İZMİR´deki evanjelik Diriliş Kilisesi´nin rahibi Andrew Brunson, bundan iki yıl önce 7 Ekim 2016 tarihinde eşi Norine ile birlikte Alsancak Karakolu´na davet edilir.
16.10.2018 Salı
İZMİR´deki evanjelik Diriliş Kilisesi´nin rahibi Andrew Brunson, bundan iki yıl önce 7 Ekim 2016 tarihinde eşi Norine ile birlikte Alsancak Karakolu´na davet edilir.
Brunson´a karakolda verilen bilgi, sınır dışı edileceği yolundadır. İddianameye göre rahip, saat 11.48´de karakoldan Dan Slade adındaki arkadaşına cep telefonuyla ?Merhaba Dan, polis merkezinde sınır dışı edileceğimi söylüyorlar. Bunun olmaması için dua eder misin? diye bir mesaj gönderir.
Aynı gün öğleden sonra karakoldan sınır dışı edilecek yabancılar hakkındaki işlemlerinin yapıldığı Pınarbaşı semtinde valiliğe bağlı Göç İdaresi Geri Gönderme Merkezi´ne sevk edilir.
*
Brunson, Türkiye´de uzun süreli ikamet izni almak için 6458 sayılı ?Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu´ çerçevesinde yaptığı başvurunun olumsuz sonuçlanması nedeniyle sınır dışı edilecektir.
İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen ve iddianamede de alıntılanan yazışmaların içeriğine bakılırsa, Brunson´a bu iznin verilmemesinin nedeni, ?kamu düzeni ve kamu güvenliği? ile ilgilidir.
Bu yazışmalarda Brunson´ın ?2010-2013 arasında Kürt orijinli vatandaşlara yönelik ayinler düzenlediği, Suriye´den gelen sığınmacılara yardım sağlama görüntüsü altında misyonerlik faaliyeti yürüttüğü? bilgisi yer alıyor.
Belli ki, hakkında bu yönde düzenlenen istihbarat raporları ışığında sınır dışı edilmesi kararı alınmış ve düğmeye basılmıştır.
*
Sınır dışı kararı Geri Gönderme Merkezi´nde Brunson´a resmen tebliğ edilir. Bu çerçevede hakkında ?idari gözetim kararı´ çıkarıldığı da bildirilir. Yasaya göre, idari gözetime alınan yabancılar, bu merkezlerde tutulmaktadır.
7 Ekim 2016 günü sınır dışı edilmesini önlemek için arkadaşlarından dua etmelerini istediğine göre, umutsuzluk içerisindedir rahip Brunson. Gelgelelim o gün akşam saatlerine doğru durum birden değişir. Avukatı İsmail Cem Halavurt´un, Brunson ve eşinin anlatımlarına dayanarak aktardığına göre, durumu değiştiren merkezdeki görevliye gelen bir telefondur.
İlginçtir ki, bu telefonun ardından herhangi bir işlem yapılmaz ve uzun bir bekleyiş başlar. Yaklaşık bir hafta sonra eşi Norine serbest bırakılır, evine gidebileceği söylenir.
Brunson merkezde tek başına kalmıştır. Aradan günler, haftalar geçer. Sınır dışı edilmez, sadece orada tutulur.
*
Derken, üç hafta kadar sonra 31 Ekim 2016 tarihinde ?Dua´ adlı bir gizli tanık, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı´na bir başka Hıristiyanlık tarikatı olan Mormonların İzmir´deki faaliyetleriyle ilgili ifade verir. Ancak bu ifadede hiçbir şekilde Brunson´ın adı geçmez. Dolayısıyla ?Dua´nın ifadesi Brunson açısından bir sonuç doğurmaz.
İlginçtir ki, aynı gizli tanık, bundan beş hafta kadar sonra 9 Aralık 2016 tarihinde ikinci kez savcılığa gelir ve yeni bir ifade verir. İkinci ifadesinde Brunson´ı da suçlar. ?Dua´, ?Cezaevinden çıkan PKK´lıların yurtdışına iltica etmelerine dönük faaliyetlerin içinde olmakla? suçlar evanjelik rahibi.
Bu ifadenin tutanağa geçtiği gün (9 Aralık 2016) Brunson hakkında mahkeme tarafından tutuklama kararı verilir.
İddianamenin hazırlanması da oldukça gecikmeli bir seyir izler. Brunsonhakkındaki iddianame 5 Mart 2018 tarihinde, yani tutuklanmasından tam 15 ay sonra tamamlanır. Rahibe ?terör örgütüne üye olmamakla birlikte, örgüt adına suç işlemek´ ve ?casusluk´ suçlamaları yöneltilir. Brunson´un ilk kez mahkemeye çıkması ise 16 Nisan 2018 tarihini bulur.
*
Bu arka plan içinde şimdi filmi geriye saralım ve Brunson´ın Geri Gönderme Merkezi´ne sevk edildiği 7 Ekim 2016 tarihine dönelim.
O gün Brunson merkezden içeri girdikten sonra frene basılmasa ve sınır dışı edilmesine ilişkin işlemler sonuçlandırılıp kendisi ABD´ye gönderilmiş olsaydı, kuvvetle muhtemeldir ki, Türkiye-ABD ilişkilerinde içinden geçilen büyük sarsıntı yaşanmamış olacak, bunun sonucu Türk ekonomisinin göstergeleri de geride bıraktığımız aylarda çok farklı bir düzlemde seyretmiş olacaktı.
Geri Gönderme Merkezi´ne gelen bir telefon nelere mal oluyor görüyor musunuz?