Hapishane şartları berbat
Carlos, (Sali Muhammed Nuri) halihazırda yaşadığı cezaevi şartları ile ilgili şunları söyledi;
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Kovid-19 pandemisi ile alâkalı olarak halka hitap ederek sınırlandırıldığımızı, tüm Fransa'nın hapsedildiğini duyurdu. Dün namazdan sonra dua etmiştik; ama artık her şey yasak, Katoliklerin ibadetleri de yasak. Telefon için de bir kişiye izin verebilirlerdi; fakat bu durumda sıra olacaktı; anlayacağınız şartlar berbat. Bize tek faydası cep telefonu izni oldu. Geceleri arama yapabileceğiz. Elbette parasını ödeyeceğiz ve maalesef ücreti ucuz da sayılmaz. Esasında dışarıdakilere nazaran bizim için çok fazla fark eden bir şey olmuyor. Biz burada sadece hareket ediyoruz, her zaman hapisteyiz. Dışarıdakiler işlerini yapamıyor. Elbette istisnalar var. Mesela aynı zamanda avukatım olan eşim Isabelle Count Peyre Cuma günleri sabah, diğer günler ise akşamları duruşmalara katılıyordu iki aydır, en az 20 Kasım'a kadar bu şekilde devam edecek.
Isabelle, Fransa Paris'te ve diğer şehirlerde beş sene önce gerçekleştirilen terör saldırılarına suç ortaklığı yapmakla itham edilen insanları müdafaa ediyor. Isabelle'nin bir vazifesi var. Maalesef bu davada sanık sıfatında olan kişiler muhtemelen mahkûm edilecek. Bu davanın sanıklarından olan Türk asıllı Ali Rıza Polat'ı da Isabelle müdafaa ediyor. Hakkında hiçbir delil yok. Terörle mücadele savcılığı tarafından mahkûmlara karşı iddianame hazırlanıyor. Kötü neticelerin çıkmasından endişe ediyorum.
Adalet Bakanı'nın Eylül veya Ekim'de buraya gelmesi gerekiyordu. Kendisini görmek istiyorum, o da bunu biliyor. Asistanı, Isabelle ile konuşarak cezaevini ziyaret etmek için pek zamanı olmadığını söylemiş. Ne kadar kötü şartlarımız olduğunu görmesini isterdim. Her gün birçok insan pandemi sebebiyle hayatını kaybediyor; fakat biz güçlü olmak zorundayız. Maddi sıkıntılar artık sadece biz cezaevindekileri değil, dışarıdakileri de zorluyor. Fransız avukatlarım da bu vaziyetin içerisinde ve zor durumdalar. Türk avukatlarımın beni görebileceği yeni duruşmamın tarihi de henüz belli değil. Venezüella'ya dönene kadar bu zorluklarla başa çıkmam gerekiyor.
Kusura bakmayın hususi birtakım şeylerden bahsediyorum; fakat ben özel bir mahkûmum. Arkadaş canlısı, şakacı, tüm gardiyanların saygı duyduğu, kibar birisiyim. Afrika'dan Karayipler'e birçok milletten mahkûmun bulunduğu yerde onlar için bir kahramanım. Esasında yetkililer de bana karşı kibarlar, çünkü tüm olumsuzluklara rağmen tatsızlık çıkarmıyorum, illegal hiçbir şeye karışmıyorum.
"Charlie üzerinden bugün o homolar Müslümanlara nefret kusuyor"
Fransa'ya dönersek; ülkede çok enteresan ve kötü hadiseler yaşanıyor. Önce bir okulda bir öğretmen öldürüldü, ardından bir kilisede saldırı gerçekleştirildi. Charlie Hebdo, Peygamber'e saygılı olması gerekirken ısrarla terbiyesizlik yapmaya devam ediyor. Önceden bu dergiyi takip ederdim; fakat kapandı ve ardından yozlaşmış homoseksüeller tarafından tekrar açıldı. Gün geçtikçe marjinal bir dergi hâline geldi. Geçmişte Troçkist olan bir siyasî dergi Charlie üzerinden bugün o homolar Müslümanlara nefret kusuyor.