Nasıl ki İngilizlerin Robin Hood’u varsa bizim de Dadaloğlu ve Köroğlu gibi kahramanlarımız var.
Halkımız ‘Ferman padişahınsa, dağlar bizimdir’ diyen babayiğitleri sever.
Zalim bey ve sultanlara karşı başkaldırarak onlara kök söktüren aslanları baş tacı eder, hikayelerini nesilden nesile aktararak destanlaştırır.
Tüm bu tip hikayelerde olduğu gibi bir müddet sonra gerçekle, gerçek olmayan hayal mahsülü anlatımlar birbirine karışır ve efsaneleşir.
Her yeni yetme delikanlının içinde bir Köroğlu yatar.
Lakin Köroğlu olmak öyle sıradan ve kolay bir iş değildir.
Hem yürek hem bilek hem de akıl ve irfan ister.
Siyaset dünyasında çakma Köroğlulardan geçilmez.
Bugüne kadar neler gördük, neler!
Kimler geldi, kimler geçti?
Urfalıların dediği gibi;
‘Neçe han, neçe sultan tahtın bıraktı getti!’
Bolu Beyi’nin Ankara versiyonu olan ‘Satüko Ağa’ya’ meydan okuyan nice sözde kahraman, Ecevit ve Demirel gibi esip gürleyerek mangalda kül bırakmayan nice sözde demokrat, Diyarbekir tabiri ile ‘kaplamaları’ biraz dökülünce Statüko Ağa’nın öz oğlu çıktı.
Hepinizin bildiği gibi Köroğlu hikayesi Bolu’da geçer.
Bolu Beyi ile Bolu Beyi tarafından haksız yere gözlerine mil çekilerek kör edilen seyis kör Yusuf’un oğlunun hikayesini bilmeyenimiz yok gibidir.
Bolu’da hikaye bitmez!
Bolu’nun son beyi! Bolu Belediye Reisi Tanju Özcan’ın özellikle Bolu reisi olduktan sonraki hikayesi de oldukça renkli.
Reklamın kötüsü olmaz misali anlaşılan bir şekilde (pek de iyi olmayan bir şekilde!) gündemde kalarak şöhret olmak istiyor.
Ancak her ne hikmetse ‘çağdaş laik-demokrat (mümkünse sosyal demokrat) ‘ bir kimlikle 2023’e, 2053’e mesajlar vermek yerine 1930’lara özeniyor.
Milletin anasını ağlatan, iflahını keserek, ümüğünü sıkan o mandolinlerin kırıldığını, eski çamların çoktan bardak olduğunu bilmiyor
‘Olsun! Mühim olan konuşulmak, gündemde olmak, gerisi teferruat’ diyorsa başka!
Tanju Özcan ilk bombasını yerel seçimler sonrası yapılan Bolu CHP il Kongresi’nde, ‘Hiçbir HDPli ile işim olmaz’ diyerek kongreye katılan HDP Bolu İl Başkanı’nı protokol sırasından kaldırarak patlattı. Belediye Meclisi’nin 2020 yılı Mart ayı 2. toplantısında HDP ile köprüleri attığını ilan etti.
Özcan yaptığı açıklamada, “Dün HDP’liler ile işim olmazdı, bugün de olmaz, yarın da!
Hiçbir HDP’liyi iyi günümde de, kötü günümde de yanımda görmek istemiyorum” dedi.
Kongre salonundan kovularak hakarete uğrayan HDP Bolu İl Başkanı’nın;
‘Seni biz HDP’liler başkan seçtirdik, sana 4 bin oy verdik; 4 bin oyumuzu geri ver’ talebiyle açtığı davayı Belediye Meclisi toplantısında gündeme getiren Özcan şöyle konuştu:
“Bunu sadece size değil kamuoyuna söylüyorum. Bizim siyasi kimliğimizi hepiniz biliyorsunuz. Milletvekilliği dönemimi, orada yaptığım konuşmaları biliyorsunuz. Ben Atatürkçüyüm.
Atatürk’ün tanımladığı anlamda Türk milliyetçisiyim.
Dolayısıyla bu HDP, BDP ile hiçbir zaman yol arkadaşlığım olmadı, olamaz. Bunu özellikle söylemek istiyorum. Bundan sonra da olmayacak.” Dedi.
Tanju Özcan, konunun, parti kongresinde protokol sıralarına oturan HDP il başkanını kovmasıyla başladığını kaydederek şu açıklamayı yaptı:
“Bizim CHP kongresine gelmiş.
Niye geliyorsun kardeşim, seni kim davet etti?
Özel olarak davet edildin mi?
Tüm Bolu halkı davetlidir ibaresinden kendine vazife çıkarmış. Ben de dedim ki, davet edilmediği yere bir davulcu bir zurnacı gider.
Bu mantıkla baktığında sen davulcu musun, zurnacı mısın?
Niye geliyorsun? Gelmeni istemiyorum, dedim.
İyi günümde de kötü günümde de hiçbir HDP’liyi yanımda görmek istemiyorum, dedim. Bu da benim hakkım.
Bununla ilgili bir de utanmadan ve sıkılmadan suç duyurusunda bulunmuş.
Kovuldun, lafına bozulup suç duyurusunda bulunmuş. Bundan sonrası için de söylüyorum, benim HDP’lilerle işim olmaz.
Partim HDP ile ittifaka girerse hiç tereddüt etmem ayrılırım. Kısmen veya tamamen resmi olarak HDP ile CHP ittifak yaparsa partiden ayrılırım” dedi.
Yerel seçimler öncesi ‘Bolu’da Suriyeli görmek istemiyoruz’ diyen ve belediye başkanlığını kazandıktan sonra ilk ‘hizmeti’ni Suriyelilere verilen yemeği keserek yapan CHP’li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Suriyelileri ülkelerine göndereceğiz’ açıklamasından sonra da durumdan vazife çıkararak harekete geçti.
Fırsatı ganimet bilerek Bolu’da yaşayan yabancı uyruklu kişilerin su faturası ve katı atık vergisi ücretlerine 10 kat zam yapılacağını açıkladı.
Özcan, bu kararını ‘Arkadaş, yardımı kesiyorsun gitmiyorlar. ‘İş yeri ruhsatı vermiyorum’ diyorsun gitmiyorlar.
Biz yeni önlemler almaya karar verdik’ ‘Türk vatandaşıyla yabancı uyruklu vatandaş aynı fiyattan suyu kullanamayacak.
10 kat suya, 10 kat katı atık vergisi ücretine zam yapacağız.’
‘Bunu niye yapıyoruz?
Gitsinler istiyoruz. Bu misafirlik uzadı. Benim elimde yetki yok ki zorla, zabıtayla şehrin dışına bırakıp koyayım.’ diyerek savundu.
İç İşleri bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü 7 Temmuz 2021 tarihli açıklamasıyla Bolu’da 4.222 Suriye vatandaşının yaşadığını açıkladı.
Bolu’nun en az yüz katı Suriyeli barındıran; başta İstanbul olmak üzere çoğu CHP’li olan Adana, Mersin, Gaziantep, Şanlıurfa, Hatay, Antalya, İzmir belediye başkanları susarken bizim Bolu Beyi’nin şovları ne yazık ki asap bozucu.
Sanırım bu durumun farkında değil!
Birilerinin ona söylemesi lazım,
Bolu Beyi’nden Köroğlu çıkmaz!
Kaynak: Farklı Bakış
