- Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyinin Boşnak üyesi İzetbegovic:
- "(Türkiye ile ilişkiler) Bosna Hersek, Türkiye´nin dostudur. Bunu, 15 Temmuz´daki o kötü gecede verdiğimiz destekle bir kez daha gösterdik. Onun dışında Türkiye halkı, devleti ve yöneticileri, bizi her daim karşılıksız desteklemiştir"
- "(BM´deki Kudüs oylaması) Kudüs´ün İsrail´in başkenti ilan edilmesine, ABD ve İsrail´in yanı sıra belki de adlarını ilk kez duyduğumuz birkaç küçük ülke dışında, herkes karşı çıktı. Hem İsrail, hem de ABD politikasına güçlü bir mesaj verildi"
- "(Dayton 2 söylemleri) Bosna Hersek, işlevsel bir devlet olmak adına ileri adım atmalıdır. Mevcut sistemde, koalisyon ortaklarından herhangi biri, istediği zaman, hiçbir sebep göstermeden, herhangi bir süreci durdurabiliyor"
İzetbegovic, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2017 yılında yaşanan gelişmeleri, Türkiye´nin bölgedeki etkisini ve diğer bölge ülkeleri ile Bosna Hersek arasındaki ilişkileri değerlendirdi.
Sırbistan ile Bosna Hersek arasındaki ilişkilerin her daim kriz dönemlerinden geçeceğini söyleyen Boşnak lider, "Ancak bu ilişkilerin daha ileriye taşınması, geliştirilmesi hem Sırbistan´ın hem de Bosna Hersek´in çıkarınadır." ifadelerini kullandı.
Hırvatistan ile Bosna Hersek arasındaki ilişkilerde, özellikle eski Hırvat generallerin savaş suçundan hüküm giymesinin ardından yaşanan olumsuz bir atmosfer olduğunu hatırlatan İzetbegovic, bu kararın ardından Hırvatistan tarafından bazı olumsuz açıklamalar geldiğini belirtti.
Boşnak lider, herkesin duruşma sırasında intihar eden eski General Slobodan Praljak´ı konuştuğunu, kararı veren hakimlere tepki gösterdiğini, savaş suçlularını kahramanlaştırdığını fade ederek, "Oysa hiç kimse kurbanlardan bahsetmedi. Hırvat yetkililer, birer lider gibi değil, politikacı gibi hareket etti. Hırvat halkına, seçmene, asker derneklerine yakın görünmek adına duygusal davrandı." diye konuştu.
Bosna Hersek´in Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu´nda Türkiye´nin girişimleriyle hazırlanan ve ABD Başkanı Donald Trump´ın Kudüs kararını eleştiren karar tasarısı için yapılan oylamada çekimser oy kullanmasına değinen İzetbegovic, BM´deki oylamada sadece İslam ülkelerinin değil, tüm medeni dünya ülkelerinin ABD´nin kararına karşı durduğunu vurgulayarak "Kudüs´ün İsrail´in başkenti ilan edilmesine, ABD ve İsrail´in yanı sıra belki de adlarını ilk kez duyduğumuz birkaç küçük ülke dışında, herkes karşı çıktı. Hem İsrail, hem de ABD politikasına güçlü bir mesaj verildi." dedi.
Bosna Hersek´te dış politika kararlarının Devlet Başkanlığı Konseyinde alındığını hatırlatan İzetbegovic, "Biz, Dışişleri Bakanlığımızdan ülke olarak AB üyesi ülkelerin ve bölgedeki diğer ülkelerin tutumunu izlememiz gerektiği yönünde bir tavsiye almıştık. Ben de bunu destekliyordum. Ancak Konseyin diğer iki üyesi (Sırp ve Hırvat) bunu desteklemedi. Dolayısıyla ya oylamaya katılmayacaktık ya da çekimser kalacaktık. Zira bizde kararlar sadece uzlaşma ile alınabiliyor. Konseyin bir üyesi dahi karşı ise karar almamız mümkün olmuyor. Her ne kadar şahsen ben istemesem de çekimser kalmak zorundaydık." şeklinde konuştu.
Türkiye´nin her geçen gün bölge ülkeleriyle daha iyi ilişkiler kurduğuna dikkati çeken İzetbegovic, Türkiye´nin bölgedeki olumlu rolünün, yatıştırıcı ve yapıcı olduğunu vurguladı.
İzetbegovic, Türkiye´nin barış sürecinde bölgeye yardım ettiğini belirterek "Ayrıca bölgedeki Osmanlı mirası eserlere yatırım yapıp bu şekilde bölge ülkelerinin turizm potansiyeline de katkıda bulunuyor." dedi.
Türkiye´nin Bosna Hersek özelinde ise ülkenin tüm önceliklerini desteklediğini kaydeden İzetbegovic, "AB´ye ve NATO´ya üyelik sürecimiz, bölge barışı, daha iyi bölgesel ilişkiler ve ekonomik kalkınma buna örnek olarak gösterilebilir." diye konuştu.
İzetbegovic, Bosna Hersek´in de Türkiye´nin dostu olduğunu vurgulayarak "Bunu, 15 Temmuz´daki o kötü gecede verdiğimiz destekle bir kez daha gösterdik. Onun dışında Türkiye halkı, devleti ve yöneticileri, bizi her daim karşılıksız desteklemiştir." dedi.
Bosna Hersek´te 1992-1995 yılları arasında yaşanan kanlı savaşı sona erdiren Dayton Barış Antlaşması´nın ve bu antlaşmanın getirdiği sistemin yenilenmesi gerektiği yönünde ortaya atılan "Dayton 2" girişimini de değerlendiren İzetbegovic, bunun iyi niyetli bir girişim olduğunu söyledi.
Bunun ciddi bir mesele olduğunu ve gerekli hazırlıklar yapılmadan bu tür konulara girilmemesi gerektiğini belirten İzetbegovic, "Bosna Hersek, işlevsel bir devlet olmak adına ileri adım atmalıdır. Mevcut sistemde, koalisyon ortaklarından herhangi biri, istediği zaman, hiçbir sebep göstermeden, herhangi bir süreci durdurabiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Taraflardan herhangi birinin, süreçleri bloke etmesini engelleyecek bir mekanizma geliştirilmesi gerektiğinin altını çizen İzetbegovic, "Bir gün biri çıkıp da referandumla ülkeyi parçalayamamalı, yeni entiteler kuramamalı." dedi.
İzetbegovic, Bosna Hersek´in "olgunlaşma süreci" içinde olduğunu kaydederek "Uluslararası toplum, ülkemizde mevcut ancak artık eskisi gibi her şeye müdahale etmiyor, sorunu bizim çözmemizi bekliyor. Burada hiç kimsenin, artık güç kullanarak bir şey elde edemeyeceğine inanmalıyız." ifadelerini kullandı.
Bosna Hersek´teki mevcut durumun, siyasilerin ortaya koyduğundan daha iyi olduğunu kaydeden İzetbegovic, ekonomik anlamda diğer bölge ülkeleri ile aynı düzeyde olduklarını, geçen yıl yüzde 18,2 artan ihracat ile bu alanda bölgenin lideri olduklarını söyledi.
İki dönemdir Devlet Başkanlığı Konseyinin Boşnak üyeliğini yapan İzetbegovic, yasalar gereği 2018 yılındaki seçimde aday olamayacak. Ülkedeki Boşnak nüfusu temsil eden en önemli parti konumundaki SDA´nın kimi aday göstereceği ise hala merak konusu.
Aynı zamanda SDA Genel Başkanı da olan İzetbegovic, adayın kim olacağını parti organlarının belirleyeceğini ancak başkan olarak bu adayın partinin tecrübeli isimlerinden biri olmasını tavsiye edeceğini söyledi.
İzetbegovic, dört ismin ön plana çıktığını ifade ederek, "Bunlar, Sefik Dzaferovic, Adil Osmanovic, Denis Zvizdic ve Safet Softic." dedi.
Geride kalan 2017 yılını da değerlendiren Boşnak lider, bu yılın Bosna Hersek için "geriye dönüş yılı" olduğunu belirterek, "Bağımsızlığımızın 25. yılıydı. Tabii aynı zamanda ülke içindeki paralel yapıların, paralel orduların, ilk savaş suçlarının da 25. yılıydı. Lahey´deki Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICTY) de son hükümlerini getirip misyonunu tamamladı." dedi.
Tüm bunların, Bosna Hersek´in zor bir yıl geçirmesine neden olduğunu söyleyen İzetbegovic, sözlerini şöyle tamamladı:
"Koalisyonlar sallandı. Koalisyon ortakları arasındaki gerginlikler, kimi zaman ülkede hayatı durdurma noktasına getirdi. Aylarca meclisin çalışmadığı oldu. İlişkilerimiz zayıfladı. Yine de gerçek durum, görünenden daha iyi. AB´ye üyelik sürecinde Soru Kitapçığı´nın yanıtlanması, NATO´ya üyelik sürecinde bazı askeri mal varlıklarının kayıt altına alınması gibi olumlu adımlar atıldı. 2017´de krizler olsa da yola devam ettik. Böyle bir atmosferde dahi ileriye dönük adımlar attık. 2018 yılı da benzer olacak. Zira, seçim yılı olacağından siyasi gerginlik daha da artacaktır."