Gazete Duvar'dan Sadık GÜLEÇ'İN "KONUYA DAİR" HABERİ..
Tarım Bakanlığı son yıllarda yaptığı denetimler ile gıda ürünlerinde yapılan sahtecilikleri firma isimleri ile yayınlayarak teşhir ediyor. 12 Ekim 2019’da yayınlanan yeni listede yine et ürünlerinden süt ürünlerine kadar geniş bir liste yer aldı. Yayınlanan bu listede çeşitli bal firmalarına ait ürünlerde yer aldı. Tarım Bakanlığı’nın sitesinde yayımlanan listede yer alan onlarca sahte bal markası arasından bir tanesi dikkat çekiyor. Yapılan incelemede Fer Marka süzme çiçek balının sahte olduğu saptanmıştı.
Fakat bu markayı diğerlerinden ayıran nokta ise Fer Bal adlı markayı üreten Melis Arı Çiftliği firmasının sahibinin aynı zamanda Ankara Arıcılar Birliği Başkanı olmasıydı. İnternet sitesindeki bilgilere göre Melis Arı Çiftliği adlı firmanın kurucusu Selçuk Solmaz. Bu kişi aynı zamanda Ankara Arıcılar Birliği başkanı. Yani piyasada sahte bala karşı mücadele etmesi gereken Ankara Arıcılar Birliği Başkanı’nın sahibi olduğu firma piyasaya sahte bal sürüyordu.
Konu ile ilgili aradığımız Melis Arı çiftliği şirketinin sahibi ve Ankara Arıcılar Birliği başkanı Selçuk Solmaz bu konuda ayrıntılı bir açıklamayı bir kaç gün içinde yapacaklarını belirterek “Kırk yıllık firmayız. Böyle bir komployu hak etmedik. Hukuk departmanı ile konuşarak bu konuda bir açıklamayı bir kaç gün içinde yapacağız”dedi. Solmaz gerekli araştırmayı yaptıktan sonra bakanlığın yayınladığı listede yer almaları ile ilgili her türlü soruyu cevaplandıracaklarını belirtti.
GERÇEK BALIN MALİYETİ
Yakın zamana kadar çeşitli televizyon kanallarında on kutusu yüz liraya satılan bal reklamları görürdük. Halende daha düşük oranda olsa da zaman, zaman karşımıza çıkıyor. Yani kilosu on liraya on beş liraya gelen bal satılıyor. Şekerin kilosunun toptan fiyatta dahi dört buçuk liraya geldiğini düşünürsek bu satış miktarının bile çok düşük olduğunu anlayabiliriz. Bir balın kilo başına satış fiyatının ne olduğunu saptamak zor. Ancak minimum bir fiyat verilebilir. Bunun nedeni ise çok değişik bal türlerinin olması. Örneğin Trakya’ya giden gezginci arıcılar ayçicek tarlalarında on beş gün gibi kısa sürede şartlarda uygunsa iyi bir ürün elde edebilirler. Fakat ayçicek balı çok kaliteli bulunmaz bu nedenle fiyatı düşüktür. Ancak yinede bu günlerde 50 liranın altına düşmez. Eğer gezginci arıcılık yapyorsanız kovanlarınızı önce ilkbaharda çiçek balı, sonra ayçiceği sonbaharda ise çam balının üretildiği yerlere götürerek bir sezonda birkaç defa ürün alabilirsiniz. Bu elbette sabit bir arıcıya göre daha çok üretmeniz anlamına gelir. Fiyatı da düşürür. Ama Anzer gibi marka değeri olan ve az üretilen bir bal almak isterseniz bu yılın fiyatı bin liraydı.
SAHTE BAL NEDİR?
Peki sahte bal nedir nasıl yapılıyor. Bu konuda yurdumuz insanının ufkunun çok geniş olduğunu aktarmak gerekiyor. Genel olarak sahte bal arının doğadan toplaması gereken nektarın dışarıda şerbet şeklinde verilmesi olarak algılanıyor. Her ne kadar en çok uygulanan yöntem bul olsada çok değişik bal yapma yöntemleri var. Beş yıldır amatör düzeyde arıcılık yapan bir arıcı olarak şimdiye kadar karşımıza çıkan yöntemleri aktarmakta fayda var.
