Bürokrasinâme

Bürokrasinâme, etkin ve yetkin bir şekilde Türkiye’deki bürokrasiyi masaya yatıran nitelikli bir eser olarak değerlendirebileceğimiz hacmi küçük, etkisi büyük; fikri,nazarî ve amelî bir  hayatın serancamesi.

Bürokrasinâme

hertaraf.com yazarı Harun Aykaç, Kudret Bülbül’ün, Liberte Yayınları’ndan çıkan “Bürokrasiname” adlı eserini değerlendirdi.

Bürokrasinâme, etkin ve yetkin bir şekilde Türkiye’deki bürokrasiyi masaya yatıran nitelikli bir eser olarak değerlendirebileceğimiz hacmi küçük, etkisi büyük; fikri,nazarî ve amelî bir  hayatın serancamesi.

Gerek Osmanlı Devleti gerekse Türkiye Cumhuriyeti dönemlerindeki sürekli daha iyi yönetim arayışlarına değinmiş ve bu alanlarda çalışma yapan Koçibey, Katip Çelebi, Deftardar Sarı Mehmet Paşa, Tunuslu Hayrettin Paşa; Barker, Mehtap, Kaya raporlarına atıfta bulunmuş.

Doğrularımızı arttırma, yanlışlarımızı azaltma ve tecrübe paylaşımı açısından oldukça güçlü geleneksel kaynakları da dile getirirken siyasetnâme alanında emek veren Yusuf Has Hacip’in yazdığı “Kutadgu Bilig”, Nizamül Mülk’ün yazdığı “Siyasetnâme” ve benzeri eserleri de nazara vererek Hint, İran, Selçuklu ve Osmanlı geleneğini de unutmamış.

Yeri gelmişken Nizamül Mülk’ün eseri olan “Siyasetnâme”nin niçin herkesi etkilediğini ve “Bürokrasinâme” ile ortak yönüne değinmek istediğimi de vurgulamak istiyorum. “Siyasetnâme “ içinde bulunduğu dönemdeki eksiklik ve aksaklıkları dile getirirken çözüm yollarını da dile getirmiştir. Bu bağlamda “Bürokrasinâme” de aynı özelliğe sahip desem herhalde abartı yapmış olmam. Bu eser baştan sona dikkatlice okunduğunda bu ifade ettiklerimi oradaki satırlarda ayne’l yakin göreceksiniz.

Bu kitap, önsöz, giriş ve on bölümden oluşmaktadır:
GİRİŞ
Yaratıcılıktan Statükoculuğa Bürokratik Dönüşümün Tarihî ve Felsefî Temelleri

I. BÖLÜM
Türkiye Bürokrasisinin Genel Sorunları: Tespitler ve Öneriler

II. BÖLÜM
Bürokrasi Öncesi ya da Ağustos Böceği ile Karınca

III. BÖLÜM
Eğitim Süreci ya da Meselelere Çok Bürokrat Kalmanın İnşaası

IV. BÖLÜM
Oligarşik Bürokrasinin Yapı Çözümüne Dair Öneriler

V. BÖLÜM
Bürokrasi-Siyaset İlişkisi: Ya Doğru Kurulmalı ya da Doğru Kurulmalı

VI. BÖLÜM
Bürokrasi Özel Sektör İlişkisi: Zor Ama Zorunlu Bir Durum

VII. BÖLÜM
Bürokrasi Sivil Toplum İlişkisi: Ne Kadar Çok O Kadar İyi

VIII. BÖLÜM
Bürokrasi Sivil Toplum İlişkisi: “Felatun’u Beğenmez Anda Çok Divaneler Gördüm”

IX. Bürokrasi Dış Dünya İlişkisi:
“Küçük Olsun, Benim Olsun”

X. Makam Sonrası...
Sonuç Yerine
Kaynaklar

Kitaptan birkaç alıntı yaptıktan sonra bilahare temin edip okuyacağınızı umduğum kitapla siz değerli okuyucuları baş başa bırakmak istiyorum:

“Said Halim Paşa’ya göre 1908 Meşruiyet’nin temeli olan 1876 Kanûn-i Esâsi’sinin anacı halkı yönetime iştirak ettirmek, halka dayalı bir yönetim tesis etmek değildir. Ona göre bu Anayasa büyük nâzır ve memurlarca, hükümdara karşı kendi çıkarlarını korumak amacıyla hazırlanmıştır.”

“Çünkü Paşa adeta 1876 ya da 1908 değil, 1982 Anayasasının hazırlanış biçimini, hazırlanırken taşınan temel kaygıları ortaya koyar gibidir.”

“1961 Anayasası insan haklarına dayanan, demokratik, lâik, sosyal hukuk devleti ilkelerine yer vermesine rağmen, getirdiği yeni kurum ve kurullarla milletin iradesini sınırlayan bir işlev görmüştür.”

“Eğer iktidarlar güçlü olmazsa bürokratik oligarşi iktidar olma gayretine girer ve ülkede her şey adeta durur.”

“Türkiye’de Osmanlı’dan günümüze bürokrasinin birincil amacı hizmet üretmek değil, büyük oranda pozisyonunu korumak olmuştur. Bürokrasimizin neden hizmet değil, statüko, oligarşi vb ürettiğinin birçok nedeni olabilir. Başlıcaları şu şekilde sıralanabilir: “

“Diğer taraftan 4-5 yıl bir pozisyonda verilebilecek bütün katkının verilebilmesin yetecek kadar uzun bir süredir. Bu süreden sonra insanlar genellikle kendini tekrar ederler.”

“Görev yapılan yerin kültürünü öğrenme gereği, tepeden bakmayı değil o yeri önemsemeyi beraberinde getirir.

“Özellikle, Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizde görevlendirilen bürokratlarımız bu bölgenin gelenek ve görenekleri, örf ve adetleri hakkında bilgi sahibi olmaları, bölge insanı tarafından önemsenen değerlere saygı duymaları pek çok sorunun çözülmesini sağlayacaktır.”

“Bakan yardımcıları kurum dışından atanmalı ki, ilgili Bakanlığı farklı bir bakış, yeni bir perspektif getirebilsin. Siyasetin, toplumun taleplerini, ilgili kurumun bürokratik yapısına rağmen Bakanlığa taşıyabilsin.”

“Bürokrasi, kendilerine sürekli olmazları gösteren, yasakları, mevzuatı hatırlatan ama bir türlü çıkar yolu, nasıl olacağını ifade etmeyen bir güruh olarak telakki edebilirler. Oysa özel sektör de bürokrasi de bir toplum için olmazsa olmazlardandır. Müreffeh bir toplum için zorunlu unsurlardandır.”

“İlim nerde ise elbette aranıp bulunmalıdır. Batıda ise Batı’da, Çin’de ise Çin’de. Ama akademik, bilgi, görgü, araştırma amaçlı yapılan görevlendirmelerin on yıllardır sadece Batı ülkelerine yapılması, aslında bir ölçüde kendimizin, tarihimizin, geçmişimizin inkârıdır.”