Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen, Mısır'ın başkenti Kahire'de düzenlenen Arap Ligi Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Suriye iç savaşının 10'uncu yılına girdiğini belirterek, "Bugün de tekrar yeniden gördüğümüz gibi çatışmalar bölgesel ve küresel barış ile güvenliği tehdit ediyor." dedi.
Ülke içinde ve dışındaki Suriyelileri "belirsiz bir gelecek" beklediğini anlatan Pedersen, "Ortak hedefimiz, bunun yerine Suriye'yi istikrara kavuşturmak, mültecilerin güvenli, gönüllü ve onurlu geri dönüşü için koşullar oluşturmak ve tüm Suriyeliler için daha iyi bir gelecek kurmak olmalıdır." diye konuştu.
"İdlib'de yerinden edilenlerin yüzde 81'i kadın ve çocuk"
Pedersen, Suriye'de siyasi çözüm için çalıştıklarını ama İdlib örneğinde olduğu gibi daha fazla gerginlik ve savaşın kapıda olduğunu, bunun da, beraberinde daha fazla ölüm ve yerinden edilme getireceği uyarısında bulundu.
İdlib'de isim vermeden Beşşar Esed rejiminin havadan ve karadan yaptığı bombardımanlara işaret eden Pedersen, 1 Aralık 2019'dan bugüne dek 900 binden fazla sivilin yerinden edildiğini aktardı.
Pedersen, yerinden edilen sivillerin yüzde 81'ini kadın ve çocukların oluşturduğuna dikkati çekti.
"Ateşkes çağrısında bulunduk"
İdlib'de okul ve sağlık kuruşları gibi sivil unsurların vurulmaya devam edildiğini dile getiren Pedersen, "Mevcut kriz, Suriye savaşanın başlangıcından bu yana yaşanan en kötü krizlerden biri." değerlendirmesinde bulundu.
Pedersen, konuşmasında Bahar Kalkanı Harekatı'na da değinerek, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve kendisinin, acil ateşkes çağrısında bulunduklarını anımsattı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Rusya Devlet Başkanı Putin ile yarın Moskova'da bir araya geleceğini Arap Ligi Dışişleri Bakanlarına hatırlatan Pedersen, "Eminim hepiniz, benim onlara derhal bir diplomatik çözüm bulunması çağrıma katılacaksınız." ifadesini kullandı.
Pedersen, diplomatik çözümün, İdlib'de sivillerin daha fazla ıstırap çekmesini engelleyeceğini, istikrarı sağlayacağını, çatışma yerine iş birliğini teşvik edeceğini ve Suriye'de siyasi bir çözüm için daha elverişli şartlar oluşturabileceğini kaydetti.