İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun A Haber’de katıldığı bir programda HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın Kandil’de çekilen fotoğraflarını göstermesine yanıt geldi. Buldan, partisinin haftalık grup toplantısında yaptığı konuşmada Soylu’ya yüklendi.
Pervin Buldan’ın Süleyman Soylu’nun ithamları üzerine yaptığı açıklamayı Serbestiyet.com’dan naklen aşağıda ilginize sunuyoruz:
“Fotoğrafçı bakan, Erdoğan’ın koltuğuna göz dikmiş”
Bize yönelik iftira, kumpas ve saldırı kampanyası aynı cemaat döneminin yöntemleridir. Belli ki cemaatteki abilerinden çok dersler almışlar. Bunların bir fotoğrafçı bakanları var; gezdiği çukur kanallarında yalan rüzgârları estiriyor. Çözüm sürecinde Kandil’e yaptığımız ziyaretlerin fotoğrafları üzerinden algı yaratma telaşında. Fotoğrafları gösteren, Erdoğan’ın koltuğuna açıkça göz dikmiştir. Savaşınızı HDP üzerinden yürütmeyin.
“Kandil’e devletin bilgisi, onayı ve ricasıyla gittik”
Aynı bakan heyetimizin çözüm sürecinde devletin ve iktidarın bilgisi, onayı ve ricası dahilinde gerçekleştirdiği ziyaretin fotoğraflarını gösterdi. Bunun adı algı yaratma çabasıdır. O fotoğrafları keşke önce kendi genel başkanına gösterseydi. Erdoğan o süreci çok net bildiği için keşke önce ona gösterseydi.
“Kandil’den devlete getirdiğimiz bilgileri devlet Öcalan’a götürdü”
Biz çözüm sürecini 3 ayak üzerinden götürdük. Birinci ayak İmralı, ikinci ayak Kandil, üçüncü ayak da hükümet ve devlet kanalıydı. O süreçte İmralı’da Öcalan’la yaptığımız her görüşme devletin ve hükümetin bilgisi ve onayı dahilinde yapılmıştır. İmralı ziyaretinden sonra devlet ve hükümetin onayıyla Kandil’e gidiyorduk. Görüşmenin sonucunu devlet ve hükümete aktarıyorduk. Devlet heyeti ise bu bilgileri biz İmralı’ya gitmeden önce kendisi gidiyor, bu bilgileri götürüyor, Öcalan’la görüşmeleri gerçekleştiriyor, arkasından bizi İmralı’ya gönderiyordu. Sonra çözüm heyeti İmralı’ya gidiyordu, Öcalan devlet heyetiyle görüşmenin çerçevesini bize aktarıyor, devlet heyetiyle görüşme yaptıktan sonra devletin bilgisi ve onayı dahilinde Kandil’deki PKK yetkililerine anlatıyorduk. Tüm görüşmeler kayıtlarda mevcuttur.
“Kandil’de bizi İHA’larla koruduklarını söylediler”
Bir defasında Kandil’le görüşme gerçekleştirdiğimiz sırada yukarıda 2 İHA tepemizde dolaşıyordu. Bir hareket gördüğü anda bulunduğu yeri bombalar. Ağaçların altına girdik, öyle toplantımızı gerçekleştirdik. Ankara’da devlet ve hükümet yetkilileri ile görüşme gerçekleştirdik. Üzerimizden İHA’lar geçti dedik, ‘sizin güvenliğiniz için oradaydı’ dediler.
“Fotoğrafta Öcalan’ın silah bırakma çağrısını ilettik, Erdoğan heyecanla bekliyordu”
Soylu efendi iyi dinlesin. Kandil fotoğrafları PKK’den silahları bırakacaklarına dair mektupları aldığımız ziyaretlere aittir. Televizyon kanalında gösterdiğin fotoğraflar, Öcalan’ın PKK’ye Türkiye’ye karşı silah bırakma çağrısı yaptığı mektupları götürdüğümüz görüntülerdir. Senin genel başkanın Erdoğan da bu mektubun nasıl döneceğini umut ve heyecanla bekliyordu. O mektupları ilgililere teslim ettik. İsteyen devlet yetkililerinden isteyebilir.
“Görüşmelerde telefon yasaktı, fotoğrafları biz çekmedik”
O fotoğrafları Kandil’dekiler çekti. Bize diyorlar ya orada boy boy fotoğraf çektirmişler. Oraya gidince elimizde telefon yok, yasak. İmralı’da da, hükümet yetkilileriyle yaptığımız görüşmelerde de elimizde telefon yok, yasak. Elimizde bir makine yok. Çekilen hiçbir fotoğrafı biz çekmedik. O fotoğraflar, üzerinden belli bir zaman geçtikten sonra basına yansıdı.
“Dolmabahçe’de kimin nerede oturacağını bile Erdoğan belirledi”
İmralı’da çekilen fotoğrafı kim çekti? Bu çekilen fotoğrafı bize kim verdi? Soylu bunu araştırsın. 28 Şubat 2015’te Dolmabahçe’de hükümet yetkilileriyle yapılan açıklamanın fotoğrafını da biz çekmedik. Bunu da oradaki yetkililer, temsilen gelen insanlar çekti. Üç fotoğrafın da amacı aynıydı. Hepsinin çekildiği yer bellidir. Kimler tarafından çekildiği de açık ve net olarak ortadadır. Dolmabahçe mutabakatının açıklandığı salonda kimin nerede oturacağını bile bizzat Erdoğan belirledi.”
