Baraj altı

Vahap Coşkun yazdı;

Baraj altı

MetroPoll Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin “Türkiye’nin Nabzı - Haziran 2021” araştırmasının en önemli verilerinden biri, seçmenlerin partilerinden duydukları memnuniyetin belirgin bir şekilde düşmesidir. Aralık 2019’da oy verdiği partinden memnun olmayanların oranı %9’du, bugün ise bu oran %29. Yani yaklaşık iki yıllık sürede, seçmenlerin parti memnuniyetlerinde %20’lik bir düşüş yaşandı.

Memnun olmama hali her partide gözlemleniyor. Ak Partililerin %21, CHP ve İYİ Partililerin %30’u, HDP’lilerin %37’si ve MHP’lilerin %35’i partilerinden memnun olmadıklarını belirtiyorlar. Ancak memnuniyetsizlik, oy tercihlerine birebir yansımıyor. Parti sadakati halen çok güçlü; mevcut halde en sadık seçmen kitlesine İYİ Parti sahip; bu da partiyi istikrarlı bir biçimde %10’un üzerinde tutuyor.

Sadakatte İYİ Parti’yi HDP takip ediyor. Partinin, iktidar tarafından fiilen ve hukuken sıkıştırılması, HDP seçmenin tercihi üzerinde beklenen etkiyi doğurmuyor. Misal partiye karşı açılan kapatma davası da, HDP’nin oylarında anlamlı bir değişiklik yaratmıyor. Keza AK Parti ve CHP de, %70’in üzerinde seçmelerinden destek almayı sürdürüyor.  

SADAKAT BAĞI

Parti ile seçmen arasındaki sadakat bağlarının sıkı olmasından ötürü, seçmenin önemli bir kısmı memnun olmasa da partisinin yanında duruyor. Nitekim MetroPoll araştırmasında, seçmenlerin %61’inin daha önce oy verdiği partiye oy vereceğini ortaya koyuyor. AK Partililerin %75’i, CHP’lilerin %75’i, HDP’lilerin %75’i ve İYİ Partililerin %85’i, 24 Haziran 2018’de oy verdiği partisine tekrar oy vereceğini belirtiyor.

Cumhur İttifakındaki AK Partililerin %11’i, MHP’lilerin %52’si olası bir seçimde başka bir partiye oy vereceğini dillendiriyor. İktidar partilerinin seçmenlerinin bir bölümünün kendilerine yeni bir adres aramalarında öne çıkan dört neden var: Ekonomik durumun kötüleşmesi (%32), liderin söylem ve davranışları (%15), Cumhurbaşkanın her şeye tek başına karar vermesi (%14) ve yolsuzlukların artması (%11).

Buna mukabil Millet İttifakı’ndaki CHP’lilerin %16’sı, İYİ Partililerin %9’u da başka bir partiye yöneleceklerini söylüyorlar. Muhalefet seçmenlerin arayışa iten başlıca dört sebep var: Liderin söylem ve davranışları (%42), ülke sorunlarına çözeceğine inanmama (%12), etkin muhalefet yapamama (%6), HDP’ye yönelik tutum (%5). Ezcümle, muhalefet partileri için liderliğe ve muhalefet tarzına dair sorunların altı çizilirken, iktidar için iktisadi hayattaki gerileme tayin edici noktada duruyor.

YOLSUZLUK MUTABAKATI

Çünkü halkın %64’ü ekonomi ve işsizliği, ülkenin en önemli sorunu olarak görüyor. Bir zamanlar sorunlar listesinin başında duran terör, %3 ile listenin en altına inmiş gözüküyor. Ekonomi ile diğer sorun alanları arasında bir uçurum var; halkın neredeyse tek gündemini ekonomi oluşturuyor.

Dolayısıyla siyasetin öncelik vermesi gereken konular sorulduğunda, halk doğrudan ekonomi ile irtibatlı konuları vurguluyor: İşsizliğe çare bulunmalı ()%25), geçim sıkıntısı çözülmeli (%22), üretim artırılmalı (%20), ekonomik büyüme artırılmalı (%16), doların artışı durdurulmalı (%10), enflasyon sorunu çözülmeli (%7).

