Doğruhaber Gazetesi'nden Yusuf Can'un "konua dair" analizi...
Aralık 2019’da Çin’in Hubey eyaletinin Wuhan şehrinde ortaya çıkan “Koronavirüsü çok kısa sürede önce Çin’e sonra tüm dünyaya yayıldı.
Virüs tüm tahribatıyla Batı Dünyasını etkisi altına almaya başlaması, İtalya-İspanya-Fransa ve ABD’de ölüm sayılarının tırmanışa geçmesiyle yeni bir konu gündeme geldi.
ABD, İtalya ve İngiltere gibi ülkelerden Çin’den “Tazminat isteneceğine” dair taleplerin olacağı söylentileri dillendirilmeye başlandı.
Bu söylentilerin en belirgini dün İngiltere merkezli Henry Jackson Cemiyeti (Henry Jackson Society) tarafından dile getirildi.
Bu kuruluş; “Çin'in korona yüzünden dünya üzerindeki ekonomik etkisinden sorumluluğu olduğu yönünde rapor hazırladı.
Raporda, Çin hükümetinin uluslararası sağlık sorumluluklarını ihlal ettiğine dair deliller de sunuldu. Belirtilen raporda, zararların Çin'den tazmin edilmesinin yolları anlatıldı.”
Çin hükümetinin ihmalleri şöyle sıralandı:
1- UST'lerin altı ve yedinci maddelerini ihlal ederek insandan insana bulaşma delilini ortaya çıkaracak verileri, farkında olmasından sonra üç haftaya kadar açıklayamadı.
2- DSÖ'ye, 2 Ocak 2020 ve 11 Ocak 2020 tarihleri arasında, IHR'lerin altıncı ve yedinci maddelerini ihlal ederek enfeksiyonların sayısı hakkında hatalı bilgi sağladı.
3- Ölümcül zoonotik (hayvan kaynaklı) viral enfeksiyondan kaçınılabilir vektörleri yasaklamak yerine, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi'nin 12. maddesini ihlal ederek tehlikeli viral konakçı türlerin insanlar tarafından tüketimini yasaklamadı.
4- 23 Ocak 2020'de insandan insana bulaşma bilgisine rağmen beş milyon insanın bölgeden ayrılmasına müsaade etti.
Bu iddiaların sıradan iddialar olmadığını ve bu kuruluşun da sıradan bir kuruluş olmadığını, fikir dünyasından ve köşe taşı sayılan üyelerinin isimlerinden anlayabiliriz.
Bu kuruluş;
“Cemiyet ismini eski ABD Demokrat Parti senatörü Henry M. Jackson'dan (1912-1983) almaktadır. Senatörün sağlığında savunduğu görüşler paralelinde, cemiyet, liberal demokrasinin bütün dünyada (gerekirse askeri müdahalelere başvurularak; cemiyet içinde kullanılan terim proaktif yaklaşımdır) yaygınlaştırılması gerektiğini savunan ve bu arada da İngiliz liderliği altında Avrupa askeri modernizasyonunun ve bütünleşmesinin sağlanması yolunda çaba gösteren bir çizgiye sahiptir. Bu amaçlara dönük araştırmalar yürütmektedir. Bir araya getirdiği bazı kimselerin özgeçmişlerinden ve şöhretlerinden ötürü, Cemiyet muhalif çevrelerce fare yuvası (rat's nest) olarak tanımlanmaktadır.” (Wikipedia)
Cemiyetin görüşlerini sadece sıradan birer fikir olarak görmek mümkün değil. Çünkü bu cemiyetteki insanlar fikirleri için “fikir özgürlüğünü” rahatlıkla ortadan kaldıracak türden insanlar.
Önde gelen birkaç kişiye bakmak yeterli;
- Cemiyetin resmi 'hami'leri (patrons)
1993-2002 yılları arasında Lockheed-Martin şirketi Silah Üretim Bölümü'nün başkan yardımcılığını yapmıştır
En önde gelen Amerikalı neocon akademisyenlerdendir. Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi (Project for the New American Century) kurumunun kurucu üyelerindendir.
A.B.D. neocon hareketinin kurucularından Irving Kristol'un oğlu olup, kendisi de neoconların en önde gelen isimlerindendir.
Kamuoyunda 'Karanlıklar Prensi' ismiyle ün yapmış.
Eski CIA Direktörüdür (1993-1995).
ABD’de halen Savunma Politikaları Kurulu üyesidir.
Asıl problem de bu isimlerin ifade ettikleri anlamda galiba.
Bu isimlere bakıldığında genel olarak akla gelenler:
-Birçok ülkenin Diplomat, bürokrat, üst düzey temsilci, rütbeli asker ve siyasilerinden oluşuyorlar.
-Genel olarak NEO-CON denilen “Yeni muhafazakarlar” olarak bilinen ekibin içindeler.
-Dünya ve Batı liderliğinin ANGLO SAKSON yapı eliyle yürütülmesi gerektiğine inanıyorlar.
-İki Körfez savaşı gibi Ortadoğu’yu kana ve gözyaşına boğan harekatlara rahatlıkla imza atan bu ekibin “Hedeflerini gerçekleştirmek için” yapmayacakları hiçbir şey yoktur!
-Bu ekibin yeni hedefi Çin’dir. Çin’e trilyonluk tazminat davaları açılacak, arkasından Çin ekonomik ambargolar ile köşeye sıkıştırılacak.
Tüm bunların yanında asıl merak edilen soru şu;
ÇİN TAZMİNAT ÖDEMEYE YANAŞMADIĞINDA NE OLACAK?