Bazen “Kem söz sahibine aittir” deyip geçmek en doğrusu…

Fehmi Koru, toplumsal planda, farklı konumda bulunan birçok kişinin, muhatabına yönelik serfedegeldiği çirkin, kötü, kaba ve argo kelimelerin aslında kullanılmaması gerektiğinin altını çiziyor.

Bazen “Kem söz sahibine aittir” deyip geçmek en doğrusu…

Ne kadar kızarsam kızayım ağzımdan ‘küfür’ kapsamı içerisine girecek bir sözcük çıkmaz. Küfürbazların kolaylıkla kullandığı küfürlerin çoğunu bilmem de. Yalnız küfürleri de değil, kaba saba söz ve deyimler hakkında da fazla malumatım yoktur. Birinden öyle bir ifade duysam veya okusam, en fazla yapabileceğim, Hulki Aktunç’un ‘Büyük Argo Sözlüğü’ne başvurmaktır.

Sedef Kabaş’ın bir televizyon programında kullandığı, kendisinin ‘atalar sözü’ olduğunu söylediği, içinde ‘eşek’ sözcüğü geçen benzetmeden de ilk kez haberdar oldum.

Cahilliğime verin.

‘Eşek’ bizde nedense benim kendisine yakıştığını hiç düşünmediğim anlamlara mal edilir. Oysa her bakımdan sevimli bir mahluktur. Kimseye bir zararı dokunmaz, buna karşılık meşakkatlere tahammüllüdür.

Soldaki Cumhuriyetçi.. Sağdaki Demokrat..

Soldaki Demokrat.. Sağdaki Cumhuriyetçi..

Yanlış mı hatırlıyorum diye Google’a danıştım; doğru biliyormuşum: ABD’de her seçimde birbirine rakip olan ve genellikle birinden birinin sandıktan galip çıktığı iki parti, Cumhuriyetçi Parti (Republican Party) ile Demokrat Parti (Democratic Party), iki sevimli mahluk ile resmedilir.

Donald Trump’ın Cumhuriyetçi Partisi ‘fil’ ile…

Joe Biden’in Demokrat Partisi ise ‘eşek’ ile…

Nerede ABD bayrağını hatırlatan renkler ve yıldızlar eşliğinde fil ve eşeği gazete sayfaları ve televizyon ekranlarında yan yana görürseniz, o iki partinin kast edildiğini anlarsınız.   

Ağzından kimse için hoş olmayan sözcükler çıkmayan ben, hoşuma gitmeyen sözcüklere muhatap olmadım mı, olmuyor muyum?

Sosyal medyayı takip edenler olduğumu söylüyorlar.

Halen bir gazetede yazan bir meslektaş, son bir araya gelişimizde, bana, saldırılara nasıl tahammül ettiğimi sormuştu da şaşırmıştım.

Tahammül etmem gerekmiyor, çünkü onlardan haberdar olmuyorum.

Bizde böyle durumlarda çok işe yarıyan bir özdeyiş var: “Kem söz sahibine ait” denilir. 

Hakaretlerin uçuştuğu bir ortamda, nezaketi elinden bırakmamaya çalışan birinin, ağzı bozuk muhatabına, “Benim için ne düşünüyor ve ne diyorsan senin için ondan bir misli” gibi bir cevap verdiğini işitmiştim.

Hoşuma gitmişti.

Sezen Aksu bu alanda herkese dersler veriyor.

Kaç gündür saldırılara muhatap Sezen Aksu. Ağzından çıkanın altın değerinde olması beklenecek kişiler dahil önemsenecek ne kadar insan varsa, ağız dolusu hakaretleri onun üzerine boca ediyorlar. Sosyal medya o hakaretleri daha da köpürtüyorsa şaşırmam. 

Söyledikleri ve yaptıklarıyla hep övülmeye alışmış bir sanatçı o; övgüleri hak edecek bir birikimi de var. Herhalde saldırılardan o da hoşlanmıyor, söylenenler ve yazılanlara elbette kızıyordur.

Ancak hislerini kendisine saklıyor. 

Bakın kopartılan gürültüye ‘cevap’ teşkil etmesini umarak kendi internet sitesinde ne yazmış:

“Merhaba,

Öncelikle bireysel veya kurumsal olarak, ayrıca TV kanallarındaki açık oturumlarda, sağduyulu açıklamalarıyla farklı açılardan ele alıp konunun anlaşılmasına çalışan, destek mesajları veren, arayan soran, tanıdığım tanımadığım tüm dostlarıma teşekkür ederim.

Malumunuz olduğu üzere konu ben değilim, konu memleket.
Kendimi bildim bileli çeşitli insanlık hallerini gözlemliyor ve söze döküyorum biliyorsunuz.

Mesela 2010’da şu şarkıyı yazmışım:

HOP DEDİK

O ne dedi? Bu ne dedi? Kim ne dedi?
Harcanan hayatlar bunlar
Vermişler ateşe yedi düveli
Hababam kaynıyo’ kazanlar

Hadi buyurun, biz gönüllüyüz
İple çekiyoruz vaktimizi
Kim en günahsızsa gelsin
Gelsin ilk o vursun bizi

Dizilmişler bi’ de dizi dizi
Hiçbirinde yok tek bi’ yara izi
Ateşe de yürürüz evelallah
Aşk yaksın yakacaksa bizi

Hadi siz düşünün, top bizde
Mangal gibi yürek çok bizde
Alavere dalavere yok bizde
‘Yok’ dedik, ‘Yok’ dedik

Kırılıp dökülüyoruz lakin
Direniyoruz sakin sakin
E siz de dilinize biraz hâkim
‘Hop’ dedik, ‘Hop’ dedik

Ya seyirci ya yanansın
Ortası yok, sınanansın
Ya emniyet şeridinde
Ya uçurtmaya uyansın

Aşağıdakini de dün gece (21 Ocak 2022) yazdım.

AVCI

Sen beni üzemezsin
Zaten çok üzgünüm
Nereye baksam acı
Nereye baksam acı
Ben avım sen avcı
Vur bakalım….

Sen beni sezemezsin
Dilimi ezemezsin
Nereye baksam acı
Nereye baksam acı
Kim yolcu kim hancı
Dur bakalım…

Beni öldüremezsin
Sesim, sazım, sözüm var benim
Ben derken ben herkesim

Sonuç olarak 47 yıldır yazıyorum…. Yazmaya da devam edeceğim.

Sezen” 

Ağır mı? Hayır.

Saldırılara aynı dilden mi cevap vermiş? Yine hayır.

Hoşa gitmeyecek, kendisine saldıranların hakaret kabul edeceği tek bir sözcük, hatta dolaylı o anlama gelecek bir şey bile yok yazdıklarında.

Efendice.

Keşke herkes bu olgunluktan ders alsa.

Bu yaştan sonra argo lâflar öğrenmek istemem.