Geçtiğimiz Ocak ayında ABD Kongre Kütüphanesi önemli bir belgeyi internet üzerinden paylaşıma açtı. Söz konusu belge Avrupa sömürgeciliğinin karanlık yüzü olan köleticaretine dair önemli bilgiler vermesi açısından oldukça dikkate şayandı. Zira belge Amerika´ya köle olarak götürülen Senegalli Müslüman bir âlim tarafından tutulan bir hatırattan oluşuyordu. 1830´lardan kalma bu yazma eser Arapça olarak kaleme alınmıştı. Ülkesinden zorla alı konularak köleleştirilen bu âlim ise Ömer b. Said (Ömer b. Seyyid şeklinde çevirenler de mevcut) idi.
İnternet üzerinden paylaşılan hatırat hem dünyada hem de Türkiye´de büyük bir heyecana yol açtı. Emperyalist Avrupalıların silah zoruyla köleleştirilerek Amerika kıtasına götürdüğü bir köle tarafından tutulan bu kayıtlar oldukça kıymetliydi. Ayrıca yayınlanan hatıratın Müslüman bir âlime ait olması da önemli bir husustu. Belki bu heyecan sebebiyle (belki de çevirinin azizliği) Ömer b. Said ve hatıratıyla ilgili haberler yayınlanırken ?Amerikan tarihindeki ilk Müslüman köle? tarzında başlıklarla da karşılaştık.
Tarihi sürece baktığımızda 16. yüzyılda başlayan ve 19. asra kadar devam köle ticareti sırasında Amerika kıtasına zorla götürülen insanların yaklaşık yüzde 10-15´lik bir kısmı Müslümanlardan oluşmaktaydı. Dolayısıyla Ömer b. Said Amerika´ya götürülen ilk Müslüman köle olmadığı gibi muhtemelen ilk âlim de olmayabilir. Çünkü ne Afrika kıtasından ne de diğer coğrafyalardan toplanarak köleleştirilen bu insanlar hakkında ayrıntılı bilgilere sahip değiliz.
Amerika´daki İslami hareketlerin tarihi üzerine çalışmalar yapan Celal Emanet, Amerika´da Bir Osmanlı Muhammed A. R. Webb adlı kitabının başlarında ilk dönem Amerika´ya götürülen kişiler arasında prenslerin, soyluların ve âlim denilebilecek özelliklere sahip kişilerin de bulunduğuna dair bilgiler sunar. Bunlar hakkında ayrıntılı bilgiye ulaşmamızı mümkün kılacak belge ve kayıtlar olmadığından (ya da en azından şimdilik bunlar gün yüzüne çıkmadığından) Ömer b. Said´in kaderini paylaşan insanların hayatını aydınlatmak şimdilik mümkün görünmüyor.
Hatırat nasıl bulundu?
Ömer b. Said tarafından yazılan hatırat, köle ticaretinin iç yüzünü aydınlatması bakımından oldukça önemli. Söz konusu hatırat günümüze kadar kalmayı başaran tek Müslüman-Amerikalı köle otobiyografisi olarak kayıtlara geçmiş durumda.
Bu önemli yazma eser Kongre Kütüphanesi tarafından Derrick Beard isimli Müslüman bir koleksiyoncudan satın alınmış. 2018 Temmuz´unda hayatını kaybeden Beard, eseri 20 yıl boyunca ülke çapında sergilemiş. Eser bir süre Kuzey Carolina eyaletindeki Davidson Üniversitesi´nde muhafaza edilmiş.
ABD Kongre Kütüphanesi´nden yapılan açıklamada belgenin Afrika´nın 18. ve 19. yüzyıllarına ayrıca Amerika´nın kölecilik tarihine de ışık tuttuğu ve bu nedenle bu alanlarda yapılacak araştırmalar için paha biçilmez bir kaynak olduğu vurgulanıyor.
Ömer b. Said kimdir?
