Katar dönüşü uçakta açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) konusunda şöyle dedi:
“EYT konusu, fazla uzun sürmez, kısa bir süre sonra bu olayın nasıl bir manipülasyon, ülke ekonomisini çökertmeye dönük nasıl bir adım olduğunu herkes kabul edecek ve bunun karşısında durmaya başlayacak.
Kaldı ki Bay Kemal kendi döneminde emeklilik yaşının yükseltilmesini savunan birisidir. Fakat burada tamamıyla siyasi davranıyor, ‘Buradan ne elde ederiz?’diye bakıyor ve böyle bir tezi savunmaya çalışıyor.
2000 öncesi ve sonrası ile 2008’i izleyen süreç. Burada muhalefet şunu istismar ediyor; eskiden daha az prime karşın daha yüksek aylıkla, daha erken emeklilik vardı. Erken emeklilik, süper emeklilik gibi uygulamalar değiştirildi. Bu tarihten sonra prim ödemeye başlayanların aylık bağlama oranları ile öncekilerin aynı değil. Ayrıca, işverenler kaçak işçi çalıştırma eğilimine girdiklerinde bu iddiayı çok sıkça söylüyorlar. ‘Biz, size açıktan ödeme yapalım, yoksa ücretiniz düşer.’ diyorlar. Şunu ayırmamız lazım, 2008 öncesinde yatırılan prim ve alacağı emekli aylığı ile 2008 sonrası aynı değil.
Bir şey daha var tabii; Kılıçdaroğlu, SSK’nın başında olduğu dönemde 1998’de, ‘Emeklilik yaşı 80 de olsa, SSK batmıştır.’ diyor. Ama şimdi getirdiği yer burası. Öyle bir tez ortaya atıyor ki halk oy verme noktasında CHP’ye yönelsin diye siyaseten ve hesapsız konuşuyor. Vatandaş da ‘Genç yaşta emekli olayım’ diye düşünüyor. Bir taraftan ‘Emekli olayım’ derken, sonrasında, ‘Kenara çekileyim’ demiyor. ‘Ben, yine bir işe gireyim, çift maaş alayım’ diyor. İşveren ne yapıyor? Kayıtsız istihdama başlıyor. Kayıt dışı istihdam da Türkiye’nin ayrı bir sorunudur.”
***
Emeklilik sistemi ülkemizin en temel sorunu olmuştur. Maalesef AK Parti’nin 2008 reformu da bu sistemi söylendiği gibi çözmemiştir. Bilakis daha da derinleştirmiştir.
Diğer yandan kendilerine EYT diyen grup ise varsa yoksa ‘erken emeklilik’ demektedir. Kaç ama kaç defa yazdığımı hatırlamıyorum ama ülkemiz bırakın EYT’yi, mevcut emeklileri bile bakacak durumda değildir.
Ama konu hakkında belki de en son konuşması gerekenler de maalesef yine AK Parti ve yönetimidir.
Ülkemizde çalıştıkça emekli maaşı düzenini onlar kurdular. Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan bunun böyle olmadığı söylüyor. Ya kendisine bilgi verilmemiş veya eksik bilgi ile açıklamalar yapılmaktadır.
Maaş bağlama oranı eskiden yüksekti ve erken emeklilik imkanı da getirilmişti. Erken emeklilik konusunda çalışma yapılırken, her nedense maaş bağlama oranı da çok ciddi şekilde düşürüldü.
Ve ardından BES için yüzde 25 Hazine katkısı getirildi.
***
Bir kere şu gerçeği daha net görüyoruz. Toplumun sorunlarını kavramaktan uzak bir ekonomi yönetimi olduğu aşikardır. Sorunları ve çözümleri maalesef gerçeklerden oldukça uzaktır.
Sadece emeklilikte bile basit çözümler bulunabilir. Mesela 40 yaşından sonra her çalışılan yılın maaş bağlama oranı teşvik edici şekilde artırılarak geç yaşta emekliliğin cazibesi sağlanabilir.
Sadece ve sadece bu adım bile şimdilik sistemde ciddi bir rahatlama sağlayacaktır. Sayın Cumhurbaşkanı sanırım sistemde yaşanan en temel sorunun maaş bağlama oranı üzerinden çalıştıkça emekli maaşının düştüğü noktasında yeterli bilgilendirilmemiştir.
Oysa CHP Lideri Kılıçdaroğlu bile geçen hafta açıklamasında “Biz bu sorunu çözeriz” dedi. Çıkıp Milleti erkenden emekli ederiz vs diye bir cümle kullanmadı.
Şu anda sorunu tespit edebilmiş değiliz ki, sorunu çözelim. Bırakında sosyal güvenlik konusunun ülke meselesi olduğunu ve acil çözüm beklediğini kabul edelim. Sorunu da çözmenin temel iki mantığı var:
1- Asgari emekli maaşı adıl altında hak edilmeyen maaşı hak edilir şekilde düzenleyelim.
2- Çalıştıkça sürünülen çalışma sistemi kaldırarak, çalıştıkça kazanılan emeklilik sistemini de yeniden teşvik edici tedbirlerle hakkaniyetle yola koyalım.
İRADE SORUN KABUL ETMİYOR
Bugün ülkemizde en büyük sorun ne diye soracak olursanız kuşkusuz şunu derim: Yönetim iradesi hiçbir şekilde sorun kabul etmiyor. Sorun kabul etmediğinden de çözümlerde çok geç kalıyor. Teşhis edemezsen tedavi de edemezsin.