BALDA PROLİN MİKTARI ÖNEMLİ
Bir balın sahte olup olmadığı gıda laboratuarlarında içinde bulunan Prolin miktarı ile saptanıyor. Bu aynı zamanda balın kalitesini gösteren bir ölçüt. Prolin sadece balda bulunan, protein içindeki bir amino asit. Başka hiçbir gıdada bulunmuyor. Tarım bakanlığı önce kilogram başına prolin miktarını 180 olarak belirledi. 2014 yılında ise prolin miktarını 300mg-kg olarak belirledi. Yani 300 prolin’in altındaki her bal sahte bal olarak sayıldı. Örneğin Türkiye’nin en değerli balı sayılan Anzer balının prolin miktarı her yıl yapılan ölçümlerde 1200 ila 1400 arasında çıkıyor. Yurt dışında üretilen ballara prolin miktarı yazılıyor. Tabi yüksek her prolinli balın fiyatıda ona göre belirleniyor. Bizde firmaların çoğunluğu prolin miktarını yazmıyor. Yani bal üretmek için şerbet verilen kovanların ürettiği ballarda prolin miktarı çok düşük çıkıyor.
TEK SORUN ŞERBET DEĞİL
Elbette sadece yoğun şerbet verilerek üretilen ballar sahte değil. Sahte bal üretenler prolin meselesini de aşmanın bir yolunu bulmuş. Bakanlığın Fer bal ile ilgili yayınladığı analiz raporundaki sonuçlarda bu şekilde bir sahteciliğin olduğuna işaret ediyor. Bakanlık yayınladığı gıda sahteciliklerinde daha çok dışarıdan katılan ürünlere işaret ediyor. Yani dana sucuk olarak üretilen bir üründen tavuk etinin çıkması gibi. Bakanlığın yayınladığı listede sahte olduğu belirtilen ballarda prolin miktarının az olduğu belirtilmiş. Ancak Melis Arı çiftliğinin ürettiği Fer Bal’da prolin miktarına yer verilmezken şeker oranının yüksekliğine vurgu yapılmış. Yani bakanlık prolin miktarı yeterli olsada bu ürüne dışarıdan şerbet katılmış diyor. Bunun yöntemi ise şöyle yapılıyor. Diyelim sahte bal üretmek isteyen kişinin elinde 800 prolin içeren bir teneke balınız var. Aynı oranda yoğun şeker katılmış şerbeti katıyorsunuz. Prolin miktarı 400mg-kg’ya düşüyor. Yani laboratuara girse dahi prolin miktarı üç yüzün üzerinde çıktığı için balınız sahte bal olarak görülmüyor. Ama anlaşıldığı kadarı ile bakanlık bunu tespit etmeninde yolunu bulmuş.
ARISIZ BAL ÜRETİLİYOR
Ayrıca arıyı bile devreye sokmadan bal üretimi de yapılıyor. Hatta çeşitli esanslar kullanılarak ıhlamur,ada çayı, kekik balı aroması dahi yaratılıyor. Bu arada tüketicide oluşan bir yanlış algının altını çizmek gerekiyor. Bir arıcıya ilk sorulan “şerbet veriyor musunuz” sorusudur. Elbette arıya şerbet verilir. Zayıf kovanlara, kıştan çıkışta stoğu kalmayan arılara az miktarda şerbet verilir. Bütün arıcılar “bal akımı”denilen döneme hazırlanır. Bu dönem ise bölgeden bölgeye zamanı değişse de on beş gün ile bir aylık bir süredir. Bu zaman dilimine güçlü bir kovanla girmek için ana arının yumurtlamasını sağlamak için şerbet verilir. Ve bu şerbeti bal akım zamanında önce kestiğiniz sürece hiçbir sorun yoktur. Ve bilinenin tersine kristalize olan yani şekerlenen bal sahte bal değildir. Aksine bal akım döneminde şerbet verilen kovanların ürettiği sahte bal şekerlenmez.