Tarih: 18.07.2018 15:26

Bayram değil, seyran değil; Trump´ın bu ?Erdoğan muhabbeti´niye?

Facebook Twitter Linked-in

18 Temmuz 2018 Çarşamba

Geçen hafta Bruksel´de tertip olunan NATO liderler toplantısında Amerikan Başkanı Trump´ın, Türkiye Başkanı Erdoğan için, Fransa Başkanı Macron´a,?I love him..´(Onu seviyorum..) dediği medyaya yansımıştı.

O NATO zirvesi, USA medyası tarafından hâlen de tartışılıyor.

Dün de, Trump´ın üye ülkelerin NATO harcamalarının artırılması konusunda liderlerle yaşadığı anlaşmazlıkCBS News´te ele alınmış ve söz konusu zirvede yer alan diyaloglar üzerinde durulup, Trump´ın NATO toplantısında ittifak liderlerini haşladığı ve ?Erdoğan dışında kimse vazifesini iyi yapmıyor..´ diye patladığı dünya medyasına yansımış.

Nitekim, Amerikan CBS televizyonundaki bir programda Ian Bremmer de, Trump´ın toplantıda liderlerden daha fazla harcama için taahhüt alamadığını , bunun üzerine, ?Erdoğan dışındaki hiç kimse işini düzgün yapmıyor.´ dediğini aktarmış.

***

İlginç bir durum.

Trump, gerçekten de kendi istek ve hedeflerine uygun hareket ettiğini düşündüğündenmi, Erdoğan´ı övmüştür? Yoksa, başta, Türkiye´nin kendi hava savunmasının NATO´da önemsenmediğini görüp, S-400 füzeleri almak için Rusya´yla varılan anlaşmadan vazgeçilmesi yolunda Amerikan Yönetimi  tarafından yapılan tehditvârî onca baskılara Erdoğan´ın aldırmayışı olmak üzere; Suriye´de de Türkiye´ye açık bir tehdit haline getirilecek şekilde YPG gibi -PKK uzantısı- terör örgütleriyle Amerika´nın işbirliği yapmasına Erdoğan Türkiyesi´nin açık bir rahatsızlık duyduğunu net olarak hissettirmesinin etkilerini gidermek için midir? Ya da, Erdoğan´ın daha sert kararlar alabileceği yolunda, Trump´a verilen raporlar üzerine mi, o böyle bir tavır sergilemiştir?

Ya da, bütün bunları hepsi birden mi etkili olmuştur, böyle değerlendirmede?

Çünkü, Türkiye hiçbir zaman, NATO bünyesi içindeyken, Erdoğan´lı yıllarında  olduğu kadar aykırı tavır ve kararlar almamış, NATO´yla ve Amerikan emperyalizmiyle böylesine dikleşmemişti.

***

Evet, 2. Dünya Savaşı´nın sonunda Stalin Rusyası´nın Türkiye´yi açık tehditleri üzerine, Türkiye de çaresizce Amerikan tarafına yatmak zorunda kalmış; sonra da NATO ittifakı içinde yer almıştı. NATO dünyasının müşkülleri söz konusu olduğunda, Türkiye´nin sırtını sıvazlanıp, ona ?NATO jandarması´ rolü veriliyordu.  Ama, kendi savunması söz konusu olunca, NATO yan çiziyordu. Bu yüzdendir ki, tarih boyunca kendisine en büyük tehdit kaynağı oluşturan Rusya gibi bir güç odağından bile S-400 gibi en stratejik silahlar almaya yönelmişti Türkiye...

Amerika, şimdi, S-400 füzeleri gibi, NATO envanterinde bulunmayan silahların, Türkiye´nin elinde olmasından rahatsız olup, bu satın alma işleminin ibtal edilmesi için hâlâ da baskı yaparken; bir taraftan da, S-400´lerden daha üstün olduğunu iddia ettiği silah sistemlerini vermek için Türkiye´yi müzakere masasına çağırmaktadır.

***

İşte böyle bir zaman diliminde Trump´tan Erdoğan´a övgüler gelmektedir.

Hani, ilkokul sıralarında okuduğumuz bir masal vardı.

Bir karga, ağzında bir dilim peynir, bir ağaç dalında durmaktadır.

Tilki aşağıdan seslenir: ?Ey karga cenapları, Tüylerin ne kadar parlak öyle. Sesin de tüylerin gibiyse? Sen bu ormanların en güzelisin demektir.´

Karga bu övgülerden mest, güzel sesini göstermek için ?Gaaaak..´ diye açınca ağzını , o peynir dilimi düşer.. Tilki kapar gider onu. Karganın ise, aptallığına yanmaktan başka çaresi kalmamıştır.

***

Şimdi Trump sergilediği en kaba-saba kurnazlıklarıyla, tam da o tilki konumundadır; ama Erdoğan da, -yarım asra yakın bir âşinalıkla iddia edebiliriz ki-, o karga konumunu hatırlatacak bir noktada değildir, olmamak zorundadır.

Kaynak: Star.com




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —