Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Beyler kendimize gelelim!

Mehmet Ali Tekin´in Gerçek Hayat Dergisinde 17 Haziran 2019 tarihinde yayımlanan yazısı...

Beyler kendimize gelelim!

İstanbul ve Türkiye, elimizden kayıp gitmek üzere?
Gerçi son mahalli seçimlerde, AK Parti´nin oy kaybı yok?
2014 Mahalli seçimleri ile 2019 mahalli seçimlerindeki AK Parti oylarına bakalım.
2014 yılında AK Parti yüzde 43.4, MHP yüzde 17.6 oy almışlar
Cumhur ittifakı olarak girilen son mahalli seçimlerde, AK Parti yüzde 44.3, MHP yüzde 7.3 (+ İyi Parti yüzde 7.4) oy almış.
İstanbul´da ve birçok büyük şehirlerdeki AK Parti´nin ezici hâkimiyeti sona erdi gibi gözüküyor?
Elbette bunda ittifakların etkisi büyük.
AK Parti´nin Türkiye geneline ve İstanbul´a yaptığı bunca hizmete rağmen, neden bu duruma gelindi?

Belediyelerde ve Bakanlıklarda, yetkili mevkilerde bulunanların çoğunda?
Alabildiğine bir kibirlenme var. Kibirlenen insanlar, makam ve mevki hırsına yenilir ve halka hizmet edemezler?
Pek çok belediye başkanına, vatandaş olarak ulaşmanız mümkün değil?
Özellikle son on yılda?
Sekreterler ve özel kalem müdürlerinin duvarlarını aşmak imkansız?

İstanbul´un yönetimine talip olan İmamoğlu ve CHP´ye gelelim?

?Kendisi himmete muhtaç dede, kaldı ki gayrıya himmet ede´ misali?
Ne diyor İmamoğlu ?Her şey çok güzel olacak(!)´
Madem şehirler CHP´nin eline geçtiğinde her şey güzel olacaktı da susuzluktan kıvranan İzmir´in su sıkıntısını neden çözemiyorsunuz?

CHP´nin elinde olduğu dönemde (1989-1994) İstanbul´da gördüğümüz gibi CHP´nin elindeki İzmir´de sular kesik ve tankerlerle su taşınıyor!

Tıpkı CHP´nin elinde olduğunda Haliç´in b.. koktuğu gibi Her gittiğimde İzmir körfezinin b.. koktuğuna herkes gibi şahit olmaktayım.

İmamoğlu, madem çok mahir birisi, bir el atıver de elinizdeki İzmir b..k´tan kurtulsun.

Senelerdir iliğini emdiğiniz İzmirliler himmetinizden yararlansın?
Merheminiz olsa kelinize sürersiniz amma nerede o merhem? Kim kaybetmiş ki siz bulasınız?

Gelelim biz gene kendimize?
Evet! Kendimize gelelim diyorum?

Kibirlilikten sıyrılalım?
Aslımıza dönelim?
Yani?
Peygamberimizin, Hulefa-i Raşidin´in tavsiyelerine uyalım?
?Zulüm 1453´te başladı´ diyenlere benzemeyelim.

İstanbul´a 1453´te adaleti getiren dedemizin ahlakına dönelim?
Ne diyor İmamoğlu ve taraftarları: Zulüm 1453´te başladı?

Peki, tarih ne diyor?
?Latin külâhı görmektense, Türk sarığını yeğlerim.?

Bizanslı Grandük Notoras´a bunu söylettiren neydi?
Osmanlı Beyliği kurulduktan sonra, 150 yıldır fethettiği bölgelerdeki halkın dinine karışmamış olması ve ibadet özgürlüğü vermesiydi.

Oysa Balkanlar´da Ortodoks bölgeleri ele geçiren Venedik ve Macarlar ise Katolikliği de yanlarında getirmişlerdi. Bu yüzden Balkanlar´daki Ortodokslar Osmanlı yönetimini, Katolik Macar ve Venedikliler´e tercih etmişlerdi.

FATİH SULTAN MEHMET VE MİMAR İSPİLANTİ EFENDİ

Fatih, İstanbul´u fethettikten sonra mimarlığı İspilanti adındaki Rum´a verilen bir cami yaptırıyordu. Mimar İspilanti, inşaat esnasında; caminin mermer sütunlarından bazılarını, Fatih´in istemediği şekilde keser. Bunu duyan Fatih çok öfkelenir. Hiç kimseye danışmadan, İspilanti Efendi´nin elini kestirir.

Mimar İspilanti Efendi, haksızlığa uğradığını belirterek, zamanın İstanbul Kadısı Sarı Hızır Çelebi´ye başvurur. Hâdiseyi tahkik eden Kadı Hızır Çelebi, Padişah´ı mahkemeye çağırttırır. Fatih Sultan Mehmet bu çağrı üzerine mahkemeye gelir. İspilanti Efendi ?Davacı´ makamında ayakta durmaktadır. Fatih ?Maznun´ minderine, bağdaş kurarak oturmak ister. Kadı Hızır Çelebi kükrer:

?Begüm, hasmınla mürafaai şer olunacaksın (Beyim, davacı ile yüzleştirileceksin) ayağa kalk!?
Padişah ayağa kalkar ve İspilanti Efendi ile yüzleştirilir. İspilanti Efendi şikâyetçidir. Padişah da O´nun elini kestirdiğini kabul eder. Şahitler de dinlendikten sonra?

Kadı Hızır Efendi kararı açıklar: Kısasa kısas? Yani Padişahın elinin kesilmesine hükmeder.

Orada bulunanlar, bu karar karşısında hayretten dona kalmışlardır. Padişah karara itiraz etmemiş, boynunu büküp kabul etmiştir. Olanları sessizce ve hayretler içerisinde izleyen İspilanti Efendi; korku ile karışık bir sevinç içerisinde, yere diz çökmüş bir vaziyette ağlıyor ve ?Davamdan vazgeçtim. Bu adalet karşısında ben de Müslüman oluyorum; Padişahın eli kesilmesin? diyordu.

Bunun üzerine karar değiştirilir ve diyet ödenmesine hükmedilir. Padişah İspilanti Efendi´ye iyi bir ev verir. Ailesinin geçimini üstlenecek ve masrafları kesesinden ödeyecektir.

Mahkeme sona ermiş, şahitler ve dinleyiciler çıktıktan sonra; Padişah ve Kadı Hızır Efendi yalnız kalmışlardır.

Fatih hazretleri Kadı´ya: ?Bak a Hızır Çelebi, bu padişahtır deyu şer-i şerife mugayir bir hüküm verseydin, şu kılıçla başını keserdim.?

Kadı Sarı Hızır Çelebi hazretleri ise minderini kaldırır ve altından eline aldığı demir topuzu göstererek: ?Siz de padişahlığınıza mağruren hükmü tanımasaydınız, billahi bu topuzla başını ezerdim.?

 



Anahtar Kelimeler: Beyler kendimize gelelim

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER