Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Meclis’te partisinin grup toplantısında, askeri operasyon yapılan Garê'de 13 asker ve polisin ölmesiyle ilgili gelişmelere değindi ve iktidarı eleştirdi.
Konuşmasına 21 Şubat Dünya Anadil Günü kapsamında anadilin önemine değinerek başlayan Buldan, "Anadilini savunmanın en güçlü yolunun anadili ile yaşamak olduğunun bilinciyle bizler de partimiz içinde Kürtçe eğitim programı başlattık" dedi.
Buldan, HDP'ye yönelik iktidarın propagandasına tepki gösterirken "Çözüm sürecinde bize vadettiklerinizi yeri ve zamanı geldiğinden mutlaka açıklayacağız. Çözüm sürecinde bizlere, partimize, heyetimize neler vaat edildi, hangi sözler verildi, çözüm süreci başarıya ulaşırsa nelerin yapılacağına dair bizlere vaat edilenleri açıklamazsak namerdiz" ifadelerini kullandı.
‘HESAP SORMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
Garê ile ilgili iktidarın hesap vermekten kaçtığını dile getiren Buldan, hesap sormaya devam edeceklerini vurguladı. Buldan, “Çünkü Garê çok önemli bir kırılma noktasıdır. Şu an iktidarda bir başka parti olsaydı; AKP muhalefette olmuş olsaydı Garê için kıyameti koparırdı. ‘Ölümlerin sorumlusu bu iktidardır’ derdi. Biz de HDP olarak aynısını yapıyoruz, halk adına hesap soruyoruz iktidardan. Sormaya da devam edeceğiz” diye konuştu. Buldan, şöyle devam etti:
'İKTİDAR YAPTIKLARINDAN DA YAPMADIKLARINDAN DA SORUMLUDUR'
“İktidarda olmanın sorumluluğu, insanları ölü değil canlı olarak getirmektir. Bu nedenle AKP iktidarı, Garê’de yaptıklarından da yapmadıklarından da sorumludur. Garê, savaş politikalarıyla ayakta durmaya çalışan iktidarın ülkeyi ne gibi felaketler içerisine içine sürükleyeceğinin açık bir örneğidir. Siyasi kibir ve güç gösterisi nedeniyle kendi vatandaşlarının hayatını hiçe sayan bir anlayışı herkes Garê’de bir kez daha gördü ve tanıklık etti. Kamuoyunun, HDP’nin ve muhalefetin geçmişte olduğu gibi o insanların kurtarılması için neden adım atmadığı sorusuna iktidar aradan geçen bir haftada yanıt vermiş değildir. Sorudan kaçıyorlar. Garê’den kaçıyorlar. Çünkü suçlular.
‘AMAÇLARI O İNSANLARI KURTARMAK DEĞİLDİ’
Amaçlarının Garê’de o insanları kurtarmak olmadığı ayan beyan ortadadır. Amaçları bu olsaydı, yöntem bu olmazdı, operasyon değil diyalog yolunu seçerlerdi. 2015’te bizzat benim de içinde bulunduğum bir heyet, alıkonulan insanları, Lice’de 3 uzman çavuş bizim girişimlerimiz sonucu alındı, Lice Kaymakamlığına teslim ettik. Biri nişanlıydı, bizi nişanına davet etti. Biri yeni evliydi, doğan çocuğuna bizlerden birinin isim vermesini istedi. 13 insanın getirilmesi için de hükümete çağrı yaptığımızı, girişimlerde bulunduğumuzu söylememize rağmen dikkate almadılar, istemediler.
'VARLIKLARINI HDP'NİN YOKLUĞUNA BAĞLAMIŞ DURUMDALAR'
Hedefleri; iktidarlarının geleceği için Garê’den kullanabilecekleri siyasi bir hikâye çıkarmaktı. Garê’ye, kendi iktidarlarını kurtarmak için gittiler. Garê’den de siyasi bir zaferle, bir müjdeyle dönmeyi umuyorlardı. 13 insanı da bu siyasi hesaplarına feda ettiler. Garê gerçeği tam da budur. Siyasi amaçlarına ulaşamayınca ne yaptılar? Dört bir koldan HDP’ye saldırmaya başladılar. ‘HDP kapatılsın korosu’ her gün gürültü çıkarmaya, Kürt düşmanlığı yapmaya, nefret iklimini yaymaya devam ediyor. Varlıklarını, adeta HDP’nin yokluğuna bağlamış durumdalar. Bu iktidar kendi varlığını HDP’nin yokluğuna bağlamış durumdadır. HDP’siz bir Türkiye’de varlık sürdürebileceklerini sanıyorlar.