Kimisinin adı Mustafa, kimininki Ahmet ve kimininki ise Mehmet... Kimisi bir cemaatin başında, kimisi üniversite ve kimisi de cami kürsüsünde… Bazılarının İslam üzerine cilt cilt eserleri vardır. Ama nedense, “İslam Şeriatı” dendi mi, adeta bir şiddet ve nefret topuna dönüşüyorlar. Bir Müslüman, “İslam’ın şeriatı ile yönetmek ve yönetilmek istiyorum” demeyegörsün, hemen saldırıyorlar ve itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar.
Son zamanlardaki saldırıları da Afgan Müslümanlarınadır. Afganlılar bu iradelerini beyan ettikleri günden beridir bu hazretlerin dengeleri bozuldu. “Biz ülkemizde işgalcilerin değil, İslam’ın şeriatını uygulamak istiyoruz” dediler diye yapmadıkları hakaret kalmadı. Onların eksiklikleri ve yanlışları varsa, eleştirip doğrusunu göstereceklerine, “Taliban Şeriatı mı?”, “Suud Şeriatı mı?”, “Molla Şeriatı mı?” ve “Sudan Şeriatı mı?” diye hakaret ediyorlar.
Bu kişilerin cemaziyelevvellerine bakıyoruz, nasıl bir şeriat istediklerini söyleyecek kadar bir yürekleri olmadığı gibi, İslam’ın şeriatına dil uzatanlara, İslam’ın peygamberine hakaret edenlere ve kendi şeriatlarını baskı, zulüm ve katliamlarla Müslümanlara dayatanlara karşı da “tebliğ” adına bile olsun, bir söz söylediklerini ve bir eleştiri yaptıklarını göremiyoruz.
Lakin ülkelerini 40 yıllık işgalden kurtaran ve inandıkları gibi yaşamak arzusunda olduklarını beyan eden Taliban söz konusu oldu mu, Bush’lardan, Biden’lerden, Özdil’lerden, Gezen’lerden ve Çakır’lardan bile daha acımasız bir dil kullanıyorlar.
Neden havasından avamına kadar bütün küffar Afganistan’ı ve Afganlıları anlıyor ve Haçlı Ruhu ile üzerlerine çullanıyor da sizler hem anlamamakta diretiyorsunuz ve hem de hakaret üstüne hakaret ediyorsunuz?
Vicdanınız köreldiyse, aklınızı, izanınızı ve muhakemenizi de mi yitirdiniz ki, bir anlığına bile olsun kendinizi Afganlıların yerine koymuyorsunuz?
Düşününüz ki, sizler evinizde, yurdunuzdasınız ve birileri size saldırıyor. Kadınlarınıza ve çocuklarınıza tecavüz ediyor. Yüz binlercenizi öldürürken, öldürdüklerinin birkaç katını da sakat bırakıyor. Hayat tarzını size dayatıyor. Kanunlarını size uygulatıyor. Siz olsaydınız, ülkenizi kurtardıktan sonra işgalcilerin mi şeriatını uygulardınız, kendi şeriatınızı mı?
Dünya Müslümanları iki yüz yılı aşkın bir zamandır küfrün sistematik ve aralıksız saldırılarının altındadır. Bugün yeryüzünde kendilerini Müslüman olarak tanımlayan onlarca ülke var, ama hiçbirinde İslam’ın hükümleri hakkıyla ve layıkıyla cari değildir. İslam düşmanlarının saldırıları bugün de değişik şekillerde ama aralıksız olarak devam etmektedir. Bütün bu olumsuzluklara rağmen ne yazık ki, âlimlerimizin çoğu küfre karşı izzetten ve azametten yoksun bir duruş sergilerken, din kardeşlerine bir nebze merhameti bile çok görüyorlar.
Hülasa, Afganlılar işgalcileri kovdular ve şimdi uğrunda savaştıkları değerleri yaşatmak adına İslam’ın şeriatını uygulamak istiyorlar. Samimiyseniz, yapmanız gereken şey, Taliban’ın yanlış uygulamaları üzerinden İslam’ın şeriatına dil uzatmak yerine, onların yanlışlarını önce hikmet ve güzel sözle düzeltmeye çalışmak olmalı değil mi?
