Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "İyiliğin, hayırların ve yardımlaşmanın çoğaldığı ve yaygınlaştığı toplumlarda huzur, barış, güven ve mutluluk da artar, kötülük ve kötüler de azalır. Kötülüğü yok etmemiz, kötülerin kaybetmesini sağlamamız için içimizdeki iyilerimizi, hayırlılarımızı ve yardımseverleri artırmak, bunun için bütün yönleriyle daima bir seferberlik içinde olmamız şarttır." dedi.
Bozdağ, Türkiye Diyanet Vakfı tarafından Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi´nde bu yıl dördüncüsü düzenlenen "Uluslararası İyilik Ödülleri" töreninde yaptığı konuşmada, iyiliğin ve iyilerin her yerde olduğunu belirtti.
Bakara Suresi´nin 177´nci ayetinde Allah´ın iyiliği tanımladığına dikkati çeken Bozdağ, şöyle konuştu:
"Bizler iyilik, hayır ve yardımlaşma medeniyetinin mensuplarıyız. Bizler, iyilik, hayır ve yardımlaşmayı emreden ve bunları yapanları dünyada ve ahirette müstesna bir yere koyan inancın sahipleriyiz. Bizler, insanlardan teşekkür almak veya ´ne iyi insan´ demelerini sağlamak için değil, Allah´ın rızası için iyilikte ve hayırda yarışmanın en büyük mevki olduğuna inanan bir medeniyetin sahipleriyiz."
İyilik ve yardım yapanların sevildiğine işaret eden Bozdağ, esas iyiliğe ulaşmanın, ancak sevilen şeyleri Allah yolunda harcamakla mümkün olabildiğini, iyi ve güzel işte aracılık edenlerin ise hem kendilerinin hem de örnek alanların yaptıklarından pay aldıklarını bildirdi.
Bu konuda Nisa Suresi´nin 85. ayetini hatırlatan Bozdağ, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İyiliğin, hayırların ve yardımlaşmanın çoğaldığı ve yaygınlaştığı toplumlarda huzur, barış, güven ve mutluluk artar, kötülük ve kötüler de azalır. Kötülüğü yok etmemiz, kötülerin kaybetmesini sağlamamız için içimizdeki iyilerimizi, hayırlılarımızı ve yardımseverleri artırmak, bunun için bütün yönleriyle daima bir seferberlik içinde olmamız şarttır. Aksi takdirde kötülük ve kötüler etrafta çoğalır, iyiler ses çıkaramaz hale gelebilir."
"Allah, Türkleri imdadımıza gönderdi"
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Türk milletinin hayır ve yardımlaşmada dünya milletleri içerisinde örnek ve lider bir millet olduğuna değinerek, şu ifadeleri kullandı:
"Somali´de insanlar açlıktan, susuzluktan, ilaçsızlıktan, tedavisizlikten ve imkansızlıktan ölüme terkedilmişken ve saniyeler içerisinde çocuklar ölürken, Sayın Cumhurbaşkanım, sizin teşvik ve liderliğinizde Türk Milleti ve Türkiye Devleti açlıktan, susuzluktan, ilaçsızlıktan ve tedavisizlikten ölüme son vermek için seferber olmuştur, Somali halkının imdadına koşmuştur."
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesinin, bakanlar ve hayırsever iş Türk adamları eşliğinde salgın hastalık, terör tehdidi, güvensiz bir ortamın varlığına rağmen yardımlarla Mogadişu´ya gittiğini aktaran Bozdağ, bölge halkının havaalanında secdeye kapanarak, "Allah, Türkleri imdadımıza gönderdi. Artık açlıktan ölmek yok." dediklerini anımsattı.
Suriye´de ölümden kaçan 4 milyona yakın Suriyeliye kucak açan, güvenli bir sığınak olup, ekmeğini paylaşanların da Türkiye ve Türk Milleti olduğunun altını çizen Bozdağ, "Kendi ülkelerine gelen mültecilerin çantalarındaki altınlara ve dövizlere el koyup, onları belli bir şart altında yaşamaya mahkum edenler, Türk milletinin bu alicenaplığını elbette takdir edemezler." ifadesini kullandı.
Bozdağ, Myanmarlıların imdadına koşan ülkenin de Türkiye olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"İyilikte, hayırda ve yardımlaşmada önde gidenler ve yardımlaşanlar, şüphesiz bunu Allah rızası için yapmaktadırlar. Bizden bir ödül ya da taltif beklememektedirler. Onlar için Allah´ın rızası razı olabilecekleri en büyük ödüldür. Bizim burada tevdi edeceğimiz ödüller esasında milletimiz ve hükümetimiz adına bu insanlara minnetimizi ve teşekkürümüzü ifade içindir, yoksa yaptıklarının karşılığı değildir. İyilerin, hayırlıların ve yardımseverlerin yaptıklarının karşılığı Allah katındadır."