Hatırattan öğrendiğimiz kadarıyla Ömer b. Said, 1770´te Batı Afrika´da, Futa Toro´da dünyaya gelir. Beş yaşındayken babası bir savaşta öldürüldüğü için amcası onun yetişmesinde etkili olur. Arapça ve İslami ilimler üzerine dersler alan Said´in hayatının 25 yılı bu meşgalelerle geçmiş. Fakat 1807 yılında, yaklaşık 37 yaşındayken, hatırattaki tabirle "kötü adamlar ordusu" tarafından esir alınır ve ülkesinden çok uzaklara bir buçuk aylık bir gemi yolculuğu yapar. Yolculuk bitince Charleston şehrine götürülür. Bu sırada köyünde yapılan vahşetten, öldürülen insanlardan ve yolculuk esnasında kölelere reva görülen acımasızlıklardan da ayrıntılı bir şekilde bahseder satırlarında. Sonrasında yaşadıklarını ise şu cümlelerle aktarır.
"Gemiden indiğimizde beni orada Johnson isimli, ufak tefek, zayıf, Allah korkusu olmayan bir başka kâfir kötü adama sattılar. Birçok suç işlediğine tanık olduğum bu adamın yanında kalmaktan korktum ve kaçtım.
Kuzeye doğru 200 mil (320 km) yol gittim ve Kuzey Carolina´nın Fayetteville kasabasına vardım. Dua etmek için bir kiliseye girdim ancak orada bir çocuk beni fark ederek babasına söyledi. Kısa süre sonra at üstünde iki adam beraberlerinde köpeklerle gelerek beni aldılar ve hapse attılar.
16 gün sonra tutulduğum yere birkaç adam geldi. Sordukları soruları anlamadım ancak oradan Bob Mumford adlı biriyle birlikte ayrıldım. Mumford´un damadı Jim Owen bana onun evine gitmek isteyip istemediğimi sordu. Bunun dışındaki tek alternatif Cape Fear River´daki bir çiftlikte çalışmaktı. Ben de eve gitmeyi kabul ettim. O günden bugüne Jimm Owen´ın evinde yaşıyorum."
Ömer b. Said hatıratında daha sonra Kuzey Caroline eyaletinin valisi olacak olan John Owen´ın kardeşi ve ailesinden ayrıntılı bir şekilde bahsediyor.
"Owen ailesi bana hiç şiddet uygulamadı, beni hiç dövmedi, azarlamadı, aç bırakmadı. Bana ağır işler yüklemediler. Ben zaten çok ağır işler yapamayacak kadar çelimsiz, ince yapılı ve küçük cüsseli bir adamım.? Hatta ailedeki çocukların kendisini ?Morro? ya da ?Moreau Amca? diye çağırıyorlardı.
Hatıratta Owen ailesinden bahsederken geçen ?Kurtarıcımız ve efendimiz Hz. İsa´nın İncil´ini okumama da müsaade ettiler" ifadelerinden onun Hıristiyan olduğu anlaşılmaktadır. Ömer Koçyiğit konu hakkında ORDAF´ta yayınlanan makalesinde onun 1820´de Fayetteville´deki Presbiteryen Kilisesi´nde vaftiz edilerek Hıristiyanlığa geçtiğini belirtir ve ekler: ?Araştırmacılar, Ömer bin Seyyid´in Hıristiyanlığı kabul edişinin zorlama ile olduğunu, kendisinin İslamî yaşantısını gizliden devam ettirdiğini ifade ederler. İleriki yıllarda kaleme aldığı yazı ve notların satır aralarında da bunu görmek mümkündür.?
Ömer b. Said´in 1864´te yaklaşık 90 yaşlarında hayatını kaybettiği sanılıyor. Mezarı Bladen County´deki Owen aile mezarlığındadır. Ayrıca ona ait olan ve üzerinde el yazması notlarla peygamberimiz Hz. Muhammed´e (sas) referanslar yapılan bir İncil hala Davidson Üniversitesi´nin özel koleksiyonunda yer almakta.