Mili Gazete yazarı Abdülkadir ÖZKAN ANALİZ ETTİ...
Brleşmiş Milletler Örgütü’nün dünyanın çeşitli köşelerinde yaşanan çatışmaları önleme konusunda ciddi hiçbir varlık göstermediğine/gösteremediğine bu köşede sıkça dikkat çekiyorum. Öte yandan mevcut yapısı ve 5 ülkenin bu örgütte oluşturduğu hakimiyet sonucu ciddi bir adım atabilmesinin, daha doğrusu mazlumların haklarını koruma hususunda bir varlık göstermesinin mümkün olmadığına Rahmetli Erbakan Hocamın uzun yıllar her fırsatta dikkat çekmiş olması ile ülkemizin gündemine BM’nin yapısı gelmiş idi. Ne var ki, bu gündeme geliş ile birlikte mevcut dünya düzeninin bozuk yapısının düzeltilmesi yönünde ciddi bir adım atılabilmiş değil. Böyle olunca da BM’ye getirilen eleştiriler de sadece lafta kalıyor. Bu bozuk yapının sorumlusu ülkeler de eleştirilerden hiç rahatsız olmuyor, utanmıyorlar. Tam bir vurdumduymazlık içinde işler oluruna terk edilmiş vaziyette.
Aslında bu bozuk yapının sorumluları işin başında sadece kendi çıkarlarını korumak üzere bir yapı oluşturdukları için olsa gerek Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesinin istemediği hiçbir karar uygulama imkanı bulamadığı gibi, dertlere de çözüm olmuyor. Çünkü mesele dünya üzerinde adaletin temini, huzurun sağlanması, bir başka ifadeyle mazlumların haklarının korunması olmayıp emperyalistlerin çıkarlarını korumak, dünyayı sömürgeci güçlerin haksızlıklarına ve zulümlerine karşı harekete geçmelerinin engellenmiş olması sebebiyle eşkıyalar bildiklerini okuyor, kanun biziz diyorlar.
Peki, BM yeryüzünde sergilenen bunca cinayet, vahşet ve zulüm karşısında bir şey yapıyor mu? Görebildiğim kadar yapmıyor demek haksızlık (!) olur. Çünkü dünyanın pek çok köşesinde uzun yıllardan beri işlenen cinayetlerde hayatını kaybedenlerin listesini yayınlıyor. Yani, ölen insanların çetelesini tutuyor. Halbuki BM’nin bunun ötesinde zulmü önlemeye yönelik attığı adımlar olması gerekiyor. Bunu bir türlü yapamıyor. Bunu yapamayınca, yani cinayetleri ve sömürüyü engelleyemediğine göre cinayetlerin çetelesini yayınlamasının bir anlamı kalmıyor.
Koronavirüs salgınında gelinen noktada BM bu salgında hayatını kaybedenlerin listesinin ötesinde salgın sona erdiğinde kaç kişinin hayatını kaybedebileceğine dair tahmin yayınlıyor. Son olarak BM’den yapılan açıklamada salgında 300 bin kişinin hayatını kaybedeceği belirtiliyor. Bu arada Dünya Sağlık Örgütü’ne yönelik bazı ülkelerden yapılan açıklamalarda bu örgütün Çin’in isteklerine uygun hareket ettiği ileri sürülüyor. Yani, uluslararası örgütlerin insanlığın lehine yaptığı etkili bir çalışma yok. Sadece olanları emperyalist güçleri rahatsız etmeyecek listeler yayınlıyorlar.
Böyle olunca artık BM’nin eksikliklerine ve yapısındaki çarpıklığa yönelik eleştirilerin ötesine geçerek bu çarpık yapının düzeltilmesini sağlayacak adımların atılması gerekiyor. Atılabilecek bu adım ise sömürgecilerin çıkarlarına göre oluşturulmuş BM’nin karşısında hakkı ve adaleti esas alan bir örgütün oluşturulması gerekiyor. Bu ise İslam Birliği ya da İslam Ülkeleri Birleşmiş Milletleri olabilir. Bu yönde harekete geçilmeden, AB’ye girmek için gösterilen çabaların hiç olmazsa yarısı kadar İslam Birliği’nin oluşturulması yönünde gayret gösterilmediği sürece BM’nin yapısına yönelik eleştirilerin de anlamı kalmıyor. Gelinin noktada öyle görünüyor ki BM olayları önlemeye dönük çareler üretmek bir yana işlenen cinayetlerin çetelesini tutma özelliğini de yitirmiş, tahminler yayınlamaya başlamış durumda.
