Tarih: 06.01.2022 11:36

Beijing 2022 bir Soykırım Olimpiyatıdır.

Facebook Twitter Linked-in

Dünya Uygur Kurultayı Vakfı, Doğu Türkistan Araştırmaları Vakfı ve Uygur Akademisi Vakfı gibi sivil toplum kuruluşları, dünyanın pek çok yerinde düzenlenmekte olan Beijing 2022 Kış Olimpiyat Oyunlarını protesto ve boykot çağrısını Türkiye’de gerçekleştirdi.

 

Konu ile ilgili basın açıklamasının tam metni:

Beijing 2022 bir Soykırım Olimpiyatıdır. Türkiye Cumhuriyeti devletinden bu olimpiyatlara diplomatik boykot uygulamasını talep ediyoruz. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesinin en alt düzeyde temsilci göndermesini, sporcuların mümkün ise kendi inisiyatifleri ile boykot etmelerini, medya kuruluşlarının Çin’in propaganda aracına dönüşmemesini, Beijing 2022 Kış Olimpiyatlarıyla ilgili yayınları minimuma indirmelerini veya hiç yayınlamamalarını ve Türk halkının da bu soykırım olimpiyat oyunlarını seyretmeyerek, sosyal medyalarda paylaşmayarak en düşük düzeyde bile olsa tepkilerini göstermesini istiyoruz.

 

Dünya Uygur Kurultayı Vakfı, Doğu Türkistan Araştırmaları Vakfı ve Uygur Akademisi Vakfı gibi sivil toplum kuruluşları olarak bugün, dünyanın pek çok yerinde düzenlenmekte olan Beijing 2022 Kış Olimpiyat Oyunlarını protesto ve boykot çağrısının Türkiye etkinliğini gerçekleştirmiş bulunmaktayız. Beijing 2022 bir Soykırım Olimpiyatıdır. Türkiye Cumhuriyeti devletinden bu olimpiyatlara diplomatik boykot uygulamasını talep ediyoruz. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesinin en alt düzeyde temsilci göndermesini, sporcuların mümkün ise kendi inisiyatifleri ile boykot etmelerini, medya kuruluşlarının Çin’in propaganda aracına dönüşmemesini, Beijing 2022 Kış Olimpiyatlarıyla ilgili yayınları minimuma indirmelerini veya hiç yayınlamamalarını ve Türk halkının da bu soykırım olimpiyat oyunlarını seyretmeyerek, sosyal medyalarda paylaşmayarak en düşük düzeyde bile olsa tepkilerini göstermesini istiyoruz.

 

Çin’in 2016 yılından beri Doğu Türkistan’da toplama kampları (sözde mesleki eğitim merkezleri)inşa ederek 3 ile 5 milyon arasında Uygur, Kazak ve diğer Müslüman Türk halkını  kapatarak, devletin en üst yetkili organı ÇKP ve onun başındaki Xijinping (Şicinping) tarafından bizzat verilen talimatlar doğrultusunda planlı ve sistematik olarak soykırım politikası uygulanmakta olduğu, uluslararası basın kuruluşları, araştırmacıların raporları, sızdırılan çok gizli ibareli belgeler, tanıklar, kamplarda bizzat işkence gören ve zorla çalıştırılan mağdurların beyanları, işkencelere bizzat şahit olan polis ifadesi doğrultusunda ayyuka çıkmıştır. Lakin Çin katiyen kabul etmemiş, uluslararası kuruluşlar ve bağımsız gözlemcilerin Doğu Türkistan’da serbestçe gözlem ve araştırma yapma taleplerini sürekli reddetmiştir. Çin, terörizm ve aşırıcılıkla mücadele kisvesi altında dünya kamuoyunu kandırarak gerçekte milyonlarca Müslüman Türkü kamplara kapatıp soykırım yapmıştır ve yapmaktadır.  

 

Bu durumu bağımsız olarak araştırmak ve Çin’in yapmakta olduğunun yetkili taraflarca mahiyetinin belirlenmesi ve açıklığa kavuşturulması amacıyla Haziran 2019’da Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Sn. Dolkun İsa’nın talebi ve ünlü yargıç Sör. Geoffrey Nice’in kabul etmesiyle 3 Eylül’de Londra’da bağımsız Uygur Mahkemesi kurulmuştur. 15 aydan fazla süren yargılama sürecinde 10 bin sayfadan fazla belge taranmış, 500’den fazla tanığın veya mağdurun ifadeleri alınmış, 40 civarında araştırmacının raporları incelenmiştir. Haziran 2021, Eylül 2021 ve Kasım 2021 tarihlerinde yapılan duruşmalarda 80’den fazla tanık ve araştırmacı mahkeme salonunda veya canlı online olarak dinlenmiş olup 9 Aralık 2021 tarihinde mahkemenin kararı açıklanmıştır. Mahkeme Çin’in, Doğu Türkistan (Xinjiang)’da uygulamakta olduğu politikalarının “SOYKIRIM” ve “İNSANLIĞA KARŞI SUÇ” teşkil ettiğine hükmetmiştir.

 

Hal böyle iken barış, dostluk, kardeşlik, sevgi saygı gibi değerleri barındırdığı iddia edilen olimpiyatların, bunların hepsine birden aykırı davranan, soykırım suçu işlemekte olduğu açıkça belgelenen, insan hakları, hukukun üstünlüğü, adalet, eşitlik ve hakkaniyet gibi evrensel değerlerden uzak, totaliter rejimle yönetilen Çin gibi bir ülkede yapılacak olması olimpiyat tarihinin tıpkı 1936 Berlin olimpiyatları gibi kara bir lekesi olacak kalacaktır. Beijing 2022 Kış Olimpiyat Oyunlarına katılan politikacılar, diplomatlar, bürokratlar, seyirciler ve sporcular Çin’in işlemekte olduğu soykırım suçuna ortak olmuş olacaklardır. Eğer evrensel insan hakları değerlerinden yana, vicdan ve merhamet sahibi isek en ufak bir adalet duygumuz var ise, Çin’in yapmakta olduğu insanlık dışı uygulamalara dur demeliyiz. Doğu Türkistan halkının kendi vatanında özgürce yaşama hakkı olmalıdır. Bunun yapılabilmesi ancak işgalin son bulması ile mümkün olacaktır. Doğu Türkistan halkı ve vatanı uluslararası korunmaya muhtaç iken, sanki Çin’in yapmakta olduğu soykırım politikasını tasvip ediyormuşçasına bu soykırım Olimpiyatlarına koşmak hiçbir ahlaki değer ile bağdaşmamaktadır.

 

Türk ve Müslüman olan Doğu Türkistanlılara yapılan soykırıma dur demek ilk önce bizim vazifemiz değil de kimin vazifesidir? Yapılan zulmü görmezden, işitmezden, duymazdan gelerek nereye kadar devam edebiliriz? Batıda bir camiye yumurta atılırsa ya da Kuran’a saygısızlık yapılırsa veya başörtüsüne dokunulursa (elbette hiçbirini tasvip etmiyoruz) İslamifobi hortladı diyerek aslan kesilen Müslüman ve Türk politikacılar Çin’in binlerce camiyi yıkmasına, başörtülerinin tamamen yasaklanmasına, rutin dini ibadetlerin dahi aşırılık belirtisi olarak kabul edilip hapse atılmasına, Kuran-i Kerim başta dini kitapların toplatılması hatta yakılmasına, Müslüman kadınlarımızın ırzlarına geçilmesine ve gavur Çinli erkeklerle mecburi evlendirilmelerine, zorunlu kürtaj ile milyonlarca masumun öldürülmesine, çocukları Çinli olarak yetiştirme kamplarına kapatmasına neden ses çıkartmıyorlar? Kadın erkek, genç yaşlı, ulema, aydın, sanatçı, tüccar, çiftçi, iş insanı ayırt etmeksizin sudan bahaneler uydurularak hapsedilmelerine ve öldürülmelerine neden ses çıkarmıyoruz? Her ne kadar komplo teorileri kurarak batılı ülkelerin Çin’in Doğu Türkistan’daki sistematik soykırım politikalarını eleştirmelerine, parlamento veya hükümetleri tarafından soykırım kararları alarak yaptırım uygulamalarına ve Beijing 2022’ye diplomatik boykot uygulamalarına mesafeli dursak da en azından onlar bir şeyler yapıyor.

 

Şunu belirtmek gerekir ki haksızlık yapanın, başka bir haksızlığa haksızlıktır demesi onun doğru söylemediği anlamına gelmez. Biz neden aşırı suskun kalıyoruz? Kadim tarihten beri Çinliden Türk’e ne iyilik gelmişti ki bundan sonrası için endişe edelim. Çin’in çok çekindiği bir gerçek var o da Türk devletinin ve halkının sesinin yükselmesidir.  Suskunluğa son verelim vicdan ve adalet duygularımızla hareket edelim ve zulme karşı sesimizi yükseltelim!

 

BEİJİNG 2022 SOYKIRIM OLİMPİYATIDIR! SOYKIRIM OLİMPİYATINA HAYIR!

 

BEİJİNG 2022 SOYKIRIM OLİMPİYATLARINA TÜRKİYE DİPLOMATİK BOYKOT UYGULANSIN!

 

BU SOYKIRIM OLİMPİYATI DÜNYA ÇAPINDA BOYKOT EDİLSİN!

 

ÇİN, DOĞU TÜRKİSTANDA SOYKIRIMI DURDUR!

TOPLAMA KAMPLARINI KAPAT!

 

KAMPLARDAKİ MİLYONLARCA MASUMU SERBEST BIRAK!

 

KÖLE İŞÇİLİĞE SON VER!

 

TEK ÇÖZÜM İŞGALE SON VER!

 

DÜNYA UYGUR KURULTAYI VAKFI                                                           

DOĞU TÜRKİSTAN  ARAŞTIRMALARI VAKFI                                                                                             

UYGUR AKADEMİSİ VAKFI




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —