Batıdan medet ummanın devri geçti. Çünkü Batı bitti. Bunu anlamayıp eski alışkanlıklarını tekrarlayanlar var. Batılı olmayı veya Batıya yakınlığı bir üstünlük gerekçesi sayanların politik ve entelektüel pili bitti. Geriye sadece sembolik bir üstünlük duygusu kaldı. O duygunun altı politik ve kültürel olarak boşaldıkça da bu bir nefret gerekçesine dönüşüyor. Tarihin dışına düşenler eğitimden kibir devşirmeye başlıyorlar. Taşra muhabbetinden kentlilik pozu kesenleri oluyor. Bu tür üste çıkma manevralarının amacı ne cehalete karşı eğitimi savunmak ne de hızlı bir kentleşmeye karşı medeniyeti korumaktır. Bu tepkiler iktidarın iki anlamıyla ayağa düşmesine gösterilen sınıfsal bir hınçtan ibarettir.
Popülist bir vandalizmle hüküm süren AKP’ye kızıp İslamcılığı bırakın İslamı bile topluca yok etmek gerekir diyebilen niteliksiz imtiyaz çocukları var. Onlardan bir tanesi nezaket lüzumu hissetmediği bir konuşmasında ırkçı, üstünlükçü nefretini dile getirmekten geri durmamış. Sorsan belki kendine “solcu” diyecek biri. Halbuki baştan ayağa marka tüketicisi ve kültür endüstrisinde işi gücü “cool” olmaya çalışmak olan bir piyasa insanı. Diğer yurttaşlarından önce yabancı dil öğrenmiş olduğu ve imtiyazla okul okuduğu için öğrendiği sözümona medeniyeti insanların başına kakan bir sığlık bu. Keşke azıcık orijinal da olsaydılar. Herşeyleri kopya. Kendi ilkel halkından utanan, onların sırtından sembolik üstünlük lüksü yaşayıp bunun üstüne bir de onları aşağılayan bir sonradan görme kültürü.
Beğenseniz de beğenmeseniz de kendi toplumunuzla, kendi kültürel malzemenizle çalışmak zorundasınız. Sürekli Batıyı kendi gerçeklerinden kaçmak için topun taca atıldığı bir kaçış sahası olarak kullanmak ciddiyetsizlik ve entelektüel sığlık üretiyor.
Batıdan medet ummanın devri geçtiği gibi Batıcılık havası vererek tahakküm kurma ideolojilerinin de devri bitti. Bunun yerine gelen veya gelebilecek şeylerin illa daha temiz veya güzel olacağı varsayımı ile konuşmuyorum burada. Herşey çirkin de olabilir ama artık Batıdan medet ummayla düzeltilemeyeceğini söylüyorum.
Dönüştürmek istediğin toplumuna yerel dinamiklerle muhatap olmak, kendi coğrayfanla yüzleşmek durumundaşın. Mesela beğenmediğin CNN Türk’ü Amerika’daki CNN’e şikayet etmek kadar gülünç birşey olamaz. Bu davranış asıl CNN’in CNN Türk’ten daha az sığ, daha az siyasal ve daha az araçsal olduğunu zannedecek kadar dünyadan bihaber bir naiflik. DW’ye çıkıp Erdoğan’ın diktatörlüğünü yermekteki zaafla aynı zaaf bu. Söylediğiniz doğru olduğunda bile Avrupa’ya dilenci gibi konuşmanın kendisi bütün söylediklerinizi değersiz kılıyor (o konuştuklarınızın nazarında bile).
AKP çirkin ve kötü, hırsız ve hukuksuz. Ama Avrupa ve Amerika AKP’den daha temiz değil. Batıdan medet ummanın konfor ve cehaletini terkettiğiniz zaman AKP’nin suistimalleri ile daha iyi mücadele edebilirsiniz.
Yine AKP’nin iktidarını kanırta kanırta kullanmasına gösterilen çoğu haklı tepkiler var. Ancak bunları gerekçe yaparak neredeyse bir Kemalizm rehabilitasyonuna teşebbüs edenler var. Sanki Kemalizmin günahlarını AKP’ninkiler silmiş gibi. Başta ekonomik sıkıntılar olmak üzere pekçok noktada şimdiki iktidara tepkili halka yeniden Kemalizm satmak isteyenler masum değil. Kimse kusura bakmasın. Kemalizmin Türkiye’ye verebileceği hiçbir şey kalmamıştır. Kemalizm devletten tamamen boşandı, sokağa düştü. Bu sivilleşmenin iyi yönetilmesi gerekir. DEM Parti veya sürece tepki uzerinden Kürtlere yönelen seküler-milliyetçi nefrette de bunun sonuçlarını görmek mümkün. Kemalizmin AKP’den daha temiz ve insaflı olmadığı tecrübeyle sabittir.
Türklerden veya Kürtlerden her kim Avrupa’dan kurtuluş umuyorsa o mazide yaşıyor demektir. Artık öyle bir Batı yok. Buna uyanmayanlara bizzat Trump Amerikası bir uyarı alarmı olarak yeter. Sırtını Batıya dayayarak konuşmanın veya Batıya bakarak konuşmanın Türkiye’de kredisi artık bitiyor ve bitmeli.
Ben şahsen kısa vadede Türkiye’de bir iktidar değişikliği olacağını düşünmüyorum. Türkiye’de son dönemde şekillenen yeni rejimin siyaseti aşan gerekçelerle istikrarı sürdürmek için mevcutla devam etmek isteyeceğini tahmin ediyorum. Sokak eylemlerine büyük duygusal ve politik yatırım yapanların en nihayet ellerinin boş kalacağını öngörüyorum. Black Lives Matter olduğunda artık Amerika bir daha hiçbir şey aynı olmayacak vesaire diyenler oldu. Peki ne oldu? Sonunda Trump yeniden başkan oldu. Bütün o yazılamalar silindi. Başkasına kör bir militanlıkla doğrularınızı savunuyorsanız sonunda genelde kaybedersiniz. Doğrunuzu başkasına kör olmadan savunursanız bir gün iktidar olabilirsiniz.
Demokrasinin bir amaç değil bir araç olduğunu anlamayanlar yitirdiklerini düşündükleri demokrasiyi Batıda bile arasalar bulamazlar.