Bir suikast girişiminin düşündürdükleri...

Fehmi Koru'nun Karar'daki yazısı;

Bir suikast girişiminin düşündürdükleri...

Suikastlar sonucu savaşlar çıkar. Dünyanın başına gelen en ciddi belalardan biri olan ilk büyük savaş -Birinci Dünya Savaşı- bir suikast sonrasında çıkmıştı.

Yalnızca savaş çıkmaz suikastlardan, tarihin akışını başka yöne çevirmeye de yararlar.
Örnek bizden: Kemal Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel’in başlattıkları CHP’yi geniş kitlelere de cazip hale getirme girişimini Deniz Baykal 1990’larda deneyecekti; Uğur Mumcu suikastı ile bu engellendi.
Donald Trump’ın, seçim kampanyası duraklarından sonuncusunda ucuz kurtulduğu suikast girişimi de, hiç kuşkusuz, bir veya birden fazla sonuca yol açacaktır.

Suikastçı Trump kadar şanslı değilmiş; silahını ateşlediği damın üzerinde kendisinden daha nişancı bir ajanın tek kurşunuyla hayatını kaybetti o.

Cumhuriyetçi Parti’nin Trump’ın adaylığını resmen ilan edeceği üç günlük toplantı dünden itibaren Milwaukee’de yapılıyor. Saldırı günü bu bakımdan da anlamlı. Saldırıdan sonra kaldırdığı yumruğu eşliğinde “Kavga, kavga, kavga” diye haykıran Trump, Beyaz Saray’a yeniden yürüyüşünü daha emin adımlarla oradan başlatacaktır.

Yarım kalmış suikastlar ile darbe girişimleri amaçlananın tam tersi bir havayı yaratırlar.
Tarih bu gerçeğin sayısız örneklerini sayfalarında barındırır.

Girişimin hemen ardından, zaten rakibi Joe Biden’in önünde götürdüğü yarışta, Trump’ın arayı daha da açtığı haberleri geliyor.

İki önceki seçimde -2016- kendisini akıl almaz bağışlarıyla desteklemiş büyük sermayenin Charles ve David Koch gibi önemli isimleri, bu seçimde Trump’ın arkasında değiller. Önceki bütün seçimlerde tarafsız kalmış milyarderlerden bazıları da, bu defa, Trump’ın rakibine destek kuyruğuna girmişlerdi.
Trump seçilemesin diye…

Yeni durum Biden cephesini nasıl etkiler?

Hayatına kast edilen suikast girişiminden kahraman olarak çıkan Trump karşısında Biden’in şansı iyice cılız hale geldi.

Yaralandığı kürsüyü meydan okuma alanına dönüştüren bir aday karşısında yürümekte zorlanan Biden’ın “Ben kazanırım” iddiasına kim inanır?

Demokratlar için aday değiştirmekten başka bir yol kalmadı.

Farklı bir adaya ihtiyaçları var; yalnızca farklı da değil, seçilebilme iddiasına sahip bir adaya…

Seçilemese dahi, Biden karşısında olağanüstü oy farkıyla çıkacağı bir seçim sonrasında Trump’ın kazanacağı gücünü, oyu dengeleyerek azaltmaya yarayabilecek bir adaya…

Biliyorum, şu sıralarda Beyaz Saray’dan başlayarak ülkenin çeşitli köşelerinde yaşayan insanlar da, olayları binlerce kilometre uzaktan izleyen bizler gibi, suikast girişiminin tekil bir çatlak tarafından planlandığını kuşkuyla karşılamıştır.

İnsan zihni kuşkucudur ve böyle bir olayın sorularla karşılanması doğaldır.

Araştırıldığında herkesi tatmin edecek bir sonuca ulaşılamayabilir de.

Girişimi başarısız kalmış suikastçı -ve varsa kendisini bu işe sevk edenler- acaba sonrasını da planlayarak mı bu serüvene girişmiştir?

Cumhuriyetçi Parti kimlikli biri, suikastçı; öldürmeye kalkıştığı başkan adayı ile aynı partiden… Suikastçıyı çatıda mevzilenmiş gördüğü halde görmezden gelen yerel polis memurunun siyasi kimliği de meraka değer…

Dünya basınına göz gezdirirken, Trump suikastından sadece bir gün önce, Ukrayna askeri istihbaratı GUR’un başkanı Kyrylo Budanov’un, Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’in son zamanlarda birkaç başarısız suikast girişimine maruz kaldığı açıklamasıyla karşılaşmıştım.

GUR, 2015 yılından başlayarak, CIA’den geniş destek alıp, dikkatini Rusya üzerinde yoğunlaştıracak bir yeniden yapılanma içerisine girmişti. Ukrayna içerisindeki Rus ve Moskova işbirlikçisi hedeflere karşı suikastları GUR’un düzenlediğine inanılıyor.

John F. Kennedy suikastında kuşkular Sovyetler Birliği ve müttefikleri -bir de ‘Amerikan derin devleti’- üzerinde yoğunlaşmıştı; bir bakmışsınız, Trump’a karşı girişimde de suçlanan hedef tanıdık çıkmış…
Üzerinde fazla durulmayan Rusya bağlantısını dile getirdim, peki ya olayın hemen ardından ortalığı sarıveren ‘derin devlet’ senaryosu mümkün müdür?

Eğer sonrasında ortaya çıkan bugünkü tabloyu, önümüzdeki kısa sürede değiştirecek ve seçim sonucunu Trump aleyhine etkileyecek yeni gelişmeler yaşanırsa, o ihtimal daha sık gündeme getirilebilir.
Trump seçilirse 14 Temmuz tarihini bayram ilan edebilir.