. Niçin Bankacılık Kanunu´nun 150. maddesi var. Görev BDDK´nın, adam bankayı unvan olarak kullanmış, devletin kurumu, bakan, başbakan, Recep Bey görüyor mu, görüyor. Hepsi sessiz kalıyorlar. Davayı açarsın, bu kanunu gerekçe gösterirsin. Sen kanunu bilmek zorunda değilsin. Sen şikayet edemezsin, şikayet ececek olan BDDK, para toplayan SPK. Bunların tamamını ver mahkemeye, faiziyle beraber paranı alırsın.
Bakan yeni uyanmış, ´Vatandaşlar biraz uyanık olsun.´ diyor. Aldığı önlem bu. Sen uyanık değil misin? Sen bakansın, bakan ama görmeyen. Ne biçim bakansın. 77 bin kişi soyuluyor. Kimse, ´Banka unvanını kullanamazsın. Bankacılık Kanunu var.´ demiyor. Bakan, daha 11 tane benzer kuruluş olduğunu söylüyor. Adalet Bakanı, ´Onu Uruguay´dan isteyeceğiz´ diyor. Uruguay´da büyükelçiliğimiz yok, suçluların iadesine yönelik sözleşme de yok. Ben bu bakana ve Recep Bey´e söyleyeyim, Uruguay´dan besmelesiz et, inek, tosun, öküz getirebilirsin ama bu tosuncuğu getiremezsin kardeşim."