Yokluğu çok şey ifade etmeyen şeylerin varlığı da pek bir şey ifade etmiyordur. Ama varlığı pek bir şey ifade etmeyen şeylerin yokluğu çok şey ifade ediyor olabilir. İnsan çoğu kez hazır bulduklarının değerini idrak etmez. Oysa bir şeyin değeri, varlığıyla değil, yokluğuyla çok daha iyi anlaşılabilir.
Sözü bayrama getirmeye çalışıyorum.
Bayramların değeri belki en fazla bayramsızlıkta hissedilir. Hayatınız olağan rutininde, bütün güzellikler yerli yerince çevrenizde akıp gidiyorsa bayram yapsak da olur, yapmasak da diye düşünebilirsiniz.
Siz hiç bayramsız kaldınız mı?
Peki öyle midir gerçekten?
Siz hiç bayramsız kaldınız mı? Bayramsızlığı tattınız mı?
Siz hiç gurbette bayram yaşadınız mı? Gurbet ve bayram.. Ne kadar tezat iki kelime. Bayram esasen gurbetsizlik, sılasızlıkya da anti gurbet, anti-sıla demektir..
Boşuna Karacaoğlan yüzyıllar önce yazdığı "bir yiğit gurbete gitse" şiiriyle yüreğimizi bam telinden, sıla sızısını en derinden yakalamamış..
Bir yiğit gurbete gitse
Gör başına neler gelir
Garip sılayı andıkça
Yaş, gözüne dolar gelir
Bağrıma basarım taşlar
Akıttım gözümden yaşlar
Yavrusun aldıran kuşlar
Yuvasına döner gelir"
Siz hiçbir bayram günü, gurbette Londra'da çalışmak zorunda kalıp akşama kadar karşılaştığınız bir tek kişiye bile "bayramınız kutlu olsun" diyemediğiniz ya da bir tek kişinin bile size "bayramınız mübarek olsun" diyemediği bir gün yaşadınız mı?
Sizin hiçbir bayram öncesi Amerika'da Türk çayı, simit ve sucuk bulabilmek için 200 km yol gitmişliğiniz oldu mu?
Ya da gurbette;
Allı turnam, bizim ele varırsan
Allı turnam, bizim ele varırsan
Şeker söyle, kaymak söyle, bal söyle
Ah gülüm gülüm, kırıldı kolum
Tutmuyor elim, turnalar hey" diye kendi kendinize içten içe özlemle yanarken ya da sevdiklerinizle, turnalar üzerinden bayramlaşırken, dilinize, sıla özleminize, aile hasretinize yabancı çevrenizdeki insanların size bayramsız bayramsız baktığı?
Hayat biraz böyledir, çok kolay elde edilenlerin, erişilebilir olanların, bol bulunanların değeri pek bilinmez.
Biteviye hep öyle olacağı sanılır..
Hava gibi su gibi, simit gibi, sevgi gibi..
Sizi sevenlerin ve sevdiklerinizin çepeçevre etrafınızı sardığı ortamların hep öyle var olacağını sanmanız gibi..
Çocukluk anılarınızın geçtiği, ilk gençlik yıllarınıza şahitlik eden, gönlünüze ilk sevda türküleri düştüğü yerleri kolaylıkla ziyaret edebilmenizin kıymetsizliği gibi..
Henüz acısını tatmadığınız, sevdiklerinizle geçirmekte olduğunuz nice bayramlar gibi..
Ama bütün bunlar, bir gün apansız bir insan başına gelmeye görsün..
İşte o zaman anlar insan, neredeyse sonsuzluk deryası kadar sahip olduğu onca nimetin, sevginin, varlığın değerini..
"Bayramsa, bayramınız mübarek olsun" ifadesindeki yokluğun, yoksunluğun, hüznün, özlemin, acının yansımasını..
Evet, bütün yaşama sevincimizi, bayram duygularımızı elimizden alıp götüren çok ağır günlerden geçiyoruz.
Gazze'de, Arakan'da, Doğu Türkistan'da yaşananlara gözlerimiz bakamaz hale geldiği, gönüllerimizin yorulduğu bir dönemde zaman zaman insanlığımızdan utanır hale geliyoruz. Ama unutmamak gerekir ki hayat bir iman ve cehttir.
İnsan kalabilmenin adı
Bayram ve bayramlaşmak yeryüzünü saran bütün kötülüklere rağmen, insan kalabilmenin diğer adıdır. Çünkü bayram hatırla/n/ma, arınma, paylaşma, barışma, kaynaşma gibi tüm insani ve evrensel değerleri bünyesinde barındırır.
Bakmayın öyle o atasözümüze.
"Deliye her gün bayram" sözü, herhalde bir akıllının işi olmasa gerek.
Çevresinde onca güzellikler varken, en sevdiklerinizle her durumda hemhalken, sevdiklerini ve sevildiklerini hatırlamak için yılın iki zamanını gözleyen, onu da üstün körü yapan insanlara acaba deliler nasıl bakıyorlardır ki?
Sevdikleriniz sağ ise, üstelik birlikte iseniz, çevrenizde el öpecekleriniz ve elinizi öpecekler varsa, sıradan bir ağız tadınız için 200 km gitmiyorsanız, kültür, sanat, edebiyat, gelenek ya da yemek adına her şey elinizi uzatacak kadar size yakınsa, varsın deli desinler, size değilse kimedir bayram?
Bayramsızlığın burukluğunu hiç hissetmeden, sevdiklerinizle, her günü bayram tadında, sağlık, sıhhat ve afiyet dolu günler diliyorum.
kudretbulbul@yahoo.com
Kaynak: star.com.tr