Birliği dağıldıktan sonra, Rusya tamamıyla çökmüştü. Doğu Avrupa Rusya kontrolünden çıkmıştı. Ekonomik olarak fakir devletler içinde yer alıyordu. Bu süreçten sonra Rusya´nın etkisinde olan, Kafkasya, Orta Asya tamamıyla Batıyla entegrasyonu kendi aralarında konuşmaya başladı. Putin´in iktidara gelmesiyle durumlar radikal bir şekilde değişime girdi.
Saakaşvili ( Ukraynalı eski Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili) Gürcistan´da tüm eski Sovyet sistemini yıkarak, Batı´yla uyum sağlayabilecek sistem kurmak için devrim yapan, devrim neticesinde ülkedeki çok şeyi güzel yönden değiştiren bir liderdi. Saakaşvili´nin iktidara gelmesi ile Gürcistan Avrupa entegrasyonu savunarak, hatta NATO´ya üyelik isteğini bile oluşturmuştu. Tiflis´in bu değişimini sevinçle karşılayan Avrupa ülkeleri desteklerini esirgemediler: Özellikle Fransa tamamıyla ülkenin arkasında olduğunu deklare etti. Rusya Gürcistan´ı kaybettiğini anlayınca, bütün uluslararası kuralları ve yasaları çiğneyerek Abhazya´ya ve Güney Osetya´ya müdahale etti. Bu iki bölgeyi Gürcistan´dan koparmayı başardı. Dolasıyla Gürcistan Batı´yla entegrasyonun bedelini ağır ödeyerek en önemli iki bölgesi işgal altına düşmüş oldu ( Osetya 2006 yılında işgal edildi). Durum böyle olunca, Osetya meselesinde Batı Gürcistan´ı yalnız bıraktı. Batıdan destek sözünü almayınca Tiflis tek başına hareket etmekten çekindi.
Bu süreçte Tüm Kafkasya ülkeleri hükümetleri içinde Batı´ya entegrasyonu savunanların eli zayıfladı. İnsanlar doğal olarak, ?acaba bizde Kremlin´i kızdırsak, akıbetimiz Osetya ve Abhazya gibi mi olur diye´, endişeye kapıldı.
Gürcistan meselesi Rusya´nın Batıya karşı ciddi hamlesi oldu. 1 ? 0 öne geçti. Bölge, bu şokun etkisindeyken Ukrayna halkı Rus yanlısı Cumhurbaşkanı Yanukoviç´e isyan etti ve Ukrayna´da meydan olayları başladı. Bu süreçte, Batı Gürcistan´da olduğu gibi ?Sizin yanınızdayız, korkmayınız? sözlerini verdi. Ukrayna halkı Yanukoviç´i devirdikten sonra, Rusya ordu yürüterek Kırım´ı ilhak etti. Hatta Kırım´la yetinmedi, Ukrayna´nın en büyük sanayi bölgesi olan Donetsk ve Lukans´ki kendi kontrolüne aldı. Donetsk ve Luhansks Ukrayna ekonomisinin can damarıdır. Şu anda Ukrayna´nın kaderi Rusya´nın elindedir. Kırım´ın ihlalini diğer ülkeler tanımasa da Rusya için uluslararası hukukun hiçbir önemi olmadığı da anlaşıldı. Bu da bölgede Rusya´nın Gürcistan sonrası büyük zaferiydi. Gürcistan ve Ukrayna´da bölgede kimse (STK, gazeteciler, halka) Batı´yla entegrasyonu savunursa, haklı olarak sonumuz böyle olacak düşüncesine giriyordu.
Rusya her bölgede kendi çıkarlarına olabilecek düşünceleri, insanları her zaman koruma altına almakta. Şuan Belarus´ta Orta Asya´da çok sayıda Rus nüfusu var. Yarın, Rusya´nın bu bölgede ırktaşlarımızı koruyoruz bahanesiyle bölgeye girmeme ihtimali yüzde kaç?
Bütün bunlara ek olarak, Rusya, Hafız Esad döneminde Suriye´yi kontrol altına almayı başardı. Bunun da bilinen sebeplerinden biri Rusya´nın Suriye üzerinde Avrupa´ya geçen petrol boru hattının güvenliğini sağlamaktı. Kimyasal silahlarla kendi halkını öldüren Beşar Esad (Batı taraftan kalemi kırılan) rejimini destekledi ve kendinin Akdeniz´de alanını daha da genişletti. Libya´da ise Batı ile yanyana durarak Halife Hafter´i destekledi .
En son olarak, bölgede İsrail´den sonra en güçlü stratejik müttefiki olan Türkiye´yi yanına çekmeyi başardı ve NATO´nun en önemli müttefiklerine S-400 sattı. ?Kaşıkçı Cinayeti? ile Prens Selman hala suçlanmıyorsa, Rusya´nın arkasına saklanmasındandır. Venezuela´da ?Maduro? devrilmiyorsa, Rusya´nın özel yetiştirdiği askeri kuvveti (Vagner grubu) gönderdiğindendir.
Kaynak: dunyabulteni.net