Bu coğrafyada ne fırtınalar atlatıldı

Hüseyin Öztürk - 24.11.2017

Bu coğrafyada ne fırtınalar atlatıldı

Mütefekkir-yazar Samiha Ayverdi´nin ?Kölelikten Efendiliğe? adlı bir eseri vardır.

1978 senesinde yayınlanan kitapta Samiha Ayverdi, genelde İslâm âlemine, özelde Türkiye´deki ehli vicdan-ehli iman insanlara seslenir.

Yirmi iki milyon metrekareden 780 bin metrekareye gerilediğimiz coğrafyamızda, Haçlı Batı ve uşaklarının ülkemiz üzerindeki emellerinden asla vazgeçmediklerini anlatır.

Bugün gelinen noktada görülmüştür ki, Haçlı Batı ve içimizdeki hizmetçileri, terör başta olmak üzere her türlü yola başvurarak, Türkiye üzerindeki oyunlarını sürdürmektedir.

Allah´a şükür, güçlü bir devlet ve millet yapımız var da direnç gösterebilmekteyiz.

Yalnız bilinmeli ki, sadece Türkiye değil, esasında hiçbir devlet, dışarıdan hücumlarla yıkılmaz. Kale kapısı içeriden açılmadan düşman içeri giremez.

?

İnsani melekelerini siyasi hırs ve kinlerine teslim etmiş CHP ve benzeri bir kısım küçük partilerle, bunları destekleyen basılı ve görüntülü medya, devlet-millet düşmanlarına sürekli kapı aralamaktadırlar.

Türkiye eski Türkiye değildir. Nüfusumuzun çok büyük ekseriyeti, terör devleti ABD ve diğer terör devletleriyle bunlara aracılık eden kesimleri pekâlâ bilmekte ve tanımaktadır.

Dışarıdan yapılan hücumlara, içeriden mihmandarlık yapan kesimlerin makyajlı-ambalajlı yüz ve sözlerine inanmamalı, devlet-millet bütünlüğümüze halel getirmemeliyiz.

Samiha Ayverdi, ?Kölelikten Efendiliğe? adlı eserinde bu hale düşmemek için sadece bizi değil, bütün bir İslam âlemini 40 yıl önce uyarmakla kalmayıp, feryat ederek şunları söylemekte:

-?Artık Batı´nın Doğu´ya değil, Doğu´nun Batı´ya söyleyeceği söz, dolayısıyla da öğreteceği irfan ve hikmet devri gelmiştir.

Bir bakıma Garp, Şarkı bozguna uğratmışsa da bozulmak ve çözülmek sırası artık kendisindedir.

Evet, Garp artık bağ bozumu mevsimine girmiş bulunmaktadır. Lakin İslam âlemi henüz bunun pek farkında değildir.

Tek tük uyanık kafa varsa da seslerini, büyük kütlelerin sağırlaşmış kulaklarına işittirememektedirler.

Asırlardan beri Batı´nın avuçları içinde yumuşak mum gibi evrilip çevrilerek kalıptan kalıba sokulan Doğu´nun bir an evvel uykulu gözlerini açıp uyanması ve kendi şerefli makamına geçip oturarak, kölelikten kurtulup efendiliğini bulması, İslam için olduğu kadar dünya milletleri için de selamet ve huzurun müjdesi demektir?.

?

Erenler der ki:

?Bir milleti ekmeksizlik değil, gayesizlik öldürür?.

Günümüzde milletimizin büyük ekseriyetinin gayesi bellidir. İla-yı kelimetullah şemsiyesi altında vatanımızın, bayrağımızın, milletimizin, devletimizin bir ve bütünlüğüdür.

Samiha Ayverdi bu hususta şunları söylemektedir:

-?1914-1918 Cihan Harbi´nden sonra artık bir Türkiye yoktu. Ne bir Osmanlı Devleti ne de bir Türk devleti kalmıştı. Amma gayesini kaybetmemiş, gönlündeki iman meşalesi sönmemiş bir Türk milleti vardı.

Onun için direnme gücünü buluyor, anasının ak sütü gibi helalinden nafakalandığı gayesine sarılıyordu?.

Ezcümle:

Türkiye düşmanlarına yataklık edenler bilmeli ki, bu fırtınalar da atlatılacaktır.