Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşen Gürcan, göreve atanmasından kadın politikalarına, yaptığı çalışmalardan kendisi ile ilgili basında yer alan iddialara ilişkin çeşitli konularda AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Türkiye´nin ilk başörtülü bakanı olmanın çok büyük bir mesuliyet olduğunu vurgulayan Gürcan, bunu temsil edecek çok arkadaşının olacağını ifade etti. Bu konunun geç kalınmış bir karar olduğunu dile getiren Gürcan, "İlk olmak benim için güzel ve büyük bir nasip, aynı zamanda ağır bir mesuliyet. Bundan sonra daha çok arkadaşımız başarıyla bu görevi yerine getirecektir" dedi.
Türkiye´de başörtüsü ile ilgili gelişmelere de değinen Gürcan, kendisinin de başörtüsünden dolayı sıkıntılar yaşadığını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Tek yanlı ve kadınlar üzerinden yürütülen anlamsız ve insan haklarına uymayan bir uygulamaydı. Okumak isteyenin insani hakkı elinden alınan bir dönem oldu. O dönem benim öğrencilerim vardı. 1990 yılında böyle bir girişimim olmuştu. Tercihler ve zorlamalar vardı. Ben o zorlamaları bizzat yaşamış biriyim."
Ar-Ge´nin önemine işaret eden Bakan Gürcan, sosyal politikalar konusunda bunu çok önemsediğini söyledi. Gürcan, emeklilik sonrası 1-2 yıl sivil toplum, dernek ve vakıflarda görev aldığını, kendisini sivil hayata verdiğini anlattı
Daha sonra akademik hayata bir vakıf üniversitesinde geri döndüğünü anlatan Gürcan, "Yine bundan sonra da Allah bana ömür verdiği, yaşım yettiği sürece akademisyenliğe devam edeceğim" dedi.
"Kendimi özgeçmişimle anlattığımı düşünüyorum"
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Gürcan, "Bir akademisyen olarak uluslararası yayınlarının bulunmadığına ilişkin basında yer alan haberlere" ilişkin de açıklamalarda bulundu.
Doçent olunabilmesi için belli bir puan toplanılması ve dil seviyesinin geçilmesi gerektiğine işaret eden Gürcan, "H-indexime baksınlar, h-indexim sekizdir, bu çok yüksek bir orandır. Alıntı sayımın 250 üzerinde olduğunu göreceklerdir. Bunları söylemekten imtina ediyorum. Ben kendimi, ne kadar iyi akademisyen olduğumu, sözlerimle değil de özgeçmişimle anlattığımı düşünüyorum. Anlaşılıyor ki gerçekten dertleri başka. Onların derdi üzüm değil, bağcı" diye konuştu.
"Asıl problem boşanma sonrası sağlanamayan imkanlardır"
Türkiye´de parçalanmış ailelerin sayısındaki artışı sosyolojik açıdan değerlendiren Bakan Gürcan, refah seviyesi arttıkça boşanma oranlarının arttığı bilgisini paylaştı.
Gürcan, "Toplumların demografik istatistiklerinde, evlilik ve boşanma istatistiklerinde batıya doğru gidildikçe boşanma oranlarının artması bundandır. Boşanma bir haktır ama asıl problem, boşanma sonrası sağlanamayan imkanlardır, ortada kalan çocuklar, kadınlardır, nafakasını alamayan, yüz üstü bırakılmış eşlerdir, ebeveynlerdir ya da çocuğuyla görüştürülmeyen ebeveynlerdir ki bu anlamda ciddi sıkıntılar olduğunu da biliyoruz" diye konuştu.
"Önceliğim ASDEP"
Bakanlığı döneminde ilk el atacağı konunun ne olduğu sorusuna ise Bakan Gürcan, "Öncelikle Aile Sosyal Destek Programı (ASDEP), benim için önemli" yanıtını verdi.
Gürcan, 2011´de görevi bıraktığında bu projenin başladığını anımsatarak, "Çok önem verdiğim bir projeydi ASDEP. Özellikle göç ve toplumsal değişimin çok hızlı olduğu coğrafyalarda ciddi aile sorunlarına hemen müdahale edebilecek bir sistemdir ASDEP. Bu modelin tekrar hayata geçirilmesi benim önceliğim bu iki ay içerisinde. Zaten alt yapı hazır, kadroları hazır, yönetmelikleri hazır. Dolayısıyla işleyişi biraz hızlandırıp başlatmak, düşüncem bu" dedi.
Bakan Gürcan, "Geçici hükümetin mensubuyum, bağımsız bir bakanım. Bu anlamda gelecek seçilmiş hükümete güzel bir dosya sunmak isterim. Başlangıcı rahatlıkla yapsın isterim. Ben güzel bir şekilde devraldım, devredeceğim kişi de güzellikle devralsın isterim. O yüzden de her günü önemsiyorum" ifadesini kullandı.
Bakanlık görevine getirilmesiyle ilgili öğrencilerinin tepkilerini anlatan Gürcan, "Son dönem derslerimi uzaktan eğitimle yaptım. Dolayısıyla sosyal medyayı ve interneti sıklıkla kullanıyorduk. Hepsi, hemen hepsi mesaj gönderdiler. ´Bir bakandan ders aldık, bizim için çok onur verici´ diyenler oldu. Öğrencilerimi seviyorum" diye konuştu.
"Hadsizler hep oluyor"
Kadına yönelik şiddet ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Gürcan, şiddete müdahalede dikkat edilmesi gereken hususlara değindi. Gürcan, konuşmasında şunları kaydetti:
"En önemlisi insanı öncelemek. Birçok kişi özellikle evinde şiddet noktasında bunu söylemekten ar ettiği için, utandığı için paylaşmayı gurur meselesi yaptığı için, mağdur oluyor. Onun o paylaşılmayacağı mahremiyetine özen gösterildiğinde birçok açılımlar olmuştur. Son dönemde Alo 183 bilgi hattı, ŞÖNİM ve ASDEP de bunun başlıcalarıdır. Önemli şeyler getirecek. Şiddeti bitirir mi? Hadsizler hep oluyor. Ama hadsize insanca haddini bildirecek uygulamaları da bizim yapmamız boynumuzun borcu."