Milli Gazete’den Abdussamet Karataş’ın konu ile ilgili haberi…
Afrika kıtasına yönelik siyasi, kültürel ve akademik araştırmalar ortaya koyan Afrika Koordinasyon ve Eğitim Merkezi’nde (AKEM) “Etiyopya’daki Mevcut Siyasi Durum” başlıklı bir konferans düzenlendi. AKEM’in İstanbul Fatih’teki merkezinde gerçekleşen konferansa konuşmacı olarak katılan Etiyopya Diaspora Ajansı Başkanı Dr. Mohammed Ali Endris, Etiyopya’daki mevcut siyasi duruma ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
TİGRAY HALK KURTULUŞ CEPHESİ MERKEZİ HÜKÜMETİ YOK SAYDI
Etiyopya’da isyancı Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) ile merkezi hükümet arasında devam eden çatışmaları değerlendiren Endris, “Etiyopya’da yaşanan çatışmaların dini bir yönü bulunmuyor, bu çatışmaları tarihsel ve siyasi yönleriyle değerlendirmek daha doğru olur. Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) silahlı bir örgüt olduğu için Etiyopya’yı kendilerinin yönetme hakkı olduğunu savunuyor. TPLF kendi bölgesinde seçim yaptıktan sonra Etiyopya’nın merkezi hükümetini yok sayıp kendisini meşru yönetim olarak ilan etti. Addis Ababa hükümetine yönelik bu başkaldırı da ülkedeki siyasi krizin başlangıcı oldu.” ifadelerini kullandı.
BATI, ETİYOPYA’DAKİ BEKLENTİLERİNİ KARŞILAYAMADI
Batılı devletlerin Etiyopya hükümetinden beklediği tavizleri koparamadığı için ülkedeki siyasi krizin çözümüne ilgisiz kaldıklarını söyleyen Endris, “2019 yılında Nobel Barış Ödülü’ne layık görülen Abiy Ahmed, Etiyopya başbakanı olduğunda Batı ülkeleriyle daha yakın ilişkileri vardı, reformlar yapılıyordu. Ancak Batı ülkelerinin iktisadi ve siyasi olarak Etiyopya’dan beklentisi hep daha fazlaydı. İktisadi olarak daha hızlı liberalleşme istiyorlardı ancak bu süreç bekledikleri gibi hızlı olmadı. Batı, her zaman zayıf hükümetler ister. Kendi ayakları üzerinde duran bir hükümet asla istemezler.” değerlendirmesinde bulundu.