Yeni ve evrensel bir bilim sınıflandırması yapmak bütüncül bir bakış açısı şarttır. Bunun için en genel kavram ne ise oradan başlamak gerekir. Felsefede “Varlık” kavramı, kendimiz de dahil olmak üzere her şeyin tüm varlığını kapsadığı için insanlık için en geniş ve en temel kavram olarak kabul edilmektedir. “Varlık” kavramının bu şekilde görülmesinin başlıca nedenleri şunlardır:
Özetle; “Varlık” insanlık için en geniş kavramdır çünkü diğer tüm kavramların ve sorgulamaların temelini oluşturur. Varlığın özünü ele alan en genel ve her şeyi kapsayan bir terimdir ve insanların dünyayı, kendilerini ve var olan her şeyle ilişkilerini anlamaları için bütüncül bir çerçeve sağlar. Hem felsefi sorgulama hem de varoluşsal anlayış için ilk temel görevi görür.
İnsani Açıdan Varlığı İkiye Ayırmak: Gözlem Dünyası (Müşahede Alemi) ve Gözlem Ötesi Dünya (Gayp Alemi)
En genel kavramı tespit ettikten sonra ikinci adım, insan açısından bu varlığı nasıl gördüğümüzü ve inceleyebileceğimizi belirlemektir. Bu ikinci adımda varlığı insani bir bakış açısıyla “gözlem dünyası” (müşahede alemi) ve “gözlem ötesi dünya” (gayp alemi) olarak ikiye ayırmak, hem felsefi hem de dini bakış açıları tarafından desteklenen ve üzerinde çalışılmış bir yaklaşımdır. Şimdi bu ayrımın temellerini inceleyelim:
1) Gözlem Dünyası (Müşahede Alemi)
a. Doğrudan duyusal algılama ve bilimsel gözlem: Gözlem dünyası, duyularımızla algılayabildiğimiz veya bilimsel araçlarla gözlemleyebildiğimiz maddi evreni kapsar. Fizik, kimya, biyoloji gibi bilimler bu alemi incelemeye odaklanmıştır.
b. Empirik (deneysel) bilgi: Bu alemde bilgi; gözlemler ve deneyler aracılığıyla doğrulanabilir. Bu bilgi, bilimsel yöntemin temel dayanağıdır, çünkü deney ve gözlemlere dayanan nesnel verilere ulaşmamıza olanak tanır.
c. Somut ve maddi unsurlar: Müşahede alemi, fiziksel dünyanın kurallarına göre işler ve enerji, madde, zaman, mekân gibi kavramlarla tanımlanabilir.
2) Gözlem Ötesi Dünya (Gayp Alemi)
a. Duyularla doğrudan algılanamayan gerçeklik: Gayp alemi, duyularımızla doğrudan algılayamadığımız, ancak düşünce, iman veya sezgi yoluyla varlığına ulaşılan kavramları içerir. Ruh, metafizik varlıklar, kader, ahiret gibi konular bu kategoriye girer.
b. İnanç, metafizik ve teolojik yaklaşımlar: Gayp alemi, pek çok dinde önemli bir yer tutar ve inanç temelli bilgilerle araştırılır. Bu bağlamda, teoloji, metafizik ve bazı felsefi disiplinler, gözlem ötesi dünyayı anlamaya çalışır.
c. Kavramsal ve soyut unsurlar: Gayp alemi, fiziksel evrenin ötesinde kalan bir boyutta olduğu için soyut kavramlarla ele alınır. Bu alemin bilgisi, deneysel değil; akıl yürütme, sezgi veya vahiy gibi kaynaklardan elde edilir.
Bu Ayrımın Bilimsel ve Felsefi Temelleri
Varlığı müşahede alemi ve gayp alemi olarak sınıflandırmak, varoluşu kapsamlı bir şekilde ele almayı sağlar ve bilgiye erişimde farklı metodolojiler geliştirmeyi mümkün kılar:
a. Bilimsel metodoloji karşısında felsefi ve teolojik metodoloji: Müşahede alemi için bilimsel yöntem (deney ve gözlem) kullanılırken, gayp alemi için inanç, sezgi ve metafizik yöntemler devreye girer. Bu ayrım, bilginin farklı yollarla elde edilmesi gerektiğine dair bir anlayış geliştirir.
b. Bilginin doğrulanabilirlik alanları: Gözlem dünyasında doğrulanabilir bilgi peşinde koşulurken, gözlem ötesi dünyada doğrulama inanç ve felsefi düşünce ekseninde yapılır. Bu ayrım, bilginin sınırlarını belirlemeye katkı sağlar.
Bu Sınıflandırmanın Faydaları
Sonuç olarak, varlığı müşahede alemi ve gayp alemi olarak ayırmak, insanlığın evreni, hayatı ve bilgiyi anlama çabasını yapılandırmaya yönelik köklü bir yaklaşımı temsil eder. Bu iki boyut, farklı bilgi edinme yollarının sınırlarını belirlememize ve her iki alanı da kendine özgü kurallarıyla ele almamıza olanak tanır.
Kaynak: Farklı Bakış