Son bir yıl içinde Türkiye’de yolsuzluğun arttığını düşünenler seçmenlerin 3/4’üne (%73) tekabül ediyor. Bu hususta seçmenlerin mutabık olduğu, parti farkı gözetilmeksizin genel bir kabulün bulunduğu söylenebilir. Elbette muhalefet seçmenlerinde bu kabul daha yoğun, CHP, İYİ Parti ve HDP’lilerin yaklaşık %95’i yolsuzlukların artığı kanaatinde. Üzerinde durulması gereken, iktidar seçmenlerin de pek farklı bir çizgide durmaması; yolsuzluğun alıp başını gittiği fikri AK Partilerin yarısı (%49), MHP’lilerin de  %72’si tarafından paylaşılıyor.

PEKER ETKİSİ

İktidarı ve muhalefetiyle bir bütün olarak seçmenlerinin yolsuzluktan mustarip olmasında, Sedat Peker’in açıklamalarının tesiri göz ardı edilemez. Halkın yarısından fazlası (%52) Peker’in konuşmaya devam etmesi yönünde fikir beyan ederken %29’u susmasını istiyor. Muhalefet partilerinin seçmenleri arasında Peker’in ifşaatlarını sürdürmesini isteyenler %70’i aşıyor. Ak Partilerinin 2/4’ü Peker’in konuşmasından 1/4’ü susmasından yana. MHP’liler ise Peker mevzuunda ortadan yarılmış halde; yarısı onun konuşmasından, yarısı da susmasından taraf.

Halkın yarısından fazlası (%55) Peker’in iddialarını inandırıcı buluyor, %26’sı ise bu iddialara inanmıyor. Peker’in söylediklerinin Türkiye’ye zarar verdiğini belirtenler, ağırlığı AK Parti ve MHP seçmenleri olmak üzere,  %34’ü buluyor. Bun karşılık halkın %41’i iddiaların karanlık ilişkileri açığa çıkararak Türkiye’ye yarar sağladığı fikrinde.

Halkın 3/4’ü (%73’ü) Peker’in iddialarının adli makamlarca soruşturulması gerektiğini söylüyor. Bu oran mühim; çünkü bu talep, Peker’in sözlerinin bu iddialara inanmadığını söyleyenlerin kafalarında da soru işaretleri doğurduğuna işaret ediyor.

ÖNLENEMEZ DÜŞÜŞ

MetroPoll’ün Haziran 2021 araştırması, iç politikadan dış politikaya birçok alanda önemli bilgiler içeriyor. Her birine ayrıntılı olarak değinilebilir. Mamafih zannımca en kritik bilgi, MHP’nin mevcut durumunu gösteren veriler, en kritik veri olma özelliğini taşıyor. Araştırmaya göre, Meclis’te grubu bulunan beş partinden dördü (AK Parti, CHP, HDP ve İYİ Parti) seçmenlerini büyük oranda etrafında tutmayı başarabiliyor. Her dört partinin de, 24 Haziran 2018’de kendisine oy veren seçmenlerin %70’inden fazlasının oyunu yeniden alacağı görülüyor.

Fakat MHP’de durum farklı, bu partide bir çözülme var. MHP seçmenlerin sadece %45’i partisine yeniden oy vereceğini ifade ediyor. %52’si ise mührünü başka bir partinin ambleminin altına vuracağını söylüyor. Bunun anlamı, MHP’nin 2018 seçimlerindeki oyunun yarısını kaybetmiş olmasıdır. MHP önlenemez bir düşüş yaşıyor. Halihazırda oyu %5.5’e gerilemiş olan MHP’nin barajı aşma ihtimali her geçen gün azalıyor. Görünen o ki MHP, ancak seçim barajının düşürülmesi ve ittifakla Meclis’e taşınabilir.

Garip bir durum var ortada: MHP bir taraftan seçmen nezdinde böylesine ağır bir itibar kaybı yaşıyor. Lakin diğer taraftan da ülke siyasetine damga vuracak kadar kuvvetli bir konumda bulunuyor. %5’lik bir desteğiyle %100’ün kaderine hükmediyor; baraj altı bir oyla ülkenin altını üstüne getirebiliyor.

Sanırım, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ve ittifak siyasetinin yarattığı garabeti görmek için başka bir misale gerek yok…