Mekke´de Kâbe´nin, Medine´de Revza´nın gökdelenlerle kuşatıldığını, Kâbe´nin üstüne kral sarayı, yanı başına ?Zamzam towers? inşa edildiğini, bu tür bir yapılaşmanın uygun olmadığını bir yazımızda ifade etmiştik.
Meğer bu konuda milletimizin yüreği dilhunmuş! Çok sayıda mail ve telefon aldım: Derdimi paylaşanlardan Allah razı olsun.
Bu arada şunu da ifade edeyim ki, Suudiler mübarek beldeler konusunda pek hassas değil. Bölge Osmanlı ceddimizin yönetiminde iken, derin bir hassasiyet gösterilirdi. Hemen hemen her padişah mübarek beldelerin ve simgelerin korunması hususunda gayret gösterir, Müslümanları saygılı olmaya çağırırdı...
Ayrıca da Kâbe ve Ravza çevresinde yapılaşmaya ve yakınlarında çok katlı binaya izin verilmezdi. Bu konuları içeren çok sayıda ferman var.
Biz bölgeden çekildikten sonra durum hızla değişti. Bir taraftan Osmanlı´yı hatırlatan eserler bir bir yok edildi, diğer taraftan plânsız bir yapılaşma başlatıldı. Bir sürü de gökdelen dikildi. Tabii ki yüreğimiz acıyor!
Padişahlar konum gereği hacca gitmediler (sebebini izah eden yazılarım var), ama mübarek topraklara ve inancımızın simgelerine göz bebekleri gibi baktılar.
Herkesin bildiği gibi, Sultan Çelebi Mehmed´den itibaren mübarek topraklara Surre Alayları ile külliyetli miktarda altın gönderdiler (Hürrem Sultan bile her yıl üç bin altın göndermiştir). Ayrıca pek çok yatırım yaptılar. Bunlar Sultan II. Abdülhamid tarafından fotoğraflarla tescil edildi: Mübarek topraklarda çektirdiği fotoğraflardan yaptığı albümler bin tarih hazinesidir.
Son Medine Müdafii Fahreddin Paşa´nın emrinde de çarpışan Albay Sadık Bey´in, 1880 yılında çektiği Kâbe fotoğraflarının ilk fotoğraflardan biri olduğu tahmin ediliyor. Bunlar Sultan Abdülhamid albümlerinde yer alıyor.
Suudiler tarafından yıkıldığı için bugün artık mevcut olmayan nice Osmanlı eserini de bu albümlerde görebiliyoruz. Bunların arasında Mekke´de Sultan III. Selim tarafından yaptırılan Fülfül Kalesi (1800-1801), 1806´da yaptırılan Hind Kalesi ve Sultan I. Abdülhamid döneminde Mekke´nin savunulması amacıyla 1781-1783 yılları arasında yaptırılan Ecyad Kalesi (2002´de yıktılar) de var.
Ayrıca büyük masraflarla yapılan Hamidiye Kışlası, Türk Dağı bitişiğindeki tepe üzerine inşa edilen Gayretiye Kışlası ve Sultan II. Abdülhamid´in hayır eseri misafirhane de fotoğraflarda görülüyor.
Tavaf alanının içinde bulunan kütüphane, muvakkithane(namaz vakitlerinin belirlendiği yer),minber, mezheplere ait yerler ve diğer yapılar tamamen yok edilmiş, tavaf alanında Osmanlı´dan revaklar (ki iyice sakladılar) ve Altınoluk dışında eser bırakılmamıştır.
Peygamber Efendimiz´in annesi Hz. Âmine´nin; ilk eşi Hz. Hatice´nin; amcasıEbu Talib´in ve Mekke´de vefat eden diğer yakınlarının Cennet´ül Mualla Mezarlığı´ında bulunan türbeleri (Osmanlılar yaptırmıştır) eski fotoğraflarda ayan-beyan gözükürken, bugün çekilen fotoğraflarda dümdüz bir alan dışında bir şey görünmüyor. Çünkü Suudi yönetiminin geleneksel bedeviliği ve Vahhabi inancı böyle şeylere izin vermiyor.
Medine´de ise Osmanlı´yı hatırlatan eserlerinin pek çoğu kaldırılmıştır. Kanuni zamanında yaptırılan surlar yıkılmış, karakolhaneler, kışlalar yerle bir edilmiştir.
Ne tarihe saygı gösteriyorlar ne de dini simgelere önem veriyorlar. Hepsini acımasızca yok ediyorlar. Hâlbuki mübarek topraklar Suudi hanedanının değil, tüm Müslümanların olmalıdır. Hatta tarihi açıdan bir dünya mirası olarak görülmelidir: Acımasızca yok etmelerine de artık ?dur? denmeli, bir türlü beceremedikleri hac organizasyonu da Müslüman milletlerin ortak yönetimine bırakılmalıdır. İİT bu işe önderlik edebilir.
Mübarek topraklardaki Osmanlı eserlerini kısaca hatırlayalım...
· Medine´de Hz. Peygamberin kabrinin bulunduğu Yeşil Kubbe, Sultan II. Mahmud zamanında yapılmış, Mescid´i Nebevi, Türk çinileriyle süslenmiştir...
· Zaman zaman sel baskınlarına maruz kalıp zarar gören Kâbe,Sultan IV. Murad, II. Mustafa ve Mehmed Reşad tarafından tamir ettirilmiştir...
· Mekke´deki ilk medreseleri Kanuni Sultan Süleyman yaptırmış, plânlar Mimar Sinan tarafından çizilmiştir...
· Mekke´deki su sıkıntısını gidermek için çalışmalar yapılmış, Arafat´ta bulunan Ayn-i Zübeyde kuyularından Müzdelife ve Mekke´ye su getirilmiş (1573), Hürrem Sultan-Kanuni´nin kızı Mihrimah Sultan, su işinde kullanılmak üzere kendi kesesinden 50 bin altın göndermiştir...
· Suyolları, Sultan III. Mustafa ve Sultan II. Mahmud dönemlerinde ciddi tamirattan geçirilmiştir.
