Başbakan Binali Yıldırım, Endüstriyel Yetkinlik Değerlendirme ve Destekleme Projesi Lansman Toplantısı´nda konuştu. Yıldırım yerli savunma sanayisinde Türkiye´nin önemli projeler olduğunu söyleyerek, "Savunma sanayimize bakıyoruz, önümüzde 60 milyon dolarlık iş hacmi ve 600´den fazla projemiz var. 10 yıl içerisinde bu projeler gerçekleşecek" dedi.
Yıldırım´ın konuşmasından satır başları şöyle;
Bölgemizdeki yaşanan olaylara baktığımız zaman gittikçe daha önemli hale geliyor. Bunu terörle mücadele harekatlarında gördük. Bunu yakın tarihimizde ilk olarak 1974 Kıbrıs Barış Harekatı´nda gördük. Ben de o zamanlar gemi inşaatı yapan mühendis adayı idim. Bizim savunma sanayi konusunda ne kadar yetkinliğimizin yeterliliğimizin olmadığını o zaman acı tecrübelerle yaşadık.
Orada yaşanan olumsuz tecrübe münasebetiyle, rahmetli Özal savunma sanayi müşteşarlığının kuruluşunu gerçekleştirdi. 2002 yılına kadar savunma sanayi alanında tabii çalışmalar oldu fakat zaman odaklı, zaman ekonomisini esas alan çalışmalar pek yapılamadı. 1985 yılından beri savunma sanayinin gündeminde olan muhripler vs en az 10-15 sene hep gündemde olmaya devam etti, bir türlü hayata geçmedi. Ancak 2002 ile birlikte özel önem verdik ve biriken bu projeleri hızlı bir şekilde hayata geçirmeye başladık. Aynı zamanda da yerlilik oranını artırdık. Yüzde 24´lerde oran yerlilik yüzde 65´in üzerinde hesap ediliyor.
Vagonlardan, altyapı, ray döşeme her bir parçasının bir yerinden tutar firmalar oluştu. İş ve proje olmasaydı hiçbiri olmayacaktı. Savunma sanayimize bakıyoruz, önümüzde 60 milyon dolarlık iş hacmi ve 600´den fazla projemiz var. 10 yıl içerisinde bu projeler gerçekleşecek. Mesela, NATO diğer ülkeler ile geliştirdiğimiz yeni nesil uçak projeleri, onlar da ortak yapı. 100 milyar dolarlık bir iş... 2023´e kadar ciddi miktarda hava filomuzu yenilemeyi düşünüyoruz.
Önümüzde bolca proje var. Bu projeleri yaparken, yetkinliğe sahip mutlaka firmalarımızı da oluşturmamız gerekiyor. Sadece savunma sanayinin kamuya ait firmalarıyla bu işi yapamayız. Bu artık eski model.
Savunma sanayinde önümüzde böyle bir fırsat imkan var ve mutlaka kendi kendimize yeterli hale gelmemiz gerekiyor. Yerli ve milli, kendimize ait olan, teknolojisini alıp kullandığımız değil sahip olduğumuz bir altyapı... Bunu yapamazsak savunma sanayisinde bağımsız hale geldik diyemeyiz. Attığımız önemli adımlar var, gerçekleşenler var. Silahlı silahsız İHA´lar.
Afrin harekatının kaderini değiştiren bu silahlı silahsız İHA´lardır. Orada bir üstünlük oluşturduk.
Türkiye´nin amacı hiçbir ülkenin işgal etmek değil, saldırgan bir politikamız yok. Savunma zaten şart ama caydırıcı kabiliyetimizi de geliştirirsek o zaman bölgesel krizlerin bölgesel sorunların üstesinden daha kolay geliriz. Özellikle küçük ve orta ölçekli firmaların tepiti ve desteklenip yönlendirilmesi ve belirli konularda uzmanlaşmalarının sağlanması olmazsa olmaz.
Buradaki ayrılan kaynak miktarını çok düşük gördüm. 50 milyon lira bir şey değil. Bir başlangıç için... Mutlaka bu kaynağın çok daha fazla artırılması gerekir. Bizim iş adamlarımız iş alemimiz, akla para vermeyi asla düşünmezler.
Bir günde 10 tane farklı endaze yapıyorsun. En ufak aletin bile nasıl yerleştirileceğini biliyorsun, şimdi yapılıyor. Teknoloji çok gelişti. Eskiden 3 ayda planın bir tanesini zor çizerdik. Zor işlerdi, şimdi hepsi kolaylaştı. O halde bu altyapı ve birikim elimizde mevcut bunu en iyi şekilde koruyacağız.
Bunlar sadece bizim ihtiyacımızı da karşılamayacak. Küresel anlamda iş sağlayacak. Bir de bu işin aklı var. Aklı nedir? Bu işin planı, projesi elinde olacak. Başkasının haceti ile iş yapamazsın. Kendi işimizi kendimiz yapacağız. Bu yöndeki yetkinliğimizi böylece geliştirmiş olacağız. Şunu söyleyeyim; insan kaynak kapasitesi olarak bir sorunumuz yok, tecrübe olarak da sorunumuz yok ancak organizasyona ihtiyacımız var.
Geçmişte de tekstilde Türkiye alt yüklenici, hala da öyle. Marka üretemeyince oluşan katma değere de maalesef siz sahip olmuyorsunuz, başkaları ondan daha fazla istifade ediyor. Bu çok hayırlı girişim, destekliyoruz. Sonuna kadar da desteğimiz devam edecek.
Yeter ki kapasitesi gelişmiş şirketlerimiz olsun. Elimizden gelen desteği veriyoruz.
Zeytin Dalı başarıyla tamamlandı maalesef temizlik yapılıyor. Eğer terörle her tarafı tuzaklamışlar bunların temizliği ile uğraşırken kayıplarımız da oluyor. Bugün 3 şehidimiz var. Allahtan rahmet diliyoruz.
Bir taraftan terörle bölgeyi temizledik, bölgeye hayatı normale döndürecek insanların oraya yerleşip hayatını sürdürebileceği alt yapıyı da oluşturuyoruz
Türkiye´nin dışarıdan destek vereceği uygulamayı Afrin´de de uygulamaya başlayacağız. Fırınlar yanıyor, tahribatlar giderilmeye çalışılıyor. Yavaş yavaş izleri siliniyor. Bu mücadele bitti mi? Bitmedi! Orada bitti Fırat´ın batısı aşağı yukarı kontrole alındı ama Kuzey Irak´ta tehdit devam ediyor. Tehdit neredeyse biz oradayız. Terör örgütü Türkiye´nin hedefidir.
Ben sözlerimi burada tamamlarken, bu hizmetin ülkemnizin güvenliğine bu alandaki sektörün gelişmesine çok büyük katkılar sağlayacağına yürekten inanıyorum. Emeği geçen arkadaşları tebrik ediyor ve kutluyorum.