Stresli bir dünyada yaşıyoruz, bu da bizi daha endişeli ve gergin hale getiriyor. Son yıllarda yapılan araştırmalara göre çalışan bireyler bu dertten daha çok muzdarip, her altı çocuktan biri de yine hayatında mutlaka anksiyete yaşıyor. Bu durum kitap satışlarına da yansımış durumda Barnes & Noble adlı kitapçı anksiyete konulu kitapların satışının geçen yıl yüzde 25 arttığını açıkladı.
Healthspan isimli sağlık şirketi ise 2 bin kişi arasında yaptığı araştırmada katılımcıların yüzde 40´nın kaygıdan şikayet ettiğini, yüzde 20´si ise anksiyete durumlarının beş yıl öncesinden daha kötü durumda olduğunu söyledi. Katılımcıların yüzde 62´si hayatın anksiyeteyi provake ettiğini söyledi. Yine araştırmaya katılanların yüzde 57´si sağlıkları konusunda çok endişeli olduklarını kaydederken yüzde 36´sı iyi uyku uyuyamamaktan şikayetçi. Peki bu rakamların artmasının nedenleri nedir? Klinik psikolog Dr. Jen Bateman´a göre birincisi cep telefonlarına yapışık yaşamamız.
Tüm dünya avucumuzun içindeki telefonda ve o kadar çok sık kullanıyor ki beyin bir türlü sakin kalamıyor. Çok fazla iletişim halindeyiz fakat aynı zamanda bir o kadar da yalnızlaştık. Geçen hafta BBC için yapılan araştırmalar, teknolojiyi en çok kullanan kesim olan gençlerin, yalnızlık hissini, diğer yaş gruplarından daha yoğun ve daha sık hissettiklerini ortaya koydu. Uzmanlar ?canlı´ iletişimin önemini vurguluyor. Çünkü insanlar duyularıyla iletişim kurmaya ihtiyaç duyuyor, bunlar dijital iletişimde kayboluyor, sonuçta da içimize kapanık hale geliyoruz.
Endişeyle başa çıkmanın pek çok yolu var. Önemli olan farklı endişelerin hepimizi farklı etkilediğini unutmamak. O nedenle Dr. Jen Bateman´ın sıraladığı önerileri deneyerek size uygun olanını bulmak...
Söylemesi kolay ama uygulaması zor bir yöntem. Başkalarının taleplerine hayır demeyi öğrenmek kaygının azaltılması için gözden kaçan bir yoldur. Gerekli olmayan iş taleplerine hayır demelisiniz. Zamanınız, enerjiniz ve ruh halinizin değerli olduğunu unutmayın.
Eğer bir konuda endişeliyseniz şu üç soruyu sorun kendinize: Ne hakkında endişeleniyorum, bu konuda yapabileceğim bir şey var mı, bu konuda şu an elimden gelen bir şey yapabilir miyim? Bu beceriyi uygulayarak, endişenizi yönetmek ve zaman içinde azaltmak için çok daha iyi bir performans elde edebilirsiniz.
Daha derin ve daha yavaş nefes almak kaygıyı azaltmaya yardımcı olabilir. Beyninize sadece birkaç dakika sinyal vererek gerçek bir tehlikede olmadığınızı anlatıp, vücudunuzu dövüş veya uçuş modundan daha rahat bir duruma geçirebileceksiniz.
Sabah evden ayrılmadan önce gün içinde acele etmeyeceğinize karar verin. Daha rahat bir duruş benimseyin, arkanıza yaslanın, avuçlarınızla düz bir şekilde oturun. Bir arkadaşınızla sohbet etmek sadece 15 dakika olsa bile, mola verdiğinizden emin olun.
Birçok kişi dinlenmek konusunda kendisini suçlu hissediyor. Sağlıklı zevkler, ödüller ve ikramlar arayın. Olası fikirler arasında bir aromaterapi banyosu yapmak, ellerinize masaj yaptırmak, bir şeyler okumak, arkadaşlarınızla konuşmak, bulmaca çözmek, eğlenceli bir gün geçirmeyi planlamak, evcil hayvanınızla oynamak sayılabilir.
Bazı insanlar televizyon izlemenin kendilerini rahatlattığını söylemesine rağmen, bu bir kontrast meselesi. TV beyni harekete geçirir ve izlediğimiz şeye bağlı olarak, endişe uyandıran düşünceleri veya daha fazla iç karşılaştırmayı tetikleyebilir, bu da işe yaramaz. Bunun yerine meditasyon daha yararlı.