28. 08. 2018 Salı
İsmail Karakurt iyi bir şair. Ahlâkı şiirine sirayet etmiş gibi. Değil mi ki şiir bir ahlâk üzere yazılır. Bir kere ?yazmazsam ölürüm, mahvolurum´ diyenlerden değil. Başkalarının dizelerini çalıp haram yiyenlerden hiç değil. 1964 yılında YozgatSarıkaya-Emirbey köyünde dünyaya geldiği zaman nereden bilsin şair olarak doğduğunu? İlk ve orta öğrenimini Yozgat ve Kayseri´de tamamlarken nüksetmiş şiir ona. Bir daha da yakasını kurtaramamış şiirden. Bir umut Gazi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü´ne kayıt olursam belki unuturum diye düşünse de muktedir olamamış. Edebiyat fakültelerinden edebiyatçı çıkmaz yargısı her zaman geçerli olmuyormuş demek ki.
Bu yargıya çok bel bağlamamak gerektiğini öğrenmiş olur. Derken 1989 yılında mezun olur bu fakülteden. Asıl şiirlerini de fakültede öğrenci iken yazmaya başlar. Şiiri ilk kez Aylık Dergi´de yayımlanır (1987). Bundan sonrası dergiler geçididir: Aylık Dergi, Albatros, Araf, Argos, Az Edebiyat, Dergâh, Hece, Kanat, Kayıtlar, Kırağı, Kum Yazıları, Milli Eğitim, Palandöken, Türk Dili, Türk Edebiyatı, Yalnız Ardıç, Yedi İklim, Mecazz, Gökekin ve Kavsıkuzeb gibi mecralarda yazar. Ben onu Simurg´la tanıdım. MEB Yayınları´ndan çıkan bu kitabı Mahrem Mecazlar (Hece Yayınları) takip etti. Ardından, Çocukluğum Bir Çocuk isimli çocuk şiirleri yine MEB Yayınları´ndan çıktı.
Şiire gül ile ve gülün sahibiyle başlamış şairimiz atalara uyarak. Önce münacaat, sonra naat, sonra ehl-i beyt ve Hızır ile nefesini iyiden iyi içine çekiyor dışa üflemeye hazırlık için. Bir şair olarak kelamın önündeki mahcubiyet ancak bu kadar güzel anlatılabilir: ?Başka ruhlara yoksulluk / Kendime sesler biriktirdim / Kuytuda kabarmış kederin ritmiyle / Sesimi sakladım sözcüklere?, ?Sonunda Tanrım, en sonunda / Çamuruma üflediğin soluktan / Nefesler içinde bir nefes söylettin bana?.
Şiirler bir çiçeğin yaprağınca, dalınca, kokusu ve rengince büyüyor. Taşralı Geçiyor bölümündeki şiirlerde ses sözün de üzerine çıkıyor birden. Kelimelerin büyüsü hissettiriyor kendini. Bazen sözcükleri dansa kaldırıp bazen de eski şiire göz kırparak. Bu bölümü büsbütün sevdim, en çok da Bazı Sözcükler isimli şiiri. Genç yaşta yitirdiğimiz şair Hüseyin Alacatlı´ya ithafen yazılmış Harflerin Göğ Ekini İçin Şiir kitapta başlı başına bir bölüm olarak yer alıyor. Ben okurken tam şurada durup kaldım: ?Her güzel şey bir söyleyişken / Elma çürüdü, kan damladı süte?. Sevgili okur Çiçekli Yazma kitabının Ağaç Konuşmaları ve Dünya Çimeni bölümlerini sımsıkı tutunasın diye sana saklıyorum. Dünya Çimeni ile birlikte bir Orta Anadolu türküsü başlıyor aniden ve kitap bittiği halde türkü bitmek bilmiyor. Bu kitap ne bir kuş dili tercümesi ne de rüya tabirleri kitabıdır; bir adam kederden sözcük yontmuş bir yağmura sessizlik olarak gönderiyor sadece. Ne gülüyorsun, hepsi senin şiirin!