Yunanistan'la Doğu Akdeniz meselesini konuşmaya hazır olduklarını belirten Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Atina'ya "AB'nin kör desteğine güvenmeyin" uyarısında bulundu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin, Yunanistan ile Doğu Akdeniz'e ilişkin konuları konuşmaya hazır olduğunu belirterek, "Umarım yeni Yunan hükümeti olumlu yanıt verecektir. Bu noktada Yunanistan'a Türkiye ile diyalogdan kaçınıp Avrupa Birliği'nin (AB) kör desteğine güvenmesinin, sorunların çözümüne en büyük engeli teşkil edeceği uyarısında bulunmak istiyorum." ifadesini kullandı.
Çavuşoğlu, Atina'da yayımlanan haftalık To Vima gazetesine verdiği mülakatta gündemi değerlendirdi.
Türkiye'nin başından beri bölgedeki sorunların çözümü için bir diyalog politikası benimsediğini ancak Akdeniz'de sahili bulunan ülkelerin çoğunun bu çağrıları görmezden gelerek tek taraflı hareketlerde bulunduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Libya ile imzaladığımız muhtıranın uluslararası hukuka uygun olduğuna ve deniz sınırlandırmasına ilişkin temel ilkelere saygı gösterdiğine inanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin, "Libya'daki tek meşru temsilci" olarak kabul edilen Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile imzaladığı mutabakatı hatırlatan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Libya 2018'de İtalya, 2019'da ABD, 2018 ve 2019'da AB, 2019'da da Nijer ile benzer mutabakat muhtıraları imzalamışken Türkiye ile imzaladığı mutabakatın neden yasa dışı olduğunu anlatabilir misiniz? Libya kanunlarına göre anlaşmanın geçerlilik kazanması için UMH Başkanlık Konseyi tarafından onaylanması gerekiyor ki bu süreç tamamlandı. Dolayısıyla mutabakat yasal ve geçerlidir. Libya'daki siyasi sahnede herhangi bir değişiklik ise Türkiye'nin tezini etkilemeyecektir."
ADALARIN DENİZ BÖLGELERİ YARATMA HAKKI
Çavuşoğlu, Ege'deki adaların deniz yetki alanları yaratma hakkı konusuna da değinerek, "anakaradan uzakta bulunan adaların veya anakaralar arasındaki ortay hattın ters tarafında kalan ve kıyı uzunluğu anakara ile kıyaslanmayacak ölçüde olan adaların sadece kara sularının olabileceğini" kaydetti.
Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de en uzun sahil şeridine sahip olduğuna vurgu yapan Çavuşoğlu, Yunanistan ve Kıbrıslı Rumların Türkiye'yi haksız şekilde dar bir deniz şeridi ile kısıtlamayı hedeflediğini belirtti.
Çavuşoğlu, "Türkiye'den 2, Yunanistan'dan ise 570 kilometre mesafede bulunan ve yüzölçümü 10 kilometrekare olan bir adanın 40 bin kilometre Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) veya kıta sahanlığına sahip olmasını mı bekliyorsunuz? Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesine taraf değiliz, ancak ilke olarak ruhuyla ve birçok hükmüyle mutabıkız." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin, Girit Adası'nın güneyindeki deniz bölgesinde hidrokarbon araştırmalarında bulunup bulunmayacağı sorusunu yanıtlayan Çavuşoğlu, Türkiye'nin kıta sahanlığında egemenlik hakları çerçevesinde hidrokarbon araştırmalarının yapılması için ihalelerde bulunabileceğini ve bu imkanı incelediğini söyledi.
"YUNANİSTAN AB'NİN KÖR DESTEĞİNE GÜVENMEMELİ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Londra'da NATO Liderler Zirvesi sırasında Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile görüşmesinde iki ülke arasındaki deniz sınırlarının belirlenmesi için Uluslararası Adalet Divanı'na (UAD) başvurulmasının gündeme gelip gelmediği yönündeki soruya ise Çavuşoğlu, konunun açık bir şekilde masaya yatırılmadığı, daha ziyade güven artırıcı önlemler ve istikşafi temasların devamına odaklanıldığı yanıtını verdi.
Çavuşoğlu, "Biz bu görüşmede Başbakan Miçotakis'e Doğu Akdeniz meselelerini konuşmaya hazır olduğumuzu net bir şekilde belirttik, umarım yeni Yunan hükümeti olumlu yanıt verecektir. Bu noktada Yunanistan'a Türkiye ile diyalogdan kaçınıp AB'nin kör desteğine güvenmesinin sorunların çözümüne en büyük engeli teşkil edeceği uyarısında bulunmak istiyorum." değerlendirmesinde bulundu.