18 yıldır Ak Parti hükümeti bizleri yönetiyor, bu vesileyle Adalet Bakanlığı da hükümetin kontrolünde. Nedense hala cezaevlerinde 1980’leri hatırlatan adaletsizlikler işkenceler zulümler devam ediyor. 15 Temmuz öncesine kadar yetkililere yaşanan durumları anlattığımızda paralel yapının komploları olduğunu söylüyorlardı. 15 Temmuz sonrasında hala haksızlıklar devam ediyor.
Onlarca yıl içerisinde yüzlerce insan menfezlerde yok edildi. Onlarca masum hapishanelerde raporları tutulmadan katlettiler.
1985 yılında Şehmuz Durgun abimizi Diyarbakır cezaevinde katletmişlerdi. Hüseyin Kurumahmutoğlu 1987 yılında sarığını çıkarmadığı için cezaevi gardiyanları tarafından şehit edilmişti. 1993 yılında Diyabakır’da Abdüsselam İrtem işkenceler sonucu şehit edilmişti. Ve onlarca hikaye zihinlerimizde hale taze…
Bizler yıllarca bu işkence zulümlere karşı gücümüzün yettiği kadar cezaevi önlerinde sosyal medyadan yetkilileri uyardık ama maalesef sıkıntılar devam ediyor. Kayseri Bünyan F Tipi cezaevinde epilepsi hastası, akli dengesini kaybetmek üzere olan Faruk Belkavi kardeşimize sayıma geç kaldığı gerekçesiyle idare tarafından darp ediliyor ve 10 gün hücre cezası alıyor.
Yetkililer STK’ların çağrısıyla ancak devreye girip olayı düzeltmeye çalışıyorlar. Birçok olayda olduğu gibi bu olayda da kamuoyunun baskısı sonucu geç gelen düzeltmeler yapılıyor. Bizler gerçek adaleti mutlak adaleti istiyoruz ve bekliyoruz. Faruk kardeşimiz başta olmak üzere Sivas davası mağduru 88 yaşındaki Ahmet Turan Kılıç ve arkadaşları ivedilikle serbest bırakılmasını talep ediyoruz.
Sizlerle torunundan gelen mektubu paylaşmak istiyorum.
“Olaylara karışmayı bırakın haberi bile olmayan 88 yaşındaki dedem 22 yıldır hapiste. Olaylara karışmadığı belgelenmiş olmasına rağmen hala tutuklu. İşin ilginci sistem cezalarının ne olduğu kaç yıl yatacakları bilinmiyor. Dedemin hapiste tutulması yaşlılıktan dolayı anayasaya aykırıdır. Üç kez doktorlara rapor için gönderildi. Doktorlar yüzeysel bir muayene yaptılar. Maalesef bunlar göz ardı ediliyor. Cezaevi yetkilileri hastaların yattığı bir hapishaneye aktaralım. 88 yaşındaki artık kendi ihtiyaçlarını karşılayamayacak birine dalga geçer gibi. Sırf bir avuç malum güruh tepki göstermesin diye insanlar yatıyor. Yetkililerden istediğimiz artık yeter. 62 yaşından hapishaneye girip 22 senesini zindanda geçiren dedemin bırakılmasını merhum eşini ziyaret edebilmesi dileğiyle.” Ömer Yıldız
Daha nice mektuplar var biz bunları ara ara yayınlayacağız. Sayın Cumhurbaşkanından arzumuz yaşlı ve hastaları bir an önce salıvermesidir. Daha önce örnekle sabittir ki Ahmet Necdet Sezer yüzlerce suçluyu yetkisini kullanarak affetmişti.
Biz diyoruz ki bu tür insanlar bir elin parmağını geçmez. Bu insanlar bir an önce kalın soğuk duvarların arasından çıksınlar. Son günlerini özgürce yaşasınlar…
EkranGazetesi