Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron´un öncülüğünde Berlin´de düzenlenen zirveye Bosna-Hersek, Kosova, Arnavutluk, Kuzey Makedonya, Karadağ ve Sırbistan ile AB üyeleri Hırvatistan ve Slovenya liderleri davet edildi. Zirveye AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini de katılıyor.
Resmi olarak zirvenin konusu Batı Balkan ülkeleriyle AB arasında işbirliği olarak açıklansa da, asıl konunun Avrupa´nın güneydoğu kanadında büyük güçlerin nüfuz için verdiği jeostratejik mücadele olduğu biliniyor.
Avrupalı diplomatlar Bosna-Hersek´te üç halk grubunun hükümet kurma çabalarının sonuç vermemesi, Sırbistan´da Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic´e yönelik protestolar ve Arnavutluk´ta yükselen milliyetçiliğe işaret ederek Balkanlar´da durumun kötüleştiği uyarısında bulunuyor.
Rusya, Türkiye ve Çin´in nüfuzu
Başta Çin ve Rusya olmak üzere Türkiye, Suudi Arabistan gibi ülkelerin Balkanlar´ın batısında artan nüfuzu ve bu nüfuzu daha da artırma çabaları Avrupa ülkelerini endişelendiriyor. Özellikle güneydoğu Avrupa ülkelerinde önemli yatırımlar yapan Çin, liman ve maden işletmeleri ile köprü, demiryolu yapımı gibi altyapı projeleri yoluyla ekonomik nüfuzunun yanı sıra siyasi ağırlığını da artırmaya çalışıyor.
AB´ye üyelik sürecinin sürekli ertelenmesi, küçük Balkan ülkelerini bekleme odasında kalmaktansa yeni ortaklıklar kurmaya itiyor. Bölgede AB´ye alternatif aktörler olarak Çin´in yanı sıra Rusya ve Türkiye öne çıkıyor. Moskova´nın bölgedeki en önemli hedeflerinden biri bölge ülkelerinin NATO üyeliklerini engellemek. Moskova bu hedef doğrultusunda Sırbistan, Makedonya, Bosna ve Karadağ´da milliyetçiler ve aşırı sağcıları destekliyor.