Başbakan Binali Yıldırım, Bosna Hersek Bakanlar Konseyi Başkanı Denis Zvizdic ile Bosna Hersek Parlamentosu´nda baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"TÜİK´in açıkladığı verilere göre Türkiye ekonomisi geçen yıl yüzde 7,4 büyüdü. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Yıldırım, bunun dünyadaki en yüksek büyüme oranı olduğunu belirtti.
Türkiye´nin dördüncü çeyrekte 7,3, üçüncü çeyrek 11,1 ve yıl ortalaması olarak 7,4 büyüdüğünü anlatan Yıldırım, şöyle konuştu:
"Gelişmiş 20 ülke de dahil dünya genelinde en yüksek büyüme oranı. Bu büyüme oranı bizim için bir sürpriz değil. Bunun böyle böyle olacağını aylar önce zaten gelişmelerden görmüştük. Türkiye 2018 yılı için de sürdürülebilir, istikrarlı ve orta vadeli planda hedeflediği büyüme oranını tutturmak için gerekli projelerini, hazırlıklarını yapmıştır. Ve büyüme, iş, istihdam üretimi devam edecek."
"Türkiye´nin Bosna Hersek´te yeterince yatırım yapmadığına" dair iddiaların sorulması üzerine Başbakan Yıldırım, "Türkiye, Bosna Hersek´te yatırım yapıyor. Yatırım yapmıyor düşüncesine çok katılmıyorum. Türkiye´nin, Bosna Hersek´te ticari büyüklük bakımından ilk 5´e giren yatırımcıları var. Daha fazla yatırım olması için yatırımcının geleceğe yönelik güveninin daha fazla gelişmesine ihtiyacı var. Yatırım ortamının daha da iyileşmesine ihtiyaç var. Bunu sadece Bosna Hersek´e yönelik söylemiyorum, kendimiz için de söylüyorum." yanıtını verdi.
"Serzenişler mesnetten yoksun"
Türkiye´nin son haftalarda yatırım ortamını iyileştirmek için büyük bir reform yaptığını ifade eden Yıldırım, bürokrasiyi azaltacak birçok yeni yasal düzenlemelerin hayata geçirildiğini anlattı.
Yatırımcının güven, istikrar ve öngörülebilirlik aradığına işaret eden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bosna Hersek´te istikrar, güven var. Yatırım ortamıyla ilgili bir sorun yok. O yüzden de biz yatırımcılarımızı her zaman teşvik ediyoruz. Şu anda Bosna Hersek´te Türk yatırımcıların üstlendiği projelerin yaklaşık tutarı 600 milyon dolar civarındadır. Ayrıca TİKA, sağlık, içme suyu veya başka konularda bir çok proje gerçekleştirdi. Bunun tutarı da yaklaşık 300 milyon dolar civarındadır. Ayrıca Ziraat Bankası marifetiyle orta ve küçük ölçekli yatırımcıların kullanması için çok makul, cazip şartlarda Türkiye 100 milyon avroluk bir kredi imkanı sundu ve bu kredi şu anda kullanılıyor. Bunun dışında tabii bu krediyle yerinden, yurdundan gitmiş olanların dönüşü hedefleniyor. Burada da ciddi bir mesafe katedildiğini, 6 bin 500 kişinin tekrar dönüş yaptığını görüyoruz."
Yıldırım, Bosna Hersek ekonomisine destek olmak ve ilk işe başlayan işletmecileri teşvik etmek için 50 milyon avroluk yeni bir kredi hattını da devreye aldıklarını dile getirerek, "2014´te yaşanan sel felaketinden sonra kırmızı et ithalatında bir çalışma başlattık, bugün bu hala devam ediyor. Önümüzdeki yıllarda da en az 5 yıl aynı şekilde devam edecek. O bakımdan tabii ki daha fazlasını yapmak mümkündür ancak ´Türkiye, Bosna Hersek´e gereken ilgiyi göstermiyor´ şeklindeki bir serzenişin mesnetten yoksun olduğunu düşünüyorum." dedi.
"Daha fazla iş birliği"
Türkiye´nin, Balkanlar´ın istikrarı ve huzuru için sadece Bosna Hersek ile değil, bölgede bulunan bütün ülkelerle gayet iyi ilişkiler içinde olduğunu belirten Yıldırım, karşılıktı ticaretin, iş birliğinin artarak devam ettiğini vurguladı.
Bölgenin refahının herkesi ilgilendirdiğini kaydeden Yıldırım, "Bu bölgelerin hangi birinde, hangi bir ülkede bir sıkıntı meydana gelse bir zincirleme reaksiyon gibi bütün ülkeleri olumsuz etkiliyor. Bunun acı tecrübelerini yakın geçmiş tarihimizde gördük. Tekrar böyle hadiseler yaşamamak için çok daha fazla iş birliği, çok daha fazla dayanışma, karşılıklı ticaretin, turizmin, yatırımların artırılması yönünde gayret göstermemiz gerektiğinin bilincindeyiz ve bunun gereğini de yapıyoruz." ifadesini kullandı.
"Türkiye yaşayarak gördü"
Bosna Hersek´te geçen aylarda savaş kelimeleri ve silahlanmanın çok konuşulduğu belirtilerek, "Gerçekten tehditler mi var yoksa gelecek günlerde yapılacak seçimlerin nedeniyle yapılan konuşmalar mı? Önümüzdeki dönemde AK Parti´nin Saray Bosna´da açılımları olacak mı?" diye sorulması üzerine Yıldırım, Türkiye´de AK Parti denince akla istikrar ve güvenin geldiğini ifade etti.
Yıldırım, 2002´den bu yana AK Parti Hükümetleri´nin Türkiye´de iş başında olduğunu, ülkenin bu dönemde 3 kat büyüdüğünü, milli gelir, altyapı, ihracat açısından büyük mesafelerin katedildiğini anlattı.
Türkiye´nin, güven ve istikrarın ne anlama geldiğini yaşayarak gördüğünü bildiren Başbakan Yıldırım, şu görüşlerini paylaştı:
"İstikrarsızlığın nelere mal olacağını 15 Temmuz darbe girişimiyle yaşadık. Bu tecrübeleri bildiğimiz için ben sık sık güvene, istikrara, huzura vurgu yapıyorum. Esasen Bosna Hersek de buna yabancı değil. Bosna Hersek, bu coğrafya, tarih boyunca 3 kez yıkıma uğradı. Son 100 yıl içinde Birinci Dünya Savaşı, İkinci Dünya Savaşı ve 1990-1991 yıllarında başlayan o acı olaylar, iç savaş çok büyük bedeller ödetti. Onun için ben, bundan Bosna Hersek´te yaşayan bütün entitelerin gerekli dersi aldığını düşünüyorum ve istikrarı bozacak herhangi bir girişme izin vermeyeceklerine inanıyorum."
"Türkiye, Bosna Hersek´in tüm göstergelerinde ilk 10 ülke arasında"
Başbakan Yıldırım, Balkanlarda huzurun, istikrarın kalıcı olarak devam etmesinin, Türkiye´nin, Bosna Hersek ve diğer Balkan ülkeleriyle ilişkilerinin gelişmesine bağlı olduğu belirtti. Yıldırım, bu anlamda Türkiye olarak başından beri Bosna Hersek ile ilişkilerin her yönde geliştirilmesi için adımlar atıldığına değindi.
Türkiye´nin, Bosna Hersek´in tüm göstergelerinde ilk 10 ülke arasında yer aldığını, günde güne de ekonomik ilişkilerini ve diğer alanlardaki ilişkilerini geliştirmek için yeni yeni adımlar attığını aktaran Yıldırım, şöyle devam etti:
"Bosna Hersek´in NATO üyeliğini Türkiye hararetli bir şekilde destekliyor. Çünkü barışın ne demek olduğunu en iyi Bosna Hersek bilir, en iyi Türkiye bilir. Türkiye, gelecekte bölgede acıların yaşanmaması için NATO üyeliği konusunda önümüzdeki günlerde yapılacak değerlendirmelerde bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Bosna Hersek´in yanında yer alacak ve tam üyelik sürecini destekleyecektir. Benzer şekilde diğer Balkan ülkeleriyle birlikte Bosna Hersek´in Avrupa Birliği hedeflerinin de gerçekleşmesinden yanayız. Bunun için desteklerimiz devam edecek."
Yıldırım, Zvizdic ile bölgesel iş birliğin yanı sıra ikili iş birliğini geliştirmek için neler yapılabileceğini görüştüklerine değinerek, "Şunu memnuniyetle söyleyebilirim ki enerji, ulaştırma, ticaret, tarım ve turizm alanında yaptığımız işler var ama daha fazla potansiyelimiz olduğunu söyleyebilirim." ifadesini kullandı.
"Her yatırım yeni istihdam demek"
Bosna Hersek´teki Türk yatırımcılarının sayısını artırma arzusunda olduklarını belirten Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu konuda yapılması gereken bazı şeyler var, kısa vadeli küçük sorunlar var. Bunların çözüleceğine inanıyoruz. Çünkü her yatırım yeni istihdam, birçok insana iş, aş kapısı demek. Esasen değerli Başbakan ve hükümeti de burada ne kadar çok insana istihdam oluşturursa o kadar büyük bir hizmet edeceğinin bilincinde, bunun için de gerekli gayreti gösteriyor."
Başbakan Yıldırım, Bosna Hersek ile ikili ticaretin arttığına dikkati çekerek, şöyle dedi:
"Önceden bizim lehimizde bir ticaret dengesi vardı, şimdi ilk defa bu senenin ilk aylarında Bosna Hersek´in ihracatı, ithalatının üzerine çıktı ama toplam ticaret rakamına baktığımız zaman Türkiye ile Bosna Hersek´in potansiyelini yansıtmıyor. 617 milyon dolar. Daha önce koyduğumuz hedef, 1 milyar doların üzerine çıkmak için biraz daha fazla gayret göstermemiz lazım. Et ithalatıyla ilgili herhangi bir sıkıntı yok, şu anda 15 bin ton yıllık kota var. Bunun önümüzdeki gelecek 5 yıl içinde de serbest ticaret anlaşmasıyla belirlenecek bir sisteme göre devam etmesini öngörüyoruz. Bununla ilgili hazırlıklarımız sürüyor."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın, Bosna Hersek´e bu yılın ortalarında ziyarette bulunacağına dikkati çeken Yıldırım, ziyaret vesilesiyle başta serbest ticaret anlaşması olmak üzere yaklaşık 10 farklı alanda anlaşma imzalanacağını belirtti.
Belgrad-Saraybosna Karayolu Projesi
Bosna Hersek ile Türkiye arasındaki ilişkilerin daha da ileriye taşınması ve ticaret başta olmak üzere turizm, tarım, enerji ve altyapı sektörlerinde yeni iş birliklerinin yapılacağını vurgulayan Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:
"Bugün görüştüğümüz konulardan biri de altyapı, ulaştırma projeleridir. Bunlar içinde de en önemlisi Belgrad-Saraybosna Karayolu Projesi´dir. Bu projeyle ilgili ocak ayı başında Sayın Cumhurbaşkanımızın ev sahipliğinde Bosna Hersek Başkanı ve Sırbistan Cumhurbaşkanının bir araya geldiği toplantıda, projenin hayata geçirilmesi konusunda bir çalışma başlatılmasına karar verildi. Bu çerçevede, Ulaştırma Bakanlığımız teknik uzmanları, ciddi anlamda bir çalışma yaptılar. Sonuçta Tuzla ve Vişegrad olarak da her iki kanattan bir ring yolu oluşturacak şekilde projeyi ele aldılar, bütün yönleriyle incelediler, fizibilitesini, ön maliyet hesaplarını yaptılar. Bu yıl içindeki görüşmelerde bu projenin hangi modelle hangi finansman kaynağıyla gerçekleştirilebileceği konusu ele alınacak, buna göre hareket edilecek."
FETÖ ile mücadele
Türkiye´nin 15 Temmuz 2016´da hain bir darbe teşebbüsüyle karşı karşıya geldiğini hatırlatan Yıldırım, "FETÖ diye adlandırdığımız terör örgütünün yapmaya çalıştığı bu darbeye karşı Bosna Hersek hükümeti çok hızlı bir şekilde tepki vermiş ve bu darbeye karşı olduğunu açıkça ilan ederek ülkemizin yanında yer almıştır. Bu vesileyle desteklerinden dolayı Sayın Başbakana, Bosna Hersek halkına Türk milleti adına teşekkür ediyorum." dedi.
Türkiye´de, darbe girişiminin bastırılması ve sorumlularının hukuk içinde yargılanması sürecinin sürdüğünü belirten Yıldırım, şu görüşlere yer verdi:
"Bu örgüt küresel bir örgüt, 160 farklı ülkede maalesef bunların faaliyetleri var. Şüphesiz Bosna Hersek´te de faaliyetleri var. Bosna Hersek hükümetine, bunların faaliyetlerinin özellikle eğitim alanı, iş hayatı başta olmak üzere sonlandırılması konusunda gösterdikleri gayretten dolayı teşekkür ediyorum ancak halen bunların öyle veya böyle farklı isimler altında faaliyetlerinin de devam ettiğini biliyoruz. Bu konuda desteklerinin devam etmesini arzu ediyoruz."
Başbakan Yıldırım, Türkiye´nin, Bosna Hersek´te yalnızca ticari ilişkileri geliştirmekle kalmadığını, aynı zamanda Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) aracılığıyla kültürel değerlerin ortaya çıkarılması ve sosyal sorumluluk niteliğindeki projelerin gerçekleştirilmesi için gayret gösterdiğini vurguladı.
"Bölge ülkelerine büyük sorumluluk düşüyor"
Balkanların istikrarı ve güvenliğinin aslında Avrupa´nın, Ortadoğu´nun güvenliği olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"O bakımdan buradaki barışın, istikrarın bozulmaması için bütün bölge ülkelerine büyük sorumluluk düştüğünü biliyoruz. Bu çerçevede de biz, Bosna Hersek başta olmak üzere, diğer bütün ülkelerle dostane ilişkilerimizi geliştirmenin gayreti içindeyiz. Özellikle Türkiye´nin Ortadoğu´da, Suriye ve Irak alanında teröre karşı vermekte olduğu mücadele sadece kendi ülkemizi, kendi vatandaşlarımızı emniyete almakla kalmıyor aynı zamanda Balkanların, Avrupa´nın bir mülteci akınına uğraması ve terör faaliyetlerine maruz kalmasının da önüne geçiyor. Bu bakımdan Avrupalı dostlarımız başta olmak üzere bölge ülkelerinin, ülkemizin bu mücadelesinde çok daha fazla yanımızda olmasını arzu ediyoruz. Bu ziyaretimiz şüphesiz dost ve kardeş Bosna Hersek ile olan ilişkilerimizin daha da gelişmesi için önemli bir fırsat olacağını düşünüyorum. Aynı zamanda Cumhurbaşkanımızın yapacağı ziyarete de ciddi bir altyapı, hazırlık oluşturmasını da öngörüyoruz."
Bosna Hersek Bakanlar Konseyi Başkanı Zvizdic
Bosna Hersek Bakanlar Konseyi Başkanı Denis Zvizdic de yaptığı açıklamada, Türkiye´nin her zaman Bosna Hersek´in hakiki ve büyük dostu olduğunu belirterek, "Türkiye, hiçbir zaman Bosna Hersek´in içişlerine karışmadı. Her zaman Bosna Hersek´in küresel anlamdaki ricalarına, taleplerine olumlu yanıt verdi. Bu ziyaret de dostluğumuzu bir kez daha teyit etmiştir." dedi.
FETÖ ile mücadele
Zvizdic, Fetullahçı Terör Örgütü´nün (FETÖ) Bosna Hersek´e kaçan mensuplarının iadesi konusundaki bir soruya ise "Türkiye´deki seçilmiş organları destekliyoruz. Bunu, darbe girişiminin hemen akabinde de yaptık. Türkiye´nin cumhurbaşkanını, başbakanını, hükümetini ve ilgili kurumlarını terörle ve tüm terör örgütleriyle mücadelede destekliyoruz. Bosna Hersek olarak Türk kurumları ile iş birliğine devam edeceğiz. Bosna Hersek yasalarına uygun olarak, ülkenin istikrarına ve Türkiye ile aramızdaki dostane ilişkilere zarar verebilecek her türlü eylemi engelleyeceğiz. Bu alanda dikkatli hareket etmeyi sürdüreceğiz." yanıtını verdi.