Tarih: 04.06.2022 20:39

Bebek, uyar mı Menemen’e…

Facebook Twitter Linked-in

Çok acılar çekmiş bir millet olduğumuzdan mı,

Doğrusu, her normal dışı olay aklımızı başımızdan alabilmekte.

Hemen provokasyonu anımsatabilmekte.

Zira bu topraklar yalan, iftira, düzmece eylemlerden çok çektiği için.

Son olaylarla yine mi deyip savrulduk.

Düşünsenize toplumu ve hükümeti deprem etkisi ile sarsmış üstelik Ramazan ayında yaşanan Fadime Şahin provokasyonunu.

Küçük bir para teklifi ile bile provokatif eylemlerde bulunabilecek kişiler çıkabilmekte.

Nitekim meczup yaratılışlı iki şahsın Bebek sahilindeki çirkin davranışları hemen mültecilerle ilişkilendirildi.

Bu konu zaten yüreğimizi yaralayan toplumsal bir dinamit.

Bir kıvılcıma bakmakta.

Kitleler ayaklanmaya hazır.

Allah korusun olabilecekleri tahmin etmek hiç zor değil.

İçerideki ve dışarıdaki ülke düşmanlarını sevindirecek Türk-Suriyeli çatışması, izleri asırlarca silinemeyecek bir felakete dönüşebilir.

Kurmaca tahriklerle bu ülke az çekmedi.

Ne Menemen Hadisesi unutuldu,

Ne de 6-7 Eylül olayları.

Ne Madımak Oteli,

Ne de Gezi kalkışması.

Minik bir kibrit alevi, toplumun bütün değerlerini yakıp kül edebilmekte.

Manipülatif eylemlerle, öfke; dağları delebilmekte.

Toplumsal ruh sağlığımız için 31 Mayıs olaylarının kurgu değil de, tesadüf olduğuna inanalım.

Lakin her an tedbiri, aklıselimi elden bırakmayalım.

Yaklaşan seçimlerden evvelki sarsıntılarda, olabilecek bütün provokelerde uyanık olup toplumu korunaklı hale getirelim.

Seçim kazanma uğruna, ülkeyi feda edebilecek hain tuzaklara karşı koyabilecek güçte olalım.

Böyle kötü görüntülerin aslında asla yayılmaması lazım.

Kriminal masa şeflerinin olayları kendi aralarında çözümleyip, toplumun infial göstereceği görüntüleri asla paylaşmaması gerekmekte.

Mesela aylar önce anne baba cinayeti işleyen birkaç genç olayı yaşandı.

Polis, çok duyarlı davranıp feci görüntüleri paylaşmadı.

Böylece kötülüğün yaygınlaşmasını önledi.

Aileleri ile sorunlu olan gençlere ilham verebilecek bu kem haberlerin peçelenmesi toplumun yararına.

Yaklaşık çeyrek yüzyıl önce Batmanlı kızların intihar haberleri gün geçmeden gazetelerde, televizyonlarda uzun uzun yer alırdı.

Bu haberler, hüzünlü tabloyu daha da ağırlaştırmış,

Birbirlerinden haberdar olan genç kızlar, acıları içselleştirmiş,

”sanki benim derdim sizden az mı” deyip onlarca kızımız ölümü seçmişti.

Toplumu tehlikelerden korumak, hepimizin görevi.

Ateşe barut değil, su taşımalıyız.

Güzel vatanımızda herkes birbirine daha hoşgörülü, daha nazik, daha sevgi dolu baksa, umarım bu karmaşalar bizleri esir almaz.

Elbet hepimizin belli bir dünya görüşü bulunmakta.

Fakat toplumsal uzlaşma için bariyerleri yükseltmeyi, duvarları kalınlaştırmayı bırakmalıyız.

Birkaç meczup bu güzel ülkeyi karıştırmak isteyebilir.

İnadına itidali, iyiliği yeşil tutmalıyız.

O zaman şarkı söyleyen bir kuş, o yeşil dalı mekân tutacaktır.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —