Başbakan Binali Yıldırım, iki günlük Bosna Hersek temasları kapsamında dün ülkedeki önemli medya kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelerek, soruları yanıtladı.
Türkiye´nin desteğiyle yapılması planlanan Saraybosna-Belgrad Otoyolu Projesi´ni değerlendiren Yıldırım, iki ayrı güzergahtan yapılması öngörülen yolun toplamda 365 kilometre uzunluğunda olacağını söyledi.
Hem Sırbistan´ı hem de Bosna Hersek´i ziyaret eden Karayolları Genel Müdürlüğü ekiplerinin ön fizibilite hazırladığını ve bu şekilde projenin maliyeti, güzergahı ve zorluğu konusunda fikir sahibi olduklarını ifade eden Yıldırım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın bu yılın ortalarında Bosna Hersek´e yapacağı ziyarette ise projenin nasıl bir modelle gerçekleştirileceğinin karara bağlanmasının beklendiğini anlattı.
Başbakan Yıldırım, Bosna Hersek´teki Türk yatırımlarına da değinerek, yatırımcıların sorunları çözüldüğü takdirde buraya daha fazla Türk şirketinin gelmesinin sağlanacağını kaydetti.
İki günlük Bosna Hersek ziyaretinin sadece Saraybosna-Belgrad Otoyol Projesi´ne indirgenmesinin haksızlık olacağını dile getiren Yıldırım, "Bu proje iş birliğimizi güçlendirecek bir projedir. Bundan sonraki süreçte ticaretin dengeli bir şekilde büyümesini sağlarken, diğer yandan da uzun dönemli doğrudan yatırımları teşvik edecek projelere de öncelik vereceğiz." diye konuştu.
Yıldırım, Bosna Hersek´in NATO´ya üyelik sürecine de değerlendirerek, "Eğer Bosna Hersek halkı ve devleti NATO´ya girmek istiyorsa, ki istiyorlar, Balkanlar´ın güvenliği, huzuru ve barışı için bunun gerekli olduğunu düşünüyorlar. O bakımdan, biz geçmişte olduğu gibi bugün de yarın da Bosna Hersek´in NATO´ya üyeliğini destekledik, desteklemeye devam edeceğiz." dedi.
Türkiye´nin ABD ve Rusya ile ilişkileri
Başbakan Yıldırım, Türkiye-ABD arasında son dönemde yaşanan gerginliklere ilişkin de iki ülke arasındaki ilişkilerin uzun bir geçmişi olduğuna dikkati çekerek, bu ilişkilerde zaman zaman gerginlikler zaman zaman da iyi yönde gelişmeler olduğunu kaydetti.
Türkiye´nin Suriye´deki terörle mücadele konusunda ABD ile anlaşmazlık içerisinde olduğunun sır olmadığını vurgulayan Yıldırım, ABD´nin, Türkiye´nin terör örgütü olarak tanımladığı grupları kullanarak DEAŞ mücadelesi yaptığını ve bunun yanlış olduğunu ABD´ye söylediklerini aktardı.
Yıldırım, ABD ile Türkiye´nin yılladır müttefik olduğunu anımsatarak, "Birçok alanda iş yapıyoruz. Yani terör örgütüyle Türkiye arasında bir seçim yapacak ülke olmaması gerekiyor. Dolayısıyla bu anlaşmazlıkların geçici bir durum olduğunu kabul ediyoruz." dedi.
Rusya ile Türkiye´nin ise komşu olduğunu belirten Yıldırım, "Rusya ile ilişkilerimiz Balkan ülkeleri genelinde ve özelinde Bosna Hersek için bir dezavantaj değil, avantajdır. Rusya ile iyi ilişkilerimiz bu bölgeye de olumlu yansıyacak." ifadelerini kullandı.
Yıldırım, Türkiye´nin Rusya ile iyi ilişkilere sahip olmasının, ABD ile kötü ilişkileri olmasını gerektirmediğine işaret ederek, "Rusya ile başka, ABD ile başka boyutta ilişkilerimiz var. Bizim istediğimiz Balkanlar´da, Ortadoğu´da, Kafkasya´da, Orta Asya´da barış olsun, huzur olsun, göçler dursun, insanlık dramları sona ersin." değerlendirmesinde bulundu.
Büyük güçlerin herhangi bir bölgede rekabetinin o bölgeye ancak acı ve gözyaşı getirdiğini belirten Yıldırım, Suriye´nin, Irak´ın, Afganistan´ın ve Afrika´daki birçok ülkenin işgalinde bunların yaşandığını anımsattı.
Yıldırım, çok kültürlü, çok dinli ve farklı etnik yapıların birlikte yaşadığı topluma en güzel örneğin Bosna Hersek olduğunu dile getirerek, "Bunun için çok büyük bedel ödeyen ülke de burasıdır. O yüzden barışın değerini en iyi bilen toplum da bu, bedelinin çok fazla olduğunu bilen toplum da." dedi.
Avrupa´da artan aşırıcılık, ırkçılık ve İslam düşmanlığına da dikkati çeken Yıldırım, tüm bunların Avrupa´nın geleceği için çok büyük bir tehdit ve tehlike olduğunu kaydetti.
Başbakan Yıldırım, bugün vatansız insan sayısının 65 milyon olduğunu ve bir nevi "mülteciler devleti" bulunduğunu vurgulayarak, "Bunların hepsinin düşünülmesi lazım. Dolayısıyla ayrımcılık yapmak, ayrıştırmak bir insanlık suçudur. Farklılıkları zenginlik olarak göreceğiz, birlikte yaşayacağız, dayatmayacağız." ifadelerini kullandı.
Bosna Hersek´e FETÖ uyarısı
Türkiye´de 15 Temmuz 2016´da darbe yapmaya kalkışan Fetullahçı Terör Örgütü´nün (FETÖ) küresel bir terör örgütü olduğunun altını çizen Yıldırım, Bosna Hersekli medya temsilcileri ile söyleşisini şu sözlerle tamamladı:
"FETÖ sadece Türkiye´nin meselesi değil, dünyanın meselesi. Balkan ülkeleri ve özelde de Bosna Hersek´in rehavet içinde olmaması lazım. En büyük tehlike rehavettir. Şimdi şöyle derseniz, bu yanlıştır: ´Bunlar bir şey yapmıyorlar. Okulları var, ne güzel gidiyorlar geliyorlar, insanları eğitiyorlar, ticaretle uğraşıyorlar, insanlara faydalı oluyorlar, basın, yayın, İslam dinini anlatıyorlar.´ Böyle olmadığını gördük. Türkiye bunu yaşadı. Onun için rehavete gerek yok. Niye gerek yok? Çünkü bunların akılları kendi akılları değil. Bunlar akıllarını kiraya vermişler. Bunlar belirli emperyal güçlerin adeta bir istihbarat örgütü gibi çalışıyorlar. Bunlar gizleyerek çalışıyor. Nasıl gizliyorlar? İslami değerleri kullanıyorlar, aranıza giriyor, sizin gibi yaşıyor, sizin gibi davranıyor ama kafası başkası tarafından yönetiliyor. Günün birinde yeterli gücü kazandığında da düğmeye basıyorlar. O yüzden bugün buradaki davranışları Bosna Hersek´teki dostlarımızı, kardeşlerimizi rehavete sürüklemesin, yanıltmasın. Bir Müslüman insan öldürür mü? Masumu öldürür mü? Devletin silahını, tankını, topunu çalarak insanların üzerine ateş edilir mi? Biz bunu yaşadık. İstiyoruz ki dostlarımız yaşamasın."