Tarih: 22.12.2019 03:36

Bilim Sanat Vakfı’ndan Şehir Üniversitesi Hakkında Açıklama

Facebook Twitter Linked-in

Bilim Sanat Vakfı tarafından yapılan açıklama:

İstanbul Şehir Üniversitesi önce gelirlerine haciz konularak işleyemez hale getirilmiş, ardından 19.12.2019 tarihinde hami üniversiteye devredilmiştir. Bu süreçte üniversitenin öğrencileri, öğretim elemanları, çalışanları, mezunları ve velileri mağdur edilmiş, paydaşları, bağışçıları ve mensuplarının hakları ihlal edilmiştir.

2008 tarihinde kurulan ve 2010 yılında açılışı yapılan İstanbul Şehir Üniversitesi, 90 ülkeden sayıları 7000’i aşan öğrencileri, 750 akademisyen ve çalışanı, paydaşları ve mensuplarıyla birlikte uluslararası ölçekte kalitesini kanıtlamış Türkiye’nin başarılı bir eğitim ve araştırma kurumudur.

40 yıldır kesintisiz olarak faaliyetlerini sürdüren kurucu Bilim ve Sanat Vakfı, 100 bine yakın insanımıza ücretsiz seminerler veren, nitelikli araştırma ve yayınlara öncülük eden, 250 bin ciltlik kütüphanesi sürekli açık bulunan, vizyonu ve misyonuyla örneklik oluşturan, kamu yararı niteliğini haiz köklü bir sivil toplum kuruluşudur.

İstanbul Şehir Üniversitesi’ne yöneltilen ‘Dragos kampüs arazisinin devir ve tahsisinde usulsüzlük yapıldığı’ ve ‘üniversitenin kötü yönetildiği’ ithamları haksız, temelsiz ve maksatlıdır. Üniversite, karşılaştığı bütün ekonomik zorluklara, hukukî ve siyasî engellere rağmen kamuoyuna ilan ettiği etik ilkelerden asla taviz vermeksizin kuruluşundan bugüne kadar dürüstlük, şeffaflık ve başarıyla yönetilmiştir. YÖK ve kalite değerlendirme kurul raporları, öğrencilerin ve mezunların başarıları bunu her defasında teyit etmiştir. Üniversite, yaşanan mağduriyetin giderilmesi ve uygun çözümlerin bulunması için ilgili kurumlar nezdinde büyük bir çaba sarf etmiş, tüm paydaşlarını ve kamuoyunu sürekli bilgilendirmiştir. Vakfımız da sorunun çözümü için Cumhurbaşkanlığı’ndan randevu talep etmiş, taraflar ve STK’larla görüşmüş, fakat bütün iyi niyetli girişimlerimiz ne yazık ki karşılıksız kalmıştır.

Hiçbir ticarî amaç gütmeyen ve tamamen kamu yararı için çalışan İstanbul Şehir Üniversitesi, maddî ve manevî varlıklarıyla birlikte milletin emanetidir, bir vakıf malıdır. Vakıf mallarına haksız bir şekilde el konulması ve hizmetlerinin aksatılmasıyla ilgili bütün sorumluluk, bu kararları alan ve uygulayan irade sahiplerine aittir.

Hiç şüphesiz özgün bir üniversite fikri ve ruhu olmaksızın sırf arazi ve bina ile üniversite kurulamayacağı gibi, maddî varlıklarına el konularak da ortadan kaldırılamaz. Gerçek bir üniversite kimliğini ve değerini, sadece güç sahiplerinin ihsanı, ikramı ve hoşgörüsü gibi yardımcı unsurlardan değil, paydaşlarının niyet, imkân, yetenek ve gayretlerini birleştirerek iyiyi, doğruyu, güzeli arama çabasından, örgütlenme, üretme ve paylaşma gücünden kazanır. Geleceğin üniversiteleri tek tip yapı, içerik ve vizyonla sınırlı, ticarî ve politik iradelerin emrine amade, statik ve verimsiz kurumlar değil; yerel ve evrensel dengesini kurabilmiş, merak ve anlayış sahibi, insan onuruna, hukukun üstünlüğüne, evrensel değerlere saygılı, özgür, özerk, çoğulcu, rekabetçi ve üretken kurumlar olacaktır. İstanbul Şehir Üniversitesi, çok kısa bir sürede bu fikir ve ruhun hayata geçirilmesi doğrultusunda önemli bir mesafe katetmiş ve özgün bir çaba olarak Türk yükseköğretim tarihindeki yerini şimdiden almıştır.

İnsaf, vicdan ve sağduyunun terk edildiği bu zorlu süreçte vakarlı bir duruş sergileyen İstanbul Şehir Üniversitesi’nin öğrencileri, öğretim elemanları, yöneticileri ve çalışanları ile mütevazı bağışları, destekleri, mesajları ve dualarıyla katkıda bulunan herkese teşekkür ediyoruz. Bu günler gelip geçtiğinde kardeşlerimizle, komşularımızla, dostlarımızla, çocuklarımızla birbirimizin yüzüne bakacağız. O gün alnımızın açık, yüzümüzün ak olması her türlü maddî kazanımın ve çıkarın üstündedir. Hakkın ve adaletin yerini bulacağına inanıyor, yaşanan mağduriyeti kamu vicdanına ve mülkün asıl sahibine havale ediyoruz.

Kamuoyuna önemle ve saygıyla duyurulur.

Kaynak: Ajanslar

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —