Virüsle mücadelede bilim en önemli faktör. Tıp bilimi bugünkü seviyeye gelmemiş olsaydı, Orta Çağ’daki veba salgınları gibi nüfusların üçte birini, yarısını öldüren salgınlar da çıkabilirdi!
Umuyorum, bu korona belası bilimin önemi konusunda insanlığa daha bir bilinç kazandıracak…
Hemen ardından, fevkalade karmaşık başka sorunlar: Siyasetin ne ölçüde bilimsel verilere uyacağı, bilimsel kurumların ne ölçüde özerk ve güçlü olacağı, üniversitelerin nasıl bilimsel bilgi üreteceği, araştırma kurumlarının kapasitesi gibi rejimle, sistemle ilgili devasa sorunlar…
Bunları çözmek kolay değil. Gelişmişlik düzeyi ciddi bir sorun… Amerika’da popülist Trump’ın kurumlar üzerinde yaptığı tahribatı da ayrıca yazacağım.
İYİ HABERLER
Dünkü bir haber: AÜ Veteriner Fakültesi Viroloji Anabilim Dalı Başkanı ve Ankara Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Aykut Özkul, koronavirüse karşı aşı ve ilaç üretmenin ilk adımı olan virüsün izolasyonunu başardı…
Prof. Dr. Ercüment Ovalı’nın açıklamasındaki şu asil heyecana bakın:
“İlk Covid-19 spesifik immun plazma 12 hastanın tedavisi için bir klinik çalışma kapsamında kullanılmaya başlıyor. Bakanlık projemize onay verdi. Üretim başladı. Kahramanlarımı öpüyorum.”
Elbette onlar da kahraman…
Virüsle mücadelede başarılı çalışmalarıyla umut yaratan Prof. Dr. Nesrin Özören, Prof. Dr. Osman Özcebe, Prof. Dr. Tevfik Özlü gibi bütün tıp bilginlerimiz…
Hayatlarını riske atarak canla başla gayret eden tüm sağlık çalışanlarımız…
Türkiye’de, Japonya’da, Rusya’da, ABD’de, Avrupa’da, dünyanın her yerinde çalışmalarıyla umut yaratan bilim insanlarını saygıyla alkışlıyorum.
Hasta yatağında kendi kurtulma derdinden önce “üzerimde her türlü deneyi yapabilirsiniz” diyerek bilime ve insan hayatına verdiği değeri gösteren bilim karamanı Prof. Dr. Cemal Taşçıoğlu’ hocamızı rahmet ve tazimle anıyorum.
BİLİM KURULU
Virüsün bu aşamanda ikinci bir Bilim Kurulu’na ihtiyaç duyuldu; bunun önemini iyi anlamalıyız.
Harvard Üniversitesi’nde plazma hastalıkları uzmanı Türk bilim insanı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, Kemal Özkürk’e yaptığı açıklamada, Türkiye’de bazı kararların erken alınmamış olmasını eleştirdi, Bilim Kurulu’nun kurulmasını ve sağlık teşkilatını övdü.
Prof. Hotamışlıgil’e göre Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın virüsle mücadelede “güven veren, açık, soğukkanlı, vicdan sahibi, sorumluk sahibi” kişilik olarak virüsle mücadelede liderlik yapmakta olması da Türkiye’nin bir avantajı…
Evet, Sayın Bakan Koca, politik propaganda ve politik eleştiri sokuşturan konuşmalar yapsaydı bu güveni verebilir miydi?
Bu güveni vicdanlı tavrıyla ve bilim üslubuyla kazandı.
Bilim Kurulu üyeleri de aynen böyle, eksikleri söylemekten de çekinmiyorlar, güven veriyorlar.
İkinci Bilim Kurulu “halk sağlığı” konusunda olacak; bir bakıma sağlık sosyolojisi…
Ama sadece salgın dönemlerinde mi bilim ve kurullar lazım?
BAĞIMSIZ KURULLAR, KURUMLAR
Çağımızda sorunlar fevkalade karmaşık olduğu için, devlet yönetimlerinde bilim, uzmanlık, liyakat tarihteki her çağdan daha elzem!
En başta yargı bağımsızlığı…
Üniversite özerkliği, akademik özgürlükler…
Siyasi tercih niteliğinde olmayan, partiler üstü veya siyaset üstü nitelikte olan sorunlarda uzman kurullar, bağımsız denetleme ve düzenleme kurulları…
Bunlar çağımızda istikrarlı ve kurumsal devlet yönetimi için artık olmazsa olmazdır!
İktisatçı bilim insanları Finn Kydland ve Edward Prescott, siyasetçiler için seçimlerin ve siyasi tercihlerin birinci planda geldiğini, halbuki ülkelerin uzun vadeli ekonomik istikrarı için Merkez Bankaların bağımsız olması gerektiğini ortaya koydular. Bu sebeple Nobel kazandılar.
Biz bu konuların önemini yeterince kavramış değiliz maalesef!
BİLİM VE DEĞER
Çağımızda bilim bulutların üzerinde “ulvi ve menezzeh” değil, eleştiri, yeniden deneme, sınama, araştırma gibi objektif verilere ve zihni faaliyete bağlı, olmazsa olmaz bir bilgiler kaynağıdır.
Diğer yanda “ulvi ve münezzeh” değerler, inanışlar, ahlaki, estetik, insani kıymetler özgürlükler alanıdır. Bu konular hakkında bilim laboratuvarda formül yazamaz.
Bu ulvi değerlerden de mesela bir virüsle mücadele formülü çıkmaz.
İnsanoğlunun “bilim ve değer” sorunsalı…
Virüs sonrası dünyada bunlar çok konuşulacak.
İkisi de olmazsa olmaz, tek kanatla uçulamaz.