Bundan beş ya da altı yıl önce eğitimin geleceği konusunda sayın Enver Yücel ile bir sohbetimiz sırasında “Eğitim gelecekte çok farklı olacak. Teknoloji eğitimi çok değiştirecek, mekân ve zamandan bağımsız sınırları olmayan bir eğitim mümkün olacak” dedi. Sonra ekledi: “Biz Türkiye olarak buna hazırlanmak durumundayız bu yüzden eğitimde teknolojiyi iyi kullanabilmek için her okula bir eğitim teknoloğu şart. Ben ısrarla üniversitemde BÖTE bölümüne burslu gençler alıyorum ve onları yetiştiriyorum. Her okulumda eğitim teknoloji birimi kuruyorum.” Aradan çok geçmedi yıl 2020 bugün Enver Yücel’in dediği gibi eğitimde teknoloji kullanımının zorunluluk olduğu günleri yaşıyoruz. Uzaktan eğitim, online eğitim, senkron, asenkron kelimeleri havada uçuşuyor. Ama dünyanın bazı ülkelerinde üniversiteler anında online eğitime geçip, sınavları online alana tereddütsüz alırken biz uzaktan eğitim yapamayan üniversitelerimiz olduğunu gördük. Hatta liselerde, ortaokullarda bile senkron yani yüz yüze canlı eğitim yapmaya çalışıyoruz. Oysa Enver Yücel’in yıllardır söylediği gibi BÖTE bölümlerini kapatmak veya azaltmak yerine onun gibi ileriyi görebilseydik bugün her okulda bir eğitim teknoloğu olsaydı sizce daha başarılı işler yapamaz mıydık?
Peki bu BÖTE nedir? Adları BÖTE olarak kısaltılan Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi bölümleri, 1998 yılında üniversitelerimizin eğitim fakülteleri bünyesinde kurulmuş. Kuruluş amacı, okutulan derslere öğretim teknolojileri desteği getirilmesine yönelik personel yetiştirmek. BÖTE bölümlerinden mezun olan öğretmenlerin, öğrenci ve öğretmenlere derslerinde teknoloji kullanımı, derslerin teknoloji yardımıyla aktarımı problemlerini çözme yönünde destek vermeleri amaçlanmış, ama maalesef bu öngörü az sayıda özel okul dışında hiçbir zaman gerçekleşmemiştir. Bir BÖTE mezunun çalışabileceği ve yapabileceği işler; bütün üniversitelerin ve eğitim kurumlarının uzaktan eğitim birimlerinin kurulumu yapılandırılması, içerik üretimi ve bu içeriklerin sunumunun yapılması, eğitim yazılımları geliştiren firma ya da kurumlarda eğitim uzmanı, içerik geliştirme uzmanı ya da öğretim teknoloğu olarak, uzaktan eğitim kurumlarında ya da bu konuda uzmanlaşmış firmalarda uzaktan eğitim yöneticisi, proje yöneticisi, uzaktan eğitim uzmanı, içerik geliştirme uzmanı ya da konu alanı uzmanı, veri tabanı uzmanı ya da yazılım geliştirme uzmanı, grafik ve canlandırma tasarımcısı, Kamu ve özel kurumların eğitim bölümlerinde eğitim uzmanı ya da öğretim teknoloğu olarak çalışabilmektedir.
Şimdi sormak lazım bundan 10 yıl önce üniversitelerimizde 37 adet BÖTE bölümü varken bugün neden 1 tane vakıf (Bahçeşehir) ve 17 devlet olmak üzere sadece 18 üniversitede var. Türkiye’de 60 bin okul ve 207 üniversite varken ve her okula sadece 1 eğitim teknoloğu görevlendirsek bile bizim çok fazla bu alanda çalışacak insana ihtiyacımız olduğu açık. Kısacası eğitimde teknoloji kullanımı sadece Coronavirüs sebebiyle eve kapandığımızda değil bu süreç geçtiğinde de çok önemli olacaktır. Artık biliyoruz ki her dersi her bilgiyi zamandan ve mekândan bağımsız istediğimiz kişiye aktarma olanağımız var. Bu sebeple bugün bizim için sıkıntı gibi ortaya çıkan bu durumu artık fırsata çevirelim fiziki mekanlara paramızı gömmek yerine eğitim teknolojilerine yatıralım. O zaman göreceğiz ki hem verimlilik artacak hem de kaynaklar daha iyi kullanılmış olacak.
Gençler bir sözüm de size; bugünler geçecek merak etmeyin. Üniversitelere gideceksiniz. Artık bu dünyanın neleri konuşması ve yapması gerektiğini gördünüz. BÖTE bölümlerini tercih edin ve okuyun, bu alanda çalışın. Hem kendiniz hem de ülkeniz için.