Gaziantep Büyükşehir Belediyesi bünyesinde yaklaşık 5 yıldan bu yana hizmet veren "Ekolojik Bina"da kurulan güneş panelleriyle binanın tüm enerji giderleri güneşten sağlanıyor.
Gaziantep Üniversitesi ve İpekyolu Kalkınma Ajansının da destek sunduğu ekolojik binada, yenilenebilir enerji sistemleri, enerji verimliliği, çevrenin korunması, atık yönetimi, ekosistemin korunmasıyla alakalı tanıtım ve bilgilendirme hizmeti verilirken, her yaş ve meslek gruplarına uygun eğitimler, seminerler, atölye çalışmaları düzenleniyor.
Enerji kaynakları hakkında yeni fikirlerin paylaşılıp geliştirilebildiği binada, öğrencilerin, turistlerin çalışma alanı olarak kullanabilmeleri için bir bilgisayar odası,konferans salonu, dinlenme alanları, tanıtıcı filmler ve binanın maketi yer alıyor.
Merkezin tüm enerji ihtiyacının bahçede kurulan güneş panelleriyle sağlandığı binada, her yıl 2 bin kilovatsaat enerji de satılıyor.
Amaç farkındalık oluşturmak
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Ekolojik Kent Tasarım Şube Müdürü Seda Güleç, binanın 325 metrekareden oluştuğunu ve yüzde 90 enerji tasarrufu sağladığını söyledi.
Bu projeyi yapmalarındaki amacın farkındalığı artırmak olduğuna değinen Güleç, güneş enerjisi sisteminin kurulumunun maliyetli olmasına rağmen 5-6 yılda kendisini amorti ettiğine dikkati çekti.
Binadaki tüm enerji ihtiyacının güneşten karşılandığını dile getiren Güleç, şunları kaydetti:
"Mekanik, ısıtma, soğutma, havalandırma ve aydınlatmanın tamamını bahçemize konumlandırdığımız 20 kilovat uydu gücüne sahip güneş enerjisiyle karşılıyoruz. Bütün enerji ihtiyacının tamamı ürettiğimiz enerjiden daha az. Her yıl 2 bin kilovat kadar artı durumdayız. 2015 yılından beri Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ ile anlaşmamız var. Ürettiğimiz enerjinin fazlasını direkt trafoya vererek TEDAŞ´a satıyoruz. Hava kapalı olduğunda, geceleri aküleme sistemiyle depoladığımız enerjiyi kullanıyoruz. Bu sistem insanlara farklı geliyor. Biz de özelikle panelleri bahçeye kurduk. Gelip gezenler oluyor. Buraya gelip inceleyince, binanın performansını görünce bu tür yerlerde yaşamak istiyorlar. 10 kişilik ekibimizle mesai saatleri içerisinde sabah 08.00 ile akşam 17.00´ye kadar burada çalışarak anaokulundan itibaren her yaş grubunu ve meslek grubunu bilgilendiriyoruz."
"Yeşil çatımızla karbon salınımını aza indiriyoruz"
Binanın PassivHaus ve Leed Platinium kriterlerine uygun olarak hayata geçirilen ve PassivHaus sertifikası ile Türkiye´de bir ilk olma özelliği taşıdığına dikkati çeken Güleç, binanın üzerindeki yeşil çatıyla bitkilerin oksijen ürettiğini kaydetti.
Yeşil çatı denildiğinde akla çim geldiğini aktaran Güleç, "Oksijen üreten bitkilerin yer aldığı bir sistem. Yeşil çatı sayesinde karbon salımını en aza indirmiş durumdayız. Bugün dünyada en çok konuşulan meselelerden biri enerji tasarrufunun yanı sıra karbon salınımı. Aslında ne kadar karbon salarsanız hayatınız o kadar riske giriyor. Hava kirliliği hastalıklara sebep oluyor. Yeşil çatı oksijen üretirken tampon görevi de görüyor. Soğuk havanın direkt içeri girmesini engelliyor. Su izolasyonu sağlıyor. Çatıdaki fazla suyu depoluyoruz. Yeniden bahçe sulamada kullanıyoruz." diye konuştu.