Bunun adı hakaret özgürlüğü!

Milli Gazete yazarı Zeki Ceyhan Analiz Etti...

Bunun adı hakaret özgürlüğü!

Fransa Cumhurbaşkanı Macron mizah dergisi Charlie Hebdo’nun büyük tepki çeken Hz. Muhammed ile ilgili karikatürleri tekrar yayınlama kararı alması hakkında “bir yargıya varmanın kendi vazifesi” olmadığını dile getirmiş.

Ve “Çünkü biz ifade özgürlüğüne sahibiz” demiş. Yani tepki çeken karikatürlerin tekrar yayınlanması kararını kınamamış!

Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un “ifade özgürlüğü” dediği şey aslında “hakaret özgürlüğünden” ve de “İslam düşmanlığından” başka bir şey değil.

Aynı düşünceleri, aynı inançları paylaşmamak başka bir şeydir!

Paylaşmadığın düşünce ve inançları aşağılamak başka şeydir.

Karşı düşünceye, karşı inanca hakaret etmeyi “ifade özgürlüğü” olarak takdim etmeye çalışmak ise bambaşka bir şeydir.

Siz “ifade özgürlüğüne sahibiz” diye İslam peygamberine hakaret ederseniz elbette tepki çekersiniz.

O düşüncenin, o inancın sahipleri nasıl tepki gösterirlerse o düşünce ve o inancın arkasındaki “ilahi güç” de şüphesiz böyle bir densizlik karşısında elbette gereğini yapar! İslam peygamberine hakaret her şeyden önce Allah’ın gazabına layık olur ve azabı hak eder.

Bu azaba layık hale gelenlerin haline ise ancak acınır!

Fransa Cumhurbaşkanı böyle acınacak bir hale düşme yerine tepki çeken karikatürleri yeniden yayınlama kararı alan dergiyi kınamak suretiyle karşı düşünce ve inançta olan insanların gönüllerini kazanabilirdi.

Ama O bu yolu tercih etmedi! Sanki “ifade özgürlüğüne” sahip çıkıyormuş gibi yaparak “hakaret özgürlüğüne” yani “İslam düşmanlığına” omuz verdi.

İslam peygamberine hakaret etmek, O’nu küçük düşürmeye çalışmak bu şerefsizliği yapanlara elbette hiçbir şey kazandırmayacağı gibi çok şey kaybetmelerine de neden olacaktır.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve O’nun gibi düşünenlerin başlarına neler geleceğini hep birlikte göreceğiz.

Böylesine bir terbiyesizliğin ilahi adalet önünde cezasız kalmayacağından adımız gibi eminiz.

 Hiç kimse böylesine bir terbiyesizliği ve hadsizliği bize “ifade özgürlüğü” diye savunamaz, savunmamalıdır.

“İfade özgürlüğü” ancak karşı düşünce ve inançlara saygılı olunduğu sürece geçerlidir.

Macron ve O’nun gibi düşünenlerin bu tür densizlikleri yüzünden ülkelerinin “ilahi gazap” ile karşı karşıya kalması yani büyük bir azaba uğraması kaçınılmaz gibi görünüyor.