Abdurrahman Cahit Zarifoğlu, 1 Temmuz 1940 tarihinde Ankara’da doğdu. Kafkasya’dan göç edip Maraş’a yerleşen bir aileden geliyordu. Hakim Niyazi Bey ile Şerife Hanımın 3 oğlundan biri olarak babasının görevi nedeniyle Anadolu’yu dolaştı. 1947 Siverek’te başladığı ilk öğreniminin 2. sınıfını Maraş’ta, kalan sınıfları ise Ankara’da tamamladı. Kızılcahamam’da başladığı ortaokulu yine Maraş’ta bitirdi. Maraş Lisesi yılları ise hayatının dönüm noktası oldu.
Erdem Beyazıt, Mehmet Akif İnan, Rasim Özdenören ve Alaeddin Özdenören gibi ileride ünlü şair, hikayeci ve yazar olacak isimlerle aynı sıralarda okudu. Edebiyata olan ilgisi bu yıllarda artış gösterdi. Şiir ve kompozisyonlarıyla ön plana çıkan Cahit Zarifoğlu, bu güzel ekiple birlikte çıkardıkları okul dergisi “Hamle”de ilk şiirlerini yayınladı. Zarifoğlu daha sonra yolları Maraş’ta kesişen Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Mehmet Akif İnan, Rasim Özdenören, Erdem Beyazıt ve Alaeddin Özdenören’i “Yedi Güzel Adam” şiirinde anlattı ve bu grubun adı “Yedi Güzel Adam” olarak kabul gördü. Zarifoğlu, 1973 yılında çıkan ikinci kitabına da “Yedi Güzel Adam” ismini verdi.
Yedi Güzel Adam’ın en zarifi, Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in ifadesiyle “artist” olarak anılan Zarifoğlu, lise yıllarında Maraş Güreş Kulubü’ne kaydolmuş, güreşte tüm arkadaşlarını alt etmişti. Mezuniyeti sonrası ise pilotluk hevesiyle Eskişehir’deki Türk Hava Kurumu uçuş kurslarına katılarak Milli Model Uçak Sertifikası aldı. Eğitimlere devam edip jet pilotu olmak istiyordu ancak iç kulağındaki rahatsızlık buna engel oldu.
Maraş’ta kısa bir süre öğretmenlik yapan Zarifoğlu, 1961 yılında İstanbul’a gelerek İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı bölümünde lisans eğitimine başladı. Maddi imkansızlıktan dolayı birçok farklı işte çalıştı. Gazetelerde sayfa sekreterliği, tercümanlık, özel ders hocalığı yaptı. İş yoğunluğu nedeniyle üniversiteyi 10 yılda tamamlayabildi. Zarifoğlu, zorluklarla dolu bu döneme dair “vazgeçmediğim, değişmeyen, istikrarlı bir yönüm vardı, o da şairliğim ve yazarlığımdı” demiş ve edebiyattan ve üretmekten asla vazgeçmeyen yönüne dikkat çekmişti.
İstanbul’da önce Sezai Karakoç’la onun aracılığı ile de Necip Fazıl Kısakürek ile tanıştı. Diriliş, Yeni Dergi, Papirüs, Soyut bu yıllarda şiirlerinin yayınlandığı dergiler arasındaydı. 1966’da “İns” adlı ilk uzun hikayesi yayımlandı.
Zarifoğlu, 1967 ve 1973’te yıllarında iki kez Almanya’da bulunan Goethe Enstitüsü’ne dil eğitimi almak için gitti. Bu vesileyle zaman zaman otostop yaparak Avrupa’daki birçok şehri de dolaştı.
1967 yılında ilk şiir kitabı olan İşaret Çocukları’nı çıkardı. Kendi imkanlarıyla bastırdığı ve varını yoğunu harcadığı bu kitabı dağıtma imkanı bulamadı. Bir tanıdığın yazıhanesine bıraktığı ‘dağıtılamayan kitaplar’ın burada ısınmak için yakıldığını öğrendi… Bu süreci kendi cümleleri ile şöyle anlatıyordu: “Onu daha üniversite öğrencisi iken bir matbaaya taksitle bastırmıştım. Aylık iki yüz elli lira gelirim vardı. Onu her ay matbaaya yatırırdım. Sonra bir ay nasıl geçinirdim hatırlamıyorum. Çok gece aç yattığım muhakkak…”
Vatani görevine 1973’te Sarıkamış’ta başladı, 1974 yılında Kıbrıs harekâtına gönderildi ve askerliğini Kıbrıs’ta tamamladı. 1975 yılından itibaren Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğü’nde çevirmenlik yaptı. Radyodaki görevlerine raportör, araştırma görevlisi, uzman ve şef olarak devam etti.
1976’da arkadaşları Erdem Beyazıt, Rasim Özdenören ve Alaeddin Özdenören’le beraber Mavera dergisini kurdu. Aynı yıl Necip Fazıl Kısakürek’in aracılığı ile Berat Arvasi Hanım ile evlendi. Çiftin nikah şahidi de Necip Fazıl’dı.
Yaşamını Ankara’da sürdüren Zarifoğlu, 1983 yılında TRT İstanbul Radyosuna atandı ve Beylerbeyi’ne taşındı. Bu yıllar çocuk edebiyatına ağırlık verdiği yıllardı. “Yürekdede ile Padişah” isimli eseriyle 1984 Türkiye Yazarlar Birliği Çocuk Edebiyatı Ödülünü kazandı. Toplam 9 çocuk kitabına imza atan Zarifoğlu, “Çocuklar için yazmak, acılarımı azaltıyor” diyordu.
Son şiir kitabı Korku ve Yakarış 1986 yılında yayınlandı. Ancak 47 yaşındaki genç şair ve yazar Zarifoğlu pankreas kanserine yakalanmıştı. Kısa sürede ilerleyen hastalık nedeniyle 7 Haziran 1987 tarihinde vefat etti. “Günlük dış hayatımda şiir hiç yoktur. Ama içimde her an kilolarla şiir ağırlanır” diyen Zarif Şair, Üsküdar Beylerbeyi’nde bulunan Küplüce Mezarlığına defnedildi.
Ahmet Cahit Zarifoğlu, müteveffa şair ve